Yıl 2514.
Dünya beş büyük savaşla sarsılmış. İlk iki savaş iki binli yıllardan önceye dayanırken sonraki üç savaş insanlığın sonunu adım adım getirmiş.
Nükleer savaş.
Su savaşı.
Ve.
Toprak savaşı.
Dünya, adım adım yok oluşa giderken insan formu da yaşam mücadelesinde, yeniden var olma gayesindeydi. Ancak kısırlık tüm savaşlardan daha acımasız bir düşmandı.
Yok olmak insanlığın kaderiydi.
Tek çare, tekrar doğmaktı...
***
"Neden test yaptırdığını benden gizledin, Samira?"
"Nedenini tahmin etmek çok zor değil bence Hillary. Kimse bilsin istemedim."
"Elbette zor değil Sam ama benden saklaman için hiçbir neden yok ki ortada."
Gözleri benden uzaklaşıp kokpitteki mühendisleri inceledi birkaç saniye. Bizi dinlemediklerine kanaat getirdiğinde sesini iyice alçaltıp asıl olanı dile getirdi. "Hem zaten negatif çıkmış sonuçlar."
Derin bir nefes aldım. Bunun olacağını bildiğim için sorduğu soru beni fazla etkilememişti ancak bir anda olunca bocalamaktan geri duramamıştım birkaç saniye.
"Pozitif çıkma olasılığına karşı alınan ufak bir tedbir diyelim." dedim. "Aylarca hatta belki de yıllarca bir kuluçka makinesine dönmek son isteyeceğim şey bile değil. Bencillikse bencillik Hillary."
***
Kurgunun tüm hakları şahsıma aittir.