Yeni Üyelik
11.
Bölüm

10.Bölüm

@avinmirza12

BÖLÜM İYİ OKUMALAR

 

Herkes anlı şanlı bir düğün beklerken Aziz kabul etmemişti

 

Daha doğrusu onlar için şeref gibi gözüken bir olay onun için utanç vericiydi .bir çocuğun geleceği sönmüşken bunu kutlamak acımasızca olurdu ona yakışmazdı .

 

Hem bu tatlı telaşları sevdiği adamla paylaşmak isterdi kesin bunu ondan alamazdı .

 

Yemini vardı asla dokunmayacak incitmeyecekti insanlar onları karı koca sana bilirdi belki ama asla kapının ardındakini bilmeyeceklerdi.

 

Taki küçük kız ne zaman ki güçlü kendi ayakları üstünde durabilecek bir duruma geldi o gün Aziz onu özgür bırakacaktı.

 

Aziz çalışma masasına oturmuş kafasını arkaya atıp düşüncelere dalmışken Kapı çalınmadan açılıp kapanınca hiç kafasını kaldırıp bakma zahmetinde bulunmadı çünkü gelenin kim olduğunu biliyordu bir Kerim cesaret edebilirdi çalmadan içeri bodoslama dalmayı.

 

"Eee oğlum daha oturuyorsun ama bu böyle olmaz nikahın kıyılacak cenazen değil hadi biraz canlan"

 

Aziz kafasını kaldırmadan sessizce homurdandı.

 

"Ne fark edek ki sonuç olarak bir çocuk sokakta oyun oynaması gerekirken yukarıda adice kadın olmalarını anlatıyorlardı ama o bunu sadece bir oyun gibi sanacak"

 

Kerim derin nefes alıp dostunun karşısındaki koltuğa oturdu.

 

" Bir çocuğun gözündeki ışık ne zaman söner bilirmisin Aziz'im"

 

Adam düşünüp cevap verdi .

 

"Direnmeyi bıraktığında mı?"

 

Kerim yerine iyice yayılıp arkasına taraf çevirdi başını.

 

"Nıch oda var ama umut bir insanın umutları tükendiğinde o insanı ayakta tutan hiç birşey kalmaz umut gelecektir unutma dostum ve o kızın umudu sensin"

 

Kerim yerinden kalkıp masanın etrafından dolanıp arkadaşının yanına vardı hep olduğu gibi yine uzattı ellerini dostuna onu bu kederden çekip almak ister gibi.

 

"Kalk hadi dostum bu dünyanın adaletsizliğine inat diren direnki birilerine ses ol"

 

Adam yüzündeki tebessümle uzatılan eli tutup kalktı.

 

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

 

Ayşe oturduğu yerde oturmuş Fatma kadının dediklerini dinliyordu.

 

" Bak iki cilve yap tamam adamların hoşuna gider zaten ilk günden memnun olursa ooo gerisi istediğini yaptırırsın"

 

Kız melül melül baktı kadına

 

"Abla cilve ne demek "

 

Kadın oflayıp tekrar anlatmaya başladı ne vardı sanki bu kızda onca kız dururken .

 

"Kız cilve ne demek ne ahh sen kadın olacan bende görecem"

 

Ayşe bilmişlikle.

 

"Abla zaten büyüdüğümde kocaman bir kadın olacam cilve iş mi söyle onuda yaparım valla her iş gelir elimden"

 

Kadın elini anlına vurup bezgin olmuş bir ifadeyle küçük geline baktı.

 

"Kız cilve iş mi sanki Allah'ın sen bana akıl ver hanımım en zor işi bana bıraktı bütün konağı başta siler tekrar dizerdim bundan daha sana burda cilveyi anlatmaktan daha iyiydi"

 

En son kil cümlede elini yukarıya kaldırıp dua edermiş gibi isyanını sundu rabbine.

 

"Abla aşk olsun aptal mıyım ben öyle söylüyorsun"

 

Kadın kızı baştan aşağı süzüp yazmasını düzelti .

 

"Valla burdan bakınca pek akıllı olduğun söylenmez"

 

Ayşe bu sözden sonra kadına yüzünü dönüp küskün bir sesle.

 

"Bak gör Aziz abiye diyeceğim seni bana aptal dediğini"

 

Kadın ağasının ismini duyduğun gibi telaşa girdi kızı elini tutup ona bakmasını sağladı .

 

"Aman kız sen beni işimden mi edecen hem abi ne kocan senin o sok bunu kafana valla hanımağam duysa kırar bacağını aksar aksar dolanırsın"

 

Ayşe'nin göz bebekleri büyüdü korkudan .

 

"Aman abla valla o kadından korkuyorum deme ne dersen yapacam "

 

Fatma hanım devam etti

 

"Eyyi madem dinle beni ağam odaya girdiğinde ilk adımı bekle o atsın sonra yüz görümlüğünü takacak tamam"

 

Kız merakla başını salladı.

 

"Sonra sen çeketini indir gömleğini çözmeye başla"

 

"Niye abla Aziz abinin elleri mi acıyor niye o açmıyor "

 

Kadın en son delirip ayağa kalktı .

 

"Valla yeter bu nedir senden kadın filan olmaz kocan o senin sok bunu o beynine"

 

Baş parmağıyla başına sokmak istermiş gibi vurup tekrar etti.

 

"Kız akşam adamın koynuna girecen hala adama abi diyorsun bok abi "

 

§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§§

 

"İmam geldi ağam "

 

Ali ağa başını sallayıp ayağa kalktı Xece hanıma dönüp .

 

"Xece hanım hadi imam geldiğine göre gidip bittirelim bu işi hoş böyle sade bir nikah bizim şerefime yakışmadı ama neyse onunda sırası gelecek "

 

" Azizevlensin soyumuz sopumuz yürüsünde sonra bize yakışır bir gelinde düğünde yapamasam banada Xece hanım demesinler"

 

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

 

 

Herkes odada toplanmış nikahın kıyılmasını bekliyordu

 

Ayşe'nin ailesinden kimse olmadığı için onun ailesi görevini Kerim üstlenmişti.

 

Ayşe meraklı gözlerle etrafına bakıyordu açıkçası Aziz olmasaydı

bu ortamdan ürkerdiama neyseki o vardı onun olduğu yerde kendini güvende hissediyordu.

 

Hocanın sorusuyla

 

"Mehir ne istersin kızım"

 

Sormuştu sormasına ama Kız onun ne demek istediğini anlamamıştı.

 

Küçük kız Aziz'in kulağına doğru eğildi ve

 

"Abi mehir ne "

 

Aziz kısa tebessümle bakıp kulağına kısıkçaonların duyabileceği bir ses tonuyla.

 

"Kadın nikahta mehir olarak ne isterse kocası yani ben sana almakla mecburum"

 

Kız biraz düşünüp hevesli bir tonda

 

"Ne istersem mi abi"

 

Kız kafasını sallayıp hocaya döndü.

 

"O zaman bana kırmızı elbiseli bir bebek alsın "

 

Bu kızın isteğinden sonra odada fısıldılar yükseldi.

 

Bunu duyan Xece hanım siniryeri yerle bir oldu odada ki kimseyi umursamadan.

 

" Çok istiyorsan girersin oğlumun koynuna yaparsın bir bebek seversin işte"

 

Ali ağa karısının bu umursamaz tavırları ona gına getirmişti.

 

"Kadın bir kerede şu dilinin ayarı olsun bu burda söylenecek laf mı"

 

Aziz sakin olmak adına avcunu sıka sıka parmak boğumları beyazlamıştı

 

Hoca sabır dilenip tekrar sordu .

 

"Mehir tamam mıdır evladım"

 

"Kabul hocam birde mehir olarak talak hakkı birde okuması şartı yaz"

 

Herkes şok olmuş bir ifadeyle Aziz'e bakıyordu Ali ağa daha fazla dayanamayıp yerinden bir sinirle kalktı.

 

"Ne demek talak hakkı hem nerde görülmüş evli kadının okunduğu"

 

Aziz'de yerinden kalktığı gibi babasının karşısına dimdik bir şekilde dikildi.

 

"Niye okumuyamazla Ali ağa ama dur sen zahmet etme ben söyleyeyim korkuyorsunuz çünkü direnmeyi zulümlere sessiz kalmamayı öğrenekcekleri için"

 

Ali ağa tehtitkar bir biçimde işaret parmağını salladı oğluna.

 

"Kendini ne sanıyorsun sen ha karşında ağan var haddini bil yoksa ben bildiririm"

 

"Ne yaparsın ha döver misin? ,açmı bırakırsın yoksa odayamı kilitlersin ama unutma karşında karşında senden korkan beş yaşındaki çocuk yok hatırlatayım belki unutmuşsundur ama Yıldırım aşiretin ağası var"

 

Adam elindeki tesbihi oğlunun gözüne sokmuş gibi tekrar tehdit etti odadaki kimseyi umursamadan .

 

"Senden alıp Yusuf'a vermem bir günümü almaz"

 

Baba oğul değil iki düşmanın kapışmasına tanıklık ediyordular.

 

"Elinden geleni ardına koyma kadınlar sizin kuklanız değil "

 

Ali ağa ardına bakmadan odadan çıktı.

 

 

Loading...
0%