Aşk itirafları çıkmazda olurdu bu mahallede. Gençler arasında sözsüz bir anlaşma gibiydi. O yüzden şuan çıkmaza doğru gidiyordum. Herhangi bir cesaret kaybı yaşamamak adına kızların yanında mesajı atmıştım. Üst üste gelen mesajlara göre çoktan gelmişti. Tahmin ettiğim gibi çoktan gelmiş elindeki telefonla oynuyordu Cengiz. Kafasını kaldırıp sokağın başını kontrol ettiğinde benimle göz göze geldi.
" Hele şükür kızım ya! İki saattir buradayım!" dediğinde göz devirmeden kendimi alamadım.
" 10 dakika önce mesaj attım. Abartma istersen?" diyerek tam karşısında durdum. Herşeye inatlaşarak konuşmak kolaydı. Şuan nasıl konuşacağımı unutmuş gibiydim.
" Sizin 10 dakikanız yarım saat hanımefendi neyse olan oldu ağaç olduk artık şimdi neymiş derdin anlat bakalım fındık kurdu" diyerek kollarını göğsünde birleştirip sırtını iyice duvara yasladı.Biraz sonra bu rahatlığı olmayacaktı. Lafı hiç uzatmadan söylemeliydim. Derin bir nefes 1-2-3. Başarırsın kızım!
" Cengiz sana tutuklu kaldığımın farkındasın değil mi?" Sanırım bir polis adayına edilebilecek en afili aşk itirafıydı bu. En azından şuan yüzü onu söylüyordu.