"Kimsiniz?" diye sordu. Verebilecek çok cevap varken ona verebileceğim tek şey bu oldu.
"Güzel soru, biz kimiz? Biz Tertiadecima Generatione sizin deyiminizle TG'yiz. . . . "Bu arada." diyerek giriş yaptı tekrar cümleye. "Zaaflarını fazla belli ediyorsun dikkat et düşman en çok oradan vurur." "Sen gibi mi?" dedi kaşlarını kaldırarak. "Beni karşı tarafına mı koydun?" diye sordu Marcena. "Nereye koymalıyım?" diye soruya soruyla cevap verdi Berk. "İnsan kendi kararının sonuçlarını çevresiyle öder. İyi düşün... bana yetersen ve ben istersem karşında olurum. Ama benden sana tavsiye kazanamayacağın kumara girme çünkü bu karşındaki kadın kumarda senin masaya koyduğun miktarla yetinmez senden fazlasını alır. Kanını, canını, çevreni, yolda selam verdiğini bile. Pis oynarım ben söylemiş miydim bu arada? Tıpkı büyüdüğüm yer gibi... Pis oynarım ve sonrada ellerimi silip hiç pislenmemiş gibi temiz temiz güle oynaya ayrılırım yanından. Şimdi tekrar düşün beni karşına alabilecek misin?" "Sen!" dedi hiddetle. "Gerçekten de göze alınamayacak bir tehdit ama aynı zamanda göz önünde bulundurulması gerekilen bir kadınsın. Karşıma alsam ve seni yensem kaybedecek olan yine ben olacakmışım gibi geliyor. Yanlış mıyım?" diye kendince bir çıkarımda bulundu. "Doğru." Kafasını salladı ağırca aşağı doğru. "Doğru lakin eksik." "Sen beni karşına alamazsın, ben istersem senin karşına geçerim ve sen bunu bir lütuf olarak sayarsın." dedi gülerek. . . . |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |