Üç İki Bir Yayındayız
“Babanız mı yolladı sizi? Okula ve bu siteye?” Sözlerim ağır gelmiş olacak ki kahverengi gözleri birer buz kütlesine döndü. Hoşuna gitmedi, nefreti gözerine akın ederken dudağımın ucunu havaya kaldırdım. Erkeklerin damarına basmayı seviyordum, nasıl varlıklar olduğunu o zaman anlardınız.
“Babamdan emir almıyorum, böylesine uçuk fikirler ancak sizin aklınıza gelirdi. Saygın bir iş insanı olarak size tavsiyem biraz tatil yapın, bu şekilde yaşamak zor olmalı.”
Gözlerimi kısarken gülüşüm soldu, zekice verdiği cevaplar aklıma mızrak sokmuşçasına bir etki bıraktı. Ben kimsenin lafının altında kalmam ve kimse bana tavsiyede bulunamaz. Dudaklarımı aralamaya karar verdiğimde bedenini evinin tarafına çevirdi. “Kızımı bir saat sonra alırım.”
Söyleyeceklerimi unuttum. Unuttum. “Merak etmeyin, güvende olacak. Ne zaman isterseniz alabilirsiniz.”
“Şüphem yok. Ülkenin en güvenilen kadına emanet ediyorum.”
Demir kapıyı kapatırken gerçekten beni ekarte etmek mi yoksa doğruları mı söyledi diye düşünüyordum. İnsanlara, özellikle erkeklere olan güvenim sıfıra doğru ilerliyordu. Buna dur demezsem benden geriye Bayan Kuşku kalacaktı. O da bitmişiz biz demekti.
|
0% |