Kadının suratında oluşan ifade tam bir karmaşıklık abidesiydi. Adam gözlerini kadına yerleştirmiş o karmaşık ifade ile savaşıyordu. Kalpleri tekrardan atmaya başlayan iki insan, yeni hayatlarında, kaderin ipleri etrafa saçmasına izin veriyordu.
Kader mantığı saf dışı bırakarak büyük bir azimle örüyordu iplerini. Yardım istemiyor, kimseyi suçlamıyordu. Kaderden kaçmanın aptallık olduğunu göstermeye çalışıyordu. Başarmanın verdiği gururu iliklerine kadar hisseden kader, bu sefer daha sıkı atıyordu düğümlerini. Ruhları saran kırmızı ipin ucunu, bedenlere mühürlüyordu. Çünkü işin içine mantık girdiğinde, bedenler istemedikleri halde birbirlerine küserdi. Bu sebepten sevmezlerdi birbirlerini…