GEÇMİŞ
“Sibel Hanım, ben bu dediğinizi kabul edemem.” Benden istediği şeyi farkında mıydı? Benden nasıl sevdiğim adamı burada bırakıp yurtdışına gitmemi isterdi. Hem de bu durumdayken. Olmazdı,yapamazdım. “Sana seçenek sunmadım Gazel. Git dedim, ve sende sevdiğin adam için onu burada bırakıp gideceksin.” Dediklerinden sonra burnumun direği sızladı resmen. Dolu olan gözlerimden bir damla yaş düştü. İlk damladan sonra diğerleride peşinden adeta bir çeşmeymişcesine dökülmeye başlamıştı.Hayır dercesine başımı iki yana salladım. “Biliyor musun, Kaya asla bir bebek istemez. Bebeklerden nefret eder. Ve sen karşısına çıkıp ben senin bebeğine hamileyim mi diyeceksin? Seni bir dakika bile yanında tutmaz. Hamile halinle ailen seni evden kovdu, o gaddar adam mı yanında tutacak?” Aslında söylediklerinde haklıydı. Alp bebek istemezdi. Hatta bebeklerden nefret ederdi. Ve ben onun bebeğine hamileydim. Hamile olduğum için ailem, adımızı karalayıp kendini orospuya mı çıkartacaksın demişti ve beni evden kovmuştu. Bu teklifi kabul edip, bebeğime güzel bir gelecek sunmaktan başka çarem yoktu. “Peki, tamam. Kabul ediyorum ama bir şartla.” Göz yaşları içinde söylediklerime sorgularca bakıyordu. “Alp bu bebeği bilmeyecek. Ona İsöylemeyeceksiniz ve ben ayrılmak istediğimi söyleyip gideceğim.” “Tamam.” Dedi “Şimdi Kaya’nın yanına git. Ondan ayrılmak istediğini söyle ve üç saat içerisinde benim evime gel.” Başımı onaylayan bir biçimde sallayıp tekrar ona bakma gereği duymadan ayrıldım oradan. Çok kötü birisiydi. Korkunç ve acımasızdı. |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |