İnce beli avuçlarımda kaybolurken, hafifçe boynuna doğru uzandım ve öptüm. Sıcak teni dudaklarıma değer değmez nabzı hızlandı, ellerimin içinde titremeye başladı. Benim de ondan farkım yoktu aslında. Onu gördüğüm ilk andan beri alev alev yanıyordum. Arzularım tüm bedeni ele geçirmiş, tüm benliğimi darma duman ediyordu. Karşısında güçlü görünmenin bu kadar zor olduğunu asla bilmeyecekti. Benim aksime o zayıflıklarını göstermekten çekinmiyordu. Bu da onu benden daha güçlü kılıyordu. O benim zaafım, ben onun zayıflığıydım. Gri bulutların arasında, toprağa karışmayı bekliyorduk sanki... Ya bizimle filizlenecekti bu hikaye ya da yağmur doluya, dolu fırtınaya, fırtına kasırgaya dönecek, önüne kattığı her şeyi yerle bir edecekti…
|
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |