Lara, hayatının sıradan gibi görünen yüzeyinin ardında derin, karanlık bir yolculuğa sürüklenir. İlgisiz ailesinin gölgesinde büyümüş, kardeşi Mert Karan ile karmaşık bir ilişkisi olan Lara, hayatının kırılma noktasına geldiğinde, gerçek ile hayal arasında bir sınırda yaşamaya başlar. Onu sürekli takip eden gizemli bir gölge, varlığını sorgulamasına neden olurken, içindeki karanlık taraf da gün yüzüne çıkmaya başlar.
Bir dizi gizemli olay ve kaçışla başlayan hikaye, Lara`nın peşini bırakmayan geçmişiyle yüzleşmesine, iki kişiliği arasındaki çatışmalara ve ailesinin sırlarına ışık tutar. Onun için gerçekle yüzleşme, aynı zamanda kendi zihninin ve ruhunun en derinlerine inen bir arayışa dönüşür. Kitap boyunca Lara, gerçek ve hayal arasındaki sınırları zorlayarak, geçmişinden kaçmak yerine ona meydan okumayı öğrenir.
Bu, yalnızca bir kaçış hikayesi değil; aynı zamanda insan zihninin labirentlerinde gezinirken, kimliğimizi tanımanın ve kabul etmenin zorluğuna dair sarsıcı bir anlatıdır.
Baba miras kalan resim tahtası Derenin hayatını full değiştirecek bir özelliğe sahipti. Tahta ne çizerse çizsin gerçek hayatada karşına çıkıyordu. Ama bu tahtanın beşinde bir mafya vardı. Bide o tahtanın ve bütün sırları bilen bir adam