"Karanlık saklar, ışıkta ise aydınlanır sırlar. Denge sizi korur, ta ki siz dengeyi bozana kadar."
Bir zamanlar dünya her şeye sahipti. İnsanlara, hayvanlara, bitkilere... Görünen ve görünmeyen tüm varlıklar dünyanın muntazam dengesine boyun eğerdi. Her şey, dünyaydı. Ve dünya, her şeydi. Bir zaman sonra dengeyi bozguna uğratan varlıklar yayıldı evrene. Artık dünya her şeydi lakin her şeyin sahibi değildi. İçlerinde ki iyiliği yitirenler, kötülüğe tamah etmeye başladığında çok geçti. Zira güç, varolmuşları ikiye böldü. Sıradanlar ve Sıradışılar... Güçsüz olanlar ve gücüne güç katanlar... Avcılar ve av olduğundan habersiz olanlar... İnsanlık onlara kötülüğün efendileri dedi lakin dengeyi ilk onlar feshetti. Evrenler yazdı kaderin kalemi, bedelini ödeyecekti kötülüğün efendileri. Lanet, bir rahimde kenetlendi; karanlık doğdu, günışığı yok oldu. Bir Haini miras bıraktı kader, Eliana adında. Yüzyıllar önce kaçmıştı son varisi olduğu evrenden. Kalanların yaşamını da beraberinde götürdüğünü biliyordu. Tüm bunların yanı sıra düğümlenmiş bir akit, anılarını söküp aldı ondan. Yaşanmışlıkları sindi madalyonun ters yüzüne. Affetmedi onu kimse, hiçbir şey bilmezken. Yine de hepsi ışığın varisini suçladı. Halbuki onun tek suçu, karanlıktan kaçmaktı. |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |