@emrahcelik
|
murat bardakçı'ya
tarih yazıcılarının ve yol resmedenlerin ortak muteber dokuz hatası ayandır, bir; saray yolu at değil, bıçak sırtındadır iki: sultan libası ipek kaftan değil, ateşten gömlektir üç; ansızın yön değiştirmez hiçbir rüzgar. dört; suların yakıldığını da gördü tarih, derdi ki bazı yollar yakılmak içindir, o Tarık. beş; acılara eczadır yollar, derde düşen mecnun çölde altı; waterloo'dan helen'e giden mağlup bir insanın kaderinde de çizilirmiş bütün beşeriyetin yolu bilemedik. yedi; zülfikardan başka kılıç, Ali'den başka kahraman yoktur sekiz; yoktur viyana'dan başka bozgun dokuz; yolların en uzunu dört postal iki süngü arasında küçük bir adaya çıkar, üç ayaklı tahtta gülümserken sultan neden ve neye gülümsemiştir. Ve ben düşünürken bunları açılınca sayfaları atlasın gördüm ki hep eksik; yitmiş Musa denizde, Tarık gemisinde yanmış, öğütülmüş Don Kişot değirmende, bana yalan masalları kim anlatmış. Kayıp yaprakları uçak yapmış tarihin kim bilir hangi yaramaz çocukları, o zaman bırak da yasını tutayım yolların ince ve keskin küller küllere, toprak toprağa, kadınlar erkeklere, erkekler kadınlara. ne kadar az konuşursak o kadar az üzüleceğiz, söyleme artık Hafız, güller soldu, sustu bülbüller vakit israfilindir. |