Uzaktan baktığım sokak lambası bana göz kırparmış gibi yanıp söndüğünde sertçe bir rüzgar esip zihnimde sallantıda duran rafı kolayca yerle bir etti. İnce bir sızı başımda belirirken, zihnimin her köşesi tozlarla kaplandı. Her bir toz zerresi bana rahatsız bir şekilde gülerken ince bir ışık süzüldü aralarından. Kapattığım göz kapaklarım kıpırdanırken ışıkların arasında belirdi birisi, zihnimi işgal eden o kişi çıktı ortaya. Gözlerini, gözlerindeki o duygu karmaşasını hissederken elimi uzattım tutması için. Zamanında bu iki el birbirinden ayrıldığı için ruhumdaki sonsuz acı kendisini belirtirken sertçe yutkundum. Tutmak için elimden geleni yapıyordum, fakat zihnim her seferinde bana oyun oynamaktan geri kalmıyor, ona doğru attığım her bir adımda geriye itiyordu beni.
Hiçbir şey istediğim gibi gitmiyordu. Her seferinde. Gözlerimi açtığım anda zihnimdeki kişi tozlara karıştı, yerini bana hala göz kırpar bir şekilde bozulmaya yüz tutmuş sokak lambasına bıraktı. Gözlerimde biriken yaşlar soğuğu hissedip geri kaçarlarken araladığım dudaklarımdan giren soğuk ruhumu titretti. Sanki bedenim daha çok ısınacakmışım gibi saatlerdir üzerimde duran şala sarıldı, adım Masal'dı. Masal. Düş ürünü. Kitap İçerik Listesi Giriş |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |