Saati bilmiyordu kimse; dakikaları takip etmemiş, saniyelere küsmüştü. Oysa tarih birinci ayın on beşini gösterdiğinde, taprağı kazan kürek sesine bir bebeğin ağlayışı eşlik etmeye başlamıştı.
Bir ağıt yakıyordu gök yüzü onun için; közlerini bebeğin kaderine yansıtmış, alevini saçlarına yakmıştı. Bin ağıt yaktı Gök Közü lakin bebeğin ağlayışı durmadı. Bir damla toprağa döküldü, bir anne bebeğinin göz yaşlarını sildi. Bir adam intikam yemini etti ve bu yemin küçük bir çocuk tarafından izlendi. Sonra saat bir kenara not edildi. 02.03 |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |