Aden Linda Karahan kıdemli binbaşı olarak görav yapmaktadır. Bir gün görev bitişi askeriyeye geldiğinde yediği dayakların boşuna olduğunu öğrenir.

Bu savaşın sonunda Ya beraber çıkacağız, Ya da beraber Batacağız

Sare Havin SOYLU Altay Polat KURTOĞLU

İnsanın her zaman sonsuz bir sevdası olmalıydı. Bir insan sevebilmeyi öğrenmeliydi. Ama bence normal aşk pek önemli değildi asıl aşk vatan aşkıydı...

Vatanı uğruna hayatını adamaya hazır olan ama ayrılığın bulduğu iki gencin hikayesi

Defnenin abisi yüzbaşı barçın aksoy yeni görev yeri olan Hakkariye gider aradan beş ay geçmiştir ve defne abisini çok özlemistir onun yanına giderken başına gelenler abisinin yeni timinin komutanı Arel yıldirim ile arasında neler olucak?

Kitap Özeti: Elia Timur ve Aras Göktürk, lise yıllarında tatlı bir rekabet içinde olan iki gençtir. Yıllar sonra Hava Harp Okulu’nda tekrar karşılaşırlar ve aralarındaki çekişme daha da büyür. Zorlu askeri eğitim, disiplin ve tehlikelerle sınanırken, rekabetleri zamanla inkâr ettikleri bir aşka dönüşür. Ancak Elia, Aras’ın geçmişindeki bir kadını unutamaz ve bu, ilişkilerine gölge düşürür. Aşkları kolay olmayacaktır; hem savaş pilotu olarak gökyüzünde hem de kalplerinde bir mücadele vereceklerdir. Ama sonunda, tüm engellere rağmen birbirlerine kanat açacaklardır.

Bir savcının Karanlık timinde göreve başlar . Zaman ilerleyince ortalık karışır ve herkes intikam peşinden koşarken olay aşka döner

bazen insan nefret ettiklerine katlanarak değil, en sevdiklerine katlanamayarak sınanır.

Değişmişsin dedi Değişmişmiydim hayır büyümüştüm Değişmedim gerçek hayatla yüzleştim Mokita: Herkesin bildiği ama konuşmadığı gerçekler

Gerçek ailem +Asker kurgusu

Bu kitapta çiftimizin yıllar sonra aynı ilçeye atanarak karşılaşması ve beraberinde getirdiği maceraları okuyacaksınız :)

Yaralı bir askere, bir öğretmen yardım edebilir mi? Ali ruhen yaralı bir askerdi. Yaralarının sarılamayacağını sanan askerin. Hem kardeşinin öğretmenine hemde albayın kızına aşık olması kaçınılmaz bir sondu. Asıl soru imkansız mıydı? Veya imkansızlar imkan dahilinde olobilir mıydı?

Askerî aşk tan oluşan bir love

Ezel Azra Ertunga, askeri biriminin yetenekli bomba imha uzmanıdır. Sert ve duygusal engellerle çevrili bir kadındır. Kai Doruk Kaleli ise geçmişiyle yüzleşen yarı İtalyan yarı Türk bir Beyin cerrahıdır. Bir rehine kurtarma operasyonunda yolları kesişir. Aşk, güven ve kayıplarla örülü bu yolculukta, her ikisi de duygusal duvarlarını aşmak zorundadır. Fakat tehlike yakındır ve zamanları tükenmektedir.

~ Mardin`in geceye gömülen dar sokaklarında sessiz bir fısıltı dolaşıyordu. Kendi kanından olan herkesin vatan hainliği yaptığı bir evde büyüyen Deniz Efsun, o gece çocukluğunun da, ailesinin de sonsuza kadar yok olacağını bilmiyordu. Belki de içinde bir yerlerde hissediyordu ama yıllardır susturulan sesi, bugün ilk kez ona bir şeyler fısıldıyordu: "Kaç. Eğer kalırsan, yok olacaksın." ~

Yüzbaşı Borahan Pusat, Savcı Alagül Köksu ile karşılaşır. İkiside birbirinden hiç haz etmezler. Ancak Kuruluş Kafesi Terör Örgütü savcıyı öldürmeyi planlıyor. Alagül bulduğu deliller ile sürekli farklı bir kapının kilidini açıyor. Tabi bu yolda Yüzbaşı Borahan PUSAT ile bir geçmişi olduğunu hatırlamıyor. İşin içine yeraltı yaşamından Vincenzo Atlas`ın oğlu Mafya Katalan Atlas`ta dahil olmaya başlıyor. Kitabın tüm hakları bana aittir. Kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Kurum, kuruluş vb. Şeylerin hepsi kurgudur. Gerçek hayatla ilgilisi yoktur.

"Nare hiç Karadeniz i gördün mü?" "Hayır görmedim " "Ben gördüm." "Nasıl?" "Gözlerin..." "Ne?" "Karadeniz gibi gözlerin var ..."

Asker akademisi, bir eğitim okuludur. Yüzbaşları, komutanlar, keskin nişancılar,binbaşları, albaylar ve teğmenler gibi asker rütbesine sahip kişiler, bu okulda asker olmak isteyen kişileri eğitmektedir. Tabi, bu eğitilecek olan kişiler zorlayıcı bir görev ile seçiliyordur okula. Bu yüzden her sıradan insanın girebileceği bir okul değildir Asker Akademisi. Eğitim görecek adaylar güçlü, ağırbaşlı, acıya karşı dayanıklı ve kararlı bireyler olmalıdır. Bu adaylardan biri olan Asena Bozkurt ise bu okula girmek konusunda oldukça kararlıdır. Lakin bunun için geçerli ve onun için önemli bir nedeni vardır. Tabi bu okula girmek için aday olan Asena o an o okulda görev olan Komutan Boray Ali Karahan`dan bir haberdir ve asıl sıkıntı ise şudur: Boray Ali Karahan ile Asena Bozkurt lise zamanlarında birbirine aşık olup ardından ise düşman kesilen iki çifti.

asker-albay kızı

Ben Gece.Gece Karaman.Kıdemli üsteğmen Gece Karaman.Yeri geldiğinde çiçek yeri geldiğinde barut kokan.Kimseyi sevemem sanarken en olmadık kisiye aşık olan. (AYY İNSALLAH BEGENİRSİNİZZ GUZEL OKUMALAR SİMDİDEEENNNN)

Çocukluğundan beri zor şartlar altında büyümüş ve kendini vatana adamış bir kadın: Üsteğmen Efsun İzgi Bayraktar. Vatan aşığı, sevgi dolu bir ailede büyüyen ve vatana aşık hâle gelen adam: Yüzbaşı Sarp Öztürk. Peki ya vatana sevdalı iki insan bir araya gelirse ne olur?

Bazı bağlar kopmaz, bazı hikâyeler unutulmaz… O, vatanı için her şeyi göze almış bir Üsteğmen. O, adaletin peşinden koşan inatçı bir avukat. Bige Tanay, köklü bir askeri ailenin güçlü, zeki ve dik duruşlu avukatı. Hayatı boyunca kurallara bağlı kalmış, babasının gölgesinde kendi yolunu çizmeye çalışmış. Ancak bir gün, beklenmedik bir dava onu bambaşka bir dünyanın içine çeker. Alpay Atalay, vatanı için savaşmaktan asla geri durmayan bir asker. Disiplinli, gözü kara, cesur. Ama kimse onun içinde sakladığı fırtınaları bilmiyor. Bir tesadüf, bir dava ve yolları kesişen iki farklı hayat. Bir yanda askeri disiplin, diğer yanda hukuk kuralları. İkisi de güçlü, ikisi de inatçı. Ama birbirlerine düşman mı, yoksa kaderin birleştirdiği iki ruh mu? Aşk ve savaş arasında sıkışıp kalmış bir hikâye… İmkânsız görünen duvarların ardında yeşeren bir sevda… Ve en önemlisi; sarmaşık gibi birbirine dolanan, kopması imkânsız bir bağ… Bu, Aşeka’nın hikâyesi.

Aşkı vatanında,her karış toprağında arayan Binbaşı Noyan bir gün hiç beklemediği şekilde aşkı da ölümü de bir kadının gözlerinde bulur....

Bir doğal afet hayatımızı ne kadar değiştirebilir? Daha doğrusu, değiştirir mi? Değiştirirmiş... Çiçekler canlı dediler, gün doğdu, bir milim kıpırdamadan nefes almadan durdular. Birazdan gün batacak, hala aynılar. Tırnağımız kırılsa ölüyoruz biz. Canımız acıdan bizi terk ediyor neredeyse en ufacık şeyde. Peki onlar? Koparılmıyor mu onların yaprakları? Güzel, narin yaprakları. Hoşgeldiniz. GÜNEŞ YENİDEN DOĞARSA. ~