Mavi kelebek güzelliğin değil ölümün habercisiydi

Yok olan dünya da uzun süredir var olan bir proje gerçekleşir. Yepyeni bir gezegen yepyeni bir dünya. Çeşitli eğitimlere giren insanoğlu bu eğitimlerden sonra sınavlara girer ve kazananlar bu yeni gezegene gitmeye hak kazanır. Ancak dünyaya ansının bir sis çöker. Bu sis bazı bölgelerde zehirlidir. Göz gözü görmez ve herkes birbirine bağlı zincirlerle yürürler. Yeni gezegene gitmek için uzay gemisine binilmesi gerekir ve bu gemi oldukça uzaktadır. Gözetmenlerle beraber çıkılan bu yürüyüşte bizleri neler bekliyor görelim.

Bir şeyi anlatmak, konuşmak yada söylemek isteriz ama sanki bizi engellemeye çalışan bir şey varmış gibi. Neden tam bir şey anlatacakken dilimiz tutulur? Neden tam bir şey söyleyecekken sesimi çıkmaz neden konuşamıyoruz neden birden sanki bütün ses tellerimiz kesilirmişçesine boğazımız kapanır? Konuşuyoruz belki, Ya da anlatıyoruz Ama sorun bizi anlayanın olmaması. Merhabalar bu benim yeni kitabim üstünde hala çalışıyorum yazım hatalarım çok olabilir kusuruma bakmayın uzatmadan kısa bir alıntı veriyim. `` Ben mi `` `` Evet sen suç senindi ona bunu sen yaptın adım kadar eminim bunu gördüm bunu ona yapan sensin, kendi ellerinle onu ÖLDÜRDÜN `` `` Hayır ben yapmadım `` `` Sen yaptın, baksana seni savunup arkanda duran bile yok `` Konuş lütfen susma, bir ses çıkar yalvarırım Neden, neden konuşamıyorum? Boğazımda ki sesi engelleyen şey ne?