Kadın bir akrep, adam bir katran.
Bir kadın bir adama bu kadar haram, bir adam bir kadına bu kadar yara olamazdı. * Bu kitap Şah, Mat ve Son oyun olmak üzere 3 hikaye içermektedir. Hikaye geçişleri, bölüm başlarında belirtilecektir. * ŞAH Bedenindeki tüm acılar seni canlı tutar. Peki ya ruhundaki? Geçmişin kıvılcımı geleceği sıçrar ve bir ateş yanar. Anka kuşu misali küllerinden doğan, o ateşi tutar. Çemberin Efendisi... Korkusuzluğu acıdan beslenen genç adam; Uraz Kurt. Acıyı unutmaya yüz tuttuğu o yerde -Kalbinde- misafir ederse, eskisi kadar korkusuz olabilir mi? * MAT Her insanın geçmişinde pençe izleri olurdu. Derin yarıklar açan o pençe izlerine birçok anı gizlenirdi. Ve ne yazık ki Uraz'ın soyadı, kendi ruhunun beline öyle şiddetli bir pençe indirmişti ki, kuytuda saklanan geçmiş bile silinmişti. Geçmişi gün yüzüne çıkaran bu kitapta, belki de bilinen tüm doğrular yanlış, yanlışlar ise doğru çıkacak... Belki aşk, sahte bir gülüş olup; günler akrep ve yelkovanın ayrılığından sonra işlemeyi bırakacak. Kadın bir akrep, adam bir katran. Bir kadın bir adama bu kadar haram, bir adam bir kadına bu kadar yara olamazdı. * SON OYUN Kartlar açıldı. Piyonlar öne sürüldü. Kaleler yıkıldı. Filler öldü. Vezirler devrildi. Şahla şah karşı karşıya geldi. Acımasızlığını ikinci bir deri gibi üzerine giyen Uraz Kurt, sevgisini yaralayan bu acımasızlıkla başa çıkabilecek mi, yoksa sevgisini acımasızlığına mı kurban edecek? Masumiyeti gözbebeklerinin içerisinde taşıyıp koruyan Ayşin Şendoğan, kötülüğün bekçisi olan adamın nasırlı ellerine mi güvenecek, yoksa hayatını masumluğunu koruyarak mı sürdürecek? Devrildi Şah. Oldu Mat. Bitti oyun. Kapandı defter. Şimdi rakibini yenme zamanı. Tek bir kazananın olacağı bu hayatta, sevgi imkansızdı. Ancak tüm imkansızlıklar da aşkı doğururdu. Doğan aşk, peşinde ölümü de sürüklerdi. Peki bu hikayede ölen taraf kimdi? |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |