Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left13.
Bölüm
keyboard_arrow_right

Bölüm 13 Kılıç

@ukant
Lady Shava sandığın kapağını kapattığı anda ışık huzmesi yok oldu. Bir el işaretiyle çevrelerini sarmış olan elfler silahlarını indirdi. Diğerlerine dönerek,
“Bizimle gelin, artık misafirimizsiniz.”
Elfler tek sıra halinde iki yöne dizilerek onlara yol açtılar. Lady Shava’nın önderliğinde ilerleyerek bir ırmaktan akan şelalenin önüne durdular. Lady Shava bakışlarıyla onu takip etmelerini işaret etti. Ardından şelalenin altından geçerek kayboldu.
Daha önce hiç görmedikleri güzellikte bir manzaranın karşısında duruyorlardı. Burası Işıltılı Orman Elflerinin gizli diyarı olmalıydı. Etrafta dinginlik hissi veren bir su sesi, kuş ve hayvan sesleriyle karışıyordu. Yeşilin her tonunun yer aldığı bir tablonun içinde gibiydiler. Henüz genç sayılabilecek elfler okçuluk talimi yapıyorlardı. Onları gören genç elflerden biri suyun üzerinden hızlı adımlarla koşarak kayboldu. Önlerinde geniş bir göl vardı. Gölün ortasında ise granit taşlarla yapılmış beşgen şeklinde bir alan. Alanın ortasında kenarları simetrik yükselen bir sütun duruyordu. Bu alana doğru iplerle gerilmiş asma köprülerden yapılmış yollar vardı. Lady Shava onları bir merdivene doğru yöneltti. Sarmal şeklinde giden merdiven ağaçların tepesine doğru çıkıyordu. Yukarı çıktıkça gölün ortasında ki alana uzanan on köprünün ortada ki beşgenle birleşerek bir yıldız dizimi oluşturduğunu gördüler.
Shava onları geniş bir sofaya getirmişti. Sofada ağaç işlemesiyle yapılmış mobilyalar göze çarpıyordu. Kenarlarda sarmaşıklarla süslenmiş işlemeli bambu sütunlar yükseliyordu. Sofanın önü açıktı ve tüm ağaçlık alan görünüyordu.
Lady Shava baş köşeye oturarak hepsini görebileceği bir pozisyonda yerini aldı. Diğerleri de onun çevresindeki yerlere oturarak dağıldılar. Elf kızları ellerinde şeffaf bir sürahi ile onlara içecek servisinde bulundu. Adrick ağzına aldığı ilk yudumla birlikte suratını ekşiterek elinde ki kristal bardağı önüne bıraktı. Mokaysın yüzündeki ifadeden içtiği içkinin memnuniyeti görülüyordu. İçtikleri türlü bitkilerin karışımıyla yapılmış hafif tadımlı bir elf çayıydı. Cüceler ile elflerin damak zevki birbirine zıt sayılır ama bazı insanların damak tadı onlarınkine yakındı.
Lady Shava sakinleştiklerini gördükten sonra konuşmaya başladı.
“Işıltılı Orman’a hoş geldiniz. Uzun ve zorlu bir yoldan geliyorsunuz. Anlaşılan iyi haberler de getirmediniz. Burada kendinizi evinizdeymiş gibi hissedeceğinize emin olun. Huzurla dinlenebilirsiniz.”
Getsun, “Leydim, Glorya şehri şuan istila altında. Şehri kurtarmak için desteğinize ihtiyacımız var. Çok fazla vaktimiz kalmadı.”
Shava, “Tyron’ın Glorya Elmasını size emanet ederek göndermesinden ne kötü bir durumla karşılaştığınızı anlayabiliyorum. Yapabileceğimiz tek bir şey var. Tyron onun için sizi buraya gönderdi. Burada biraz dinlenin. Bu akşam Elf konseyi toplanacak. Aranızdan bir kişi kılıç ve elmasın gücüne nail olacak.”
Getsun, “Kılıç?”
modal aç
modal aç
modal aç