Yeni Üyelik
keyboard_arrow_left keyboard_arrow_left5.
Bölüm
keyboard_arrow_right

Bölüm 5 Mavi Göl Kasabası

@ukant
Trix onları güvenli yoldan Mavi Göl Kasabasına getirmiştir. Kasaba sessiz, sakin görünmektedir. Çevrede oynayan çocuklar, alışverişten evlerine dönen kadınlar... sıradan güvenli bir kasabaya benzemektedir.

Getsun, "Şurada bir han var. Gidip demirciyi soralım."

Getsun önden içeri girer. Hancı onu görür görmez elindeki işi bırakıp

"Buyrun efendim, ne arzu etmiştiniz."

Getsunun arkasından diğerleri de hana girmişlerdir. Kul şöyle bir etrafı süzer. Dikkatini hancının arkasından koşarak gelen çocuk çeker. Çocuk elinde bir bezle hızını alamayarak hancıya çarparak durur. Hemen bezi pantolonun beline sıkıştırıp,

"Verin eşyalarınızı taşıyayım efendiler"

Getsun, "Dur, dur... Önce şehirde birkaç işimiz var. Ondan sonra bakarız."

Hancı kaşını kaldırır. Müşteriyi kaçırmak üzere olduğu hissine kapılsa da bozuntuya vermeden.

"Buyrun, size birer şarap ikram edeyim efendim"

Getsun, "Hayır, şarap istemiyoruz. Bize Demirci Adrick'i nerede bulabileceğimizi söyler misin?"

Hancı kaşlarını iyice kaldırır.

"Demirci Adrick mi? Hmm... Zimbab gel buraya. Efendilere Demirci Adrick'in dükkanını göster."

Çocuk kafasını kaldırıp hepsine tek tek bakış atarak kapıya doğru yönelir. En son Kul ile göz göze geldiklerinde tırsarak koşar adımlarla bağıra bağıra.

"Beni takip edin efendim. Demirci Adrick'in dükkanı ilerde sadece nal ve çekiç seslerini dinleyip sağa dönmemiz yeterli"

Çocuk önden o kadar hızlı gitmiştir ki ona yetişmek için biraz koşmaları gerekmiştir.

köşeyi döndüklerinde dükkanın önünde bekleyen çocuk onlara dönerek bağırmaktadır.

"Gelin, gelin efendim işte aradığınız yer burası"

Getsun çocuğa teşekkür edip eline bir bozuk para sıkıştırır. Çocuk bir elindeki bozukluğa bir de Getsun'a bakıp

"Bu kadar mı efendim" diye gözlerini devirir.

Arkasından nefes nefese gelen Kul çocuğu iteleyip

"Çekil bakalım şuradan" diye araya girer. Yere düşen çocuk ağlamaya başlar. İçeriden sesleri duyan demirci gürültülü bir ses tonuyla elinde çekici dışarı çıkar.

"Noluyor burada"

Adrick'i gören çocuk sesini iyice yükselterek ağlamaya devam eder. Adrick çocuğu yerden kaldırarak, üstünü başını temizler.

"Utanmıyor musunuz ufacık çocukla uğraşmayı kim yaptı bunu ona"

Kul tam cüceye diklenecekken Getsun araya girer.

"Tamam, tamam sakin olun bir şey yok. Al bakalım çocuğum şu parayı demirciyi bulmamıza yardımcı olduğun için teşekkür ederiz. Bu da senin mükafatın"

Çocuk parayı alır almaz yüzünde tebessümle oradan koşarak uzaklaşmaya başlar. Kul arkasından sinsice onu takip etmek istese de çocuk bir anda kaybolmuştur.

Getsun Adrick'e dönerek "Demirci Adrick sensin sanırım."

Adrick elinde ki çekici yumruğuyla sıkarak bir adım öne atıp aksi bir ses tonuyla, "Benim tabi, nolmuş"

Getsun, "Sana ihtiyacımız var. Bize Kara Kaya Dağlarında eşlik etmeni istiyoruz"

Adrick, "Siz kimsiniz be... Benim yapacak çok işim var. Çekilin şuradan" diyerek Mokaysı ittirip dükkana dalar.

Getsun, Adrick'in arkasından içeri girer.

"Adrick dinle bir dakika bizi buraya Lord Tyron gönderdi. Seni bulmamızı emretti. Bu da ondan sana bir mektup"

Adrick, Getsunun elinden mektubu alıp hemen okumaya başlar. Adrick mektubu okuduktan sonra gözlerini iyice açıp, dişlerini sıkarak Getsun'a bakar.

"Haydi çabuk gidelim. Ne bekliyorsun."

Adrick apar topar yanına birkaç eşya alıp dükkanı kapatıp çıkar.

Kul ve Mokaysın arasından geçip hızlıca

"Haydi, haydi ne duruyorsunuz gelsenize" diye bağırır.



modal aç
modal aç
modal aç