Elfler Getsun’u gölün kenarında bir açıklığa kadar getirdiler. Onu tek başına bırakarak yanından ayrıldılar. Üç ay ve yıldızların yansıması gölün üzerinde belli oluyordu. Getsun göle iyice yaklaştı. Suyun yüzeyindeki kendi yansımasını izlerken su dairesel hareketlerle dalgalandı. Bunun sebebi ondan korkup kaçan kurbağalar olmalıydı. Dalgalı yüzünü izlerken nasıl bir yükün altına girdiğini düşünüyordu. Halkının özgürlüğü için bunu başarmalıydı. Acaba bunu yapabilecek miydi…

Suyun yüzeyinde ki titreşimler artmaya başladı. Yansıyan yüzünün hemen ardında, üç ayı kaplayan devasa karartı belirdi. Hemen kılıcını kuşanıp savunma pozisyonunda arkasını döndüğünde onun kanatlarını açmış, iki ayağı üzerinde durarak, ona baktığını gördü. Ejderha başını öne eğip dört ayağı üzerine basarak ona doğru bir adım attı. Getsun kılıcını gövdesinin üzerinde dik tutarak saldırıya karşı hazırlıklı bekliyordu. Ejderha başını ona doğru iyice yaklaştırdı, kokusunu içine çekti. Getsun kılıcını çapraz pozisyonda hamle yapmak için çevirdi. Kılıcın üzerinde parlayan elmas ile göz göze gelen ejderha duraksadı.

“Bak sen kimleri görüyorum. Demek seçilmiş kişi sensin…”

Ejderha Getsun’un yanından yürüyerek arkasını döndü. Kanatlarını topladı ve ona karşı dönerek oturdu. Burnundan soluduğu duman havada dolanarak kayboldu.

“Beni o küçük kılıçla korkutabileceğini mi sanıyorsun evlat”

“Kadim Ejderha Elenordin, ben Glorya Şehri, Tyron Hanedanlığı Şövalyelerinden Getsun Kimberlade”

“Ooo… bak sen meğer karşımdaki küçük bir kızmış”

Getsun ejderhanın onu küçümser tavırlarına sinirlenmeye başlamıştı. Elindeki kılıcı ona doğrultarak yüksek sesle konuşmaya başladı.

“Elenordin… Bu kılıcın ne olduğunu çok iyi biliyorsun. Şimdi sana emrediyorum… İtaat et…”

Elenordin olduğu yerde gerildi.

“Demek bana emrediyorsun.” Elenordin gülümsedi.

“Yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyorum. O kılıcı senden daha iyi tanıyorum yabancı. Peki, sen onu kullanmayı biliyor musun? Şimdi göreceğiz…”

Ejderha başını hafifçe yukarı kaldırdı. Tüm havayı ciğerlerine çekti. Getsun’a bakarken gözlerinde şimşek gibi bir alev çaktı. Tüm kasları geriliyor, göğsünden yukarı doğru yanan mavi bir alev yükseliyordu. Ejderhanın boğazında toplanan alevin ışığı daha da arttı. Getsun kılıcını başının üzerinde ters bir şekilde tutarak savunma pozisyonunda durdu. Ejderha ön ayaklarının üstüne basarak boğazında düğümlenmiş mavi alevi Getsun’un üzerine kusmaya başladı. Alevler görünmez bir kalkana takılarak Getsun’un etrafından süzülüp gidiyordu. Elenordin öksürerek alev püskürtmeyi durdurdu.

“Glorya elması… çok iyi”

Getsun kılıcın gücü karşısında şaşkınlıkla ona bakıyordu. Elinde tuttuğu kılıcı tekrar evirdi çevirdi.

“Bakalım başka neler yapabiliyorsun” diyerek ejderhanın üstüne doğru atıldı.

Getsun kılıcı beline doğru yatırarak ejderhanın üzerine doğru koştu. İki eliyle tuttuğu kılıcı bedeninin kuvvetiyle aşağıdan yukarı doğru ejderhaya savurdu. Elenordin kanat çırparak havalanmıştı. Havada sabit bir şekilde durarak kanat çırpmaya devam etti.

“Seni hafife almışım ufaklık. Yeteneklerinin sınırını görelim bakalım.”

Elenordin havada yükselerek Getsuna doğru bir ok gibi dalmaya başladı. Getsun olabildiğince yere eğilerek kendini korudu. Ejderhanın yarattığı hava akımı Getsun’un üzerinde bir kasırga etkisi yaratmıştı. Ejderhanın kuyruğu Getsun’u sıyırarak geçti. Elenordin suyun üzerinden süzülerek gölün tam ortasına kadar geldi. Gölün üzerinde yükselerek Getsuna döndü.

Elenordin’in hareketsiz dudaklarından kadim dilde söylenen bir takım sözler duyuldu. Getsun’un kulaklarına fısıldanan bu sözlerden sonra Elenordin mavi bir alev topunu üfleyerek fırlattı. Getsun üzerine gelen mavi alev topunu görür görmez elindeki kılıcı göle daldırarak kıyı hizasında koşmaya başladı. Kılıcın ardından yükselen suların oluşturduğu duvara çarpan mavi alev topu buharlaşarak yok oldu.

Ejderha burnundan soluyordu. Havada birkaç kez kanat çırptıktan sonra gökyüzüne doğru yükselmeye başladı. Getsun’un onu göremeyeceği kadar yükseğe çıkmıştı. Getsun uzun süre ejdehanın kaybolduğu yere baktı. Tam geri gelmeyeceğini düşündüğü sırada uzaktan bir nokta belirdi. Ejderha hiç görmediği bir hızla ona doğru yaklaşıyordu. Getsun birkaç adım geri çekildi. Ejderha ona iyice yaklaştığında koşarak üzerine doğru zıpladı. Havada ters dönerek ejderhayı boynundan yakaladı. Getsun Mavi Ejderha ile yükselerek üç ayın hizasında kayboldu.