Taverna ağzına kadar doludur. Herkes içip eğlenmektedir. Mokays bara doğru yönelir. Barın üzerinde üç kadın kol kola girmiş dans etmektedir. Önlerinde sakallı bir adam onlara alkış tutmaktadır. Mokays adamı geçerek barmene yaklaşır.
"Hey, burada tuhaf bir elf gördün mü?"
Barmen, Mokaysa dönerek alaycı bir şekilde
"Burada birçok elf var. Sence hangisi tuhaf? Ha ha ha... Bira mı istiyorsun şarap mı?"
Mokays barmenin yakasına yapışarak
"Sana bir soru sordum. Bana o elfi nerede bulacağımı söyle bakalım"
Barmen Mokaysın yakasına yapışan ellerini tutarak silkelediği anda arkadan irice iki admam da Mokaysın kollarına girer. Adamlar Mokaysı bir çuval gibi alarak kapıdan dışarı atarlar. Mokays toprağın üzerinde biraz sürünerek yere yapışır. Arkasını dönüp karşılık vermeye fırsat kalmadan kapı suratına kapanır.
Mokays üstünde ki tozları silkeleyerek son kez tavernaya bakar. İçeride eğlence devam etmektedir. Çaresiz hana doğru yol alır.
Hana geldiğinde Getsun ve Kul'un yanına odaya çıkar. Mokaysın kirli kıyafetlerini gören Getsun;
"Noldu sana böyle"
"Tavernada biraz ortalığı karıştırdım sanırım."
Kul, "Sen burada kal. Biz Getsunla gidip tavernaya tekrar bakalım"
Getsun ve Kul handan çıkarak tavernaya gelirler. Daha fazla sarhoş insan dışında az önceki şamatadan fark yoktur. Kul göz ucuyla etrafı kestirirken adamın biri ona çarparak birasını üstüne döker. Sarhoş adam Kul'a sarılmaya çalışarak
"Af edersiniz efendim. Kusuruma bakmayın yanlışlıkla oldu."
Kul adamı bir anda geri doğru iterek bir yandan da kesesinin yerinde durup durmadığını kontrol etmek için ceplerini yoklar.
"Önüne baksana be adam"
"Hıck... pardon efendim lütfen üstünüzü silmeme izin verin. Hatamı telafi edeyim."
Kul tekrar adamı silkeler.
"İstemez, geri çekil"
"Tamam, tamam kızmayın. Siz burada yabancınız sanırım. Herkesin kafası güzel baksanıza. Eğlencemize katılmak istemez misiniz?"
"İsteriz tabi, sen burada ki herkesi tanıyor musun?"
"Tanırım efendim burası ufak bir kasaba sonuçta"
"Biz demirci Adrick adında bir cüceyi arıyoruz. Onu tanıyor musun?"
"hmm... Demirci Adrick... Bu kasabada öyle biri yok efendim ama mavi balıklı göl kasabasına bakabilirsiniz. Orada yaşayan cüceler olmalı."
"Oraya nasıl gideriz?"
"Ormanı geçmelisiniz"
"Peki, sağol"
Kul, Getsun'a dönerek "Tamam, haydi gidelim. Bu kadar bilgi bize yeter." Getsun'un gözüne az önce handa karşılaştıkları elf ilişir.
Getsun, Kul'a dönüp "Bir dakika, orada" dediği anda...
Kul arkasını döndüğünde içip eğlenen insanlar dışında bir şey göremez.
Getsun, " Handaki elf az önce şuradaydı sanki"
Kul, "Bir şey yok. Neyse hadi hana gidip yatalım. Yarın erken kalkıp yola koyuluruz"