Günlerdir yolda olmanın verdiği yorgunlukla derin bir uyku çeken ekip sabah kahvaltısını yaptıktan sonra eşyalarını toparlayarak handan ayrılır. Orman yolundan at arabalarıyla ilerleyerek Mavi Balıklı Göl Kasabasına doğru gitmektedirler. Mokays atları sürerken Getsun ve Kul arka tarafta güvenliği sağlamaktadır. İlk sessizliği bozan Getsun olur.
“Hancının dediğine göre yarım günlük bir yoldan sonra kasabaya ulaşacağız. Acele edelim. Bu orman beni ürkütüyor.”
At arabası ilerken Kul’un burnunun ucundan vızıldayan bir ok geçer. Kul okun geldiği yere baktığında haydutların onların etrafını çevirdiklerini görürler. Kul çevik bir hareketle yerinden fırlayarak en yakınında ki hayduttun göğüs kafesine doğru kılıcını savurur. Haydut son anda bu hamleden kurtulmak için geri savrulsa da kılıcın deri zırhı parçalamasıyla yaralı bir şekilde yere düşer. Kul ikinci hamleyi yapmak üzere kılıcını kaldırdığında nereden geldiği belli olmayan bir okun kafatasına isabet etmesiyle haydut iyice yere serilir.
Bu sırada diğer taraftan gelen bir ok atlardan birini yere indirir. Mokays arabadan inip okun geldiği yöndeki hayduta doğru koşmaya başlar. Haydut ikinci oku yayına takmış Mokaysı hedef almışken koluna isabet eden bir okla acıyla kıvranarak elindeki yayı düşürür. Mokays hayvani bir şekilde bağırarak kılıcını haydutun sağ omzundan böbreklerine kadar yararak kaydırır. Haydut kanlar içinde olduğu yere yıkılır.
Getsun geride duran haydutlardan birine arabanın üzerinden elinde ki mızrağı fırlatır. Mızrak haydutun yanından geçerek arkada ki ağaca saplanır. Haydut elinde ki oku Getsun’a doğrultmuşken sağ taraftan boynuna saplanan bir okla dizlerinin üzerine düşer. Bu sırada Getsun ve diğerleri ormanın gerisinde duran duran elfi fark ederler. Gizemli okların sebebi anlaşılmış olur. Bu handa gördükleri dark elfin ta kendisidir.
Birbirlerine bakarken bozguna uğrayan haydutların son elamanının da ormanın içine doğru kaçan ayak seslerini duyarlar. Dark elf okunu indirerek ölen atın yanına doğru yaklaşır. Atın başını okşayarak elfçe bir şeyler mırıldanır.
Kul elfe dönerek “Hey neden bizi takip ediyorsun ve neden bize yardım ettin?”
“Siz ormana kötülük getirdiniz.”
Kul hiddetle, “Neden bahsediyorsun sen?”
“Siz olmasaydınız bu haydutlar ormana gelmezdi. Ben ormanın koruyucusuyum. Burada huzur ve neşe vardı fakat şuan kan ve öfkeden başka bir şey yok. İnsanlar gittikleri her yeri mahvediyorlar.”
Getsun ortamı sakinleştirmeye çalışarak, “Bak biz ormanınıza zarar vermek istemiyoruz. O haydutlar bize saldırdı. Yoksa tüm bunlar olmazdı. Sadece buradan güvenli bir şekilde geçip gitmek istiyoruz. Bize yardım eder misin?”
“Size neden yardım edeyim?”
“Amacımız bir an önce mavi balıklı göl kasabasına ulaşmak. Ormana ve diğer tüm canlılara zarar vermek istemiyoruz. Sen bu ormanın koruyucusu olarak bizi güvenli bir şekilde buradan geçirebilirsin. Karşılığında ormanda başka bir hadise yaşanmamış olur.”
“Bunu önce klan liderimizle konuşmalıyım. O izin verirse sizinle gelebilirim.”
Birlikte bir süre ormanın derinliklerine doğru yürüdükten sonra elflerin kamp yaptığı alana varırlar. Dark elf onlara beklemeleri için işaret eder. Büyük bir çadırın içine girerek klan lideriyle görüşür.
“Tamam, sizinle geliyorum ama sadece üç gün vaktimiz var”
Getsun, “Çok güzel, bu arada adın neydi?”
“Trix”