Yeni Üyelik
9.
Bölüm

9. Bölüm

@gamzzeeli

Keyifli okumalar..


**


Işın Hanımın kapısını tıklattım ve gel sesini duyduktan sonra odaya adım attım.


Birden fazla gözün üzerimde olduğunun farkındaydım ama doğrudan Işın Hanımın gözlerine bakıyordum..


"Gel Esmeray! Otur lütfen."


Odaya göz gezdirdiğim zaman bordo renkli dolaplar, bordo bir çalışma masası ve mavi renkle uyum yakalanmış bazı dekoratif eşyalar vardı.


Odadaki diğer gözlere odaklandığım zaman o gözlerden ikisi çok tanıdık geldi bana.


Duhan ve kuzeni Eren...


"Esmeray! Konuya giriş yapmadan önce sizleri tanıştırayım. Büyük ortaklarımızdan biri Eren Bey, diğeri Duhan Bey, senin yardımcı asistanın Alican, diğerleri ise bizim asistanlarımız. "


Bana gülümseyerek anlatım yapan Işın Hanıma gülümseyerek karşılık verdim. Elimi ilk önce Eren'e sonra da Duhan'a uzatarak memnun olduğumu söyledim.


Sırayla herkesle tanıştıktan sonra asistanlar dışarı çıktı ve Işın Hanım odada Duhan ve Eren varken konuşmaya devam etti.


"Bak Esmeray! Buraya Selim Bey'in ricası ile kabul edildin. Biz sana Duhan Bey ve Eren Bey ile bir fırsat tanımaya karar verdik. O yüz..."


"Işın Hanım! Ben kimsenin ricası üzerine buraya gelmedim. Ben bu koltuğa oturmayı çalışarak hak ettim. Ve eğer bir daha torpille geldiğimi ima ederseniz istifamı ederim merak etmeyin. Şimdi daha fazla uzatmadan neden burada olduğumu söyleyin!."


Benim konuşmam bitince odada bir sessizlik oldu. Işın Hanım, Eren ve hatta Duhan bile bana gülümseyerek bakıyordu.


"Esmeray Hanım siz bizi yanlış anladınız. Selim Bey sizin kim olduğunuzdan bahsetmemişti ilk konuşmamızda hatta ben başarılarınız karşısında hayran kaldım. Bu yüzden de sizi rakip şirketlere kaptırmamak için erkenden odanızı ayarlattım. Asıl konuya gelecek olursak Eren Bey ve Duhan Bey kendi şirketleri adına açmadılar burayı. Bu şirketin asıl sahibini sadece Eren ve Duhan Bey biliyor. Eren Bey ve Duhan Bey sizin gibi başarılı bir avukatı kendi ekiplerinde istiyorlar. Bir nevi Özdemir Şirketler grubunun yüksek mertebeli avukatı olacaksınız. Sizin ofisiniz burası olacak."


Canavarların hayatı için çok iyi olan bu fırsat karşısında çok şaşkınım. Buraya gelirken iş bulma kaygısı yaşamışken şimdi altın tepside sunulan bu teklife ne demeliyim.


Duhan ve Eren ile göz teması kurmadan ayağa kalktım ve Işın Hanıma bakarak konuştum.


"Ben biraz bu teklifi düşünmek istiyorum. İzniniz olursa işimin başına geçeyim ben."


Işın Hanım'ın yüzünden bir şaşkınlık ifadesi geçti ama gülümseyerek toparladı şaşkınlığını. Herhalde hemen teklife balıklama atlayacağımı düşünmüştü.


"Tabiki canım. Sen işinin başına geç."


Odadan çıkmadan Duhan ile göz göze geldim ve onun bakışlarının ağırlığı altında kapıdan çıktım.


Kapıdan dışarı çıkar çıkmaz ensemden bir terin süzüldüğünü hissettim. Ellerim buz gibi olmuş ve titriyorlardı. "Stres yapma Esmeray! Stres yok! Sakiniz!" kendime telkinlerde bulunarak odama geçtim.


Sekreterim Sevcan beni elinde bir dosya ile bekliyordu. Ben kendi koltuğuma oturup geriye doğru yaslanarak gözlerimi kapattım ve sessizliği dinledim. Gözlerimi açıp Sevcan'a odaklanınca koltuğa oturmasını işaret ettim. Sevcan koltuğa yerleşince başlaması gerektiğine dair bir ifadeyle geriye doğru yaslanarak dinlemeye başladım.


"İlk olarak Esmeray Hanım, dün gelen adam sıradan bir aile babası. İki kız çocuğu ve eşiyle birlikte büyük kızı Fatma okulu kazanınca İstanbul'a geliyorlar. Fatma üniversiteye başlayana kadar herşey normal gidiyor. Üniversitede bir tane zengin çocukla tanışıyor. Onunla sevgili falan oluyor. Sevgilisi ise Deniz Kaya. Bu kaya şirketlerin veliahtı. İlerleyen zamanlarda Fatma ile ilişkiye girmek istiyor Deniz ama Fatma kabul etmiyor. Bir gece...tecavüz ediyor Fatma'ya. Ogünden sonra babası ve ailesiyle doğru dürüst konuşmamış Fatma. Okula gitmemiş yani hayatla olan bağlantısını kesmiş. Bir süre sonra ailesi öğrenmiş ve babası kaç kere şikayetçi olmuş. Deniz de her defasında kurtulmuş. Şimdi Fatma'nın babası Mehmet Bey de haklarını savunacak bir avukat istiyor. Deniz'in soyadından dolayı da kimse yardım edememiş, yardım etmek isteyen de meslekten men edilmiş. "


Sevcan'ın konuşması bitince ayağa kalktım ve montumu giyindim.


Kapıdan çıkmadan önce şu sözleri sarf ettim.


"Bu dava ile biz ilgileniyoruz Sevcan. Her türlü detaylı bilgiyi istiyorum. Oyüzden en ince ayrıntısına kadar araştır. Ha bu arada bu ikimizin arasında kalacak."


**


"Anneme söyleyeceğim seni İlkay! Ya eteğimi niye kirlettin? Niye meyve suyu döktün ya?"


diyerek ağlıyordu Aycan.


İlkay ise onu ağlarken gördüğü için çoktan pişman olmuştu yaptığına.


Aydan ise bir yandan da Aycan'a sarılmış göz yaşlarını siliyordu. İlkay'ın da üzgün olduğunu görüyordu ama kızgındı ona. Gereksiz kıskançlık yaptığını ve bu kıskançlık yüzünden hem Duman'ı kırdı hem de Aycan'ı.


İlkay ise Aycan'ın daha fazla ağlamasına kıyamayıp kardeşlerine sarıldı.


Onları uzaktan izleyen suskun ve üzgün Duman vardı birde. Bugün hayat ona gösterdi yarım olmanın ne olduğunu. Ama her şeye rağmen o babasının oğluydu dimdik ayakta kalması gerektiğini de biliyordu.


O sırada ona doğru gelen İlkay'ı fark etti Duman. İlkay ona göre yaptığı hatasını telafi etmek için özür dileyecekti Dumandan.


İlkay'ın konuşmasına izin vermeden konuştu Duman.


"Ne o bana acımaya mı geldin? Benim annem olmayabilir ama benim için çalışanlar var. Senin annenin kekine kalmadım ben. Babama söylerim o yaptırır, ama doğruya sizin babanız yoktu. Güvenecek kimseniz de yok! Yazık."


Olayı başından sonuna kadar dinleyen canavarların gözünden bir damla aktı.


Aycan ve Aydan anladı İlkay'ın ne yapacağını. Duman ise güya güçlü olduğunu kanıtlamak için karşısındakini kırıp döktü.


İlkay'ın sözleri ise Duman'ı yıktı.


"Sadece bizim gibi üç canavarın abisi olur musun? diyecektim."


Odayı dolduran sessizlik vardı birde. Çoğu cümlelerden ağırdı bu sözler aslında.


Ama bu sefer özür dileyen kısım Dumandı.


"Ben... Özür dilerim. Öyle söylemek istememiştim. Sizi kıskanmıştım o yüzden canınızı yakmak istedim. Beni affedebilir misin kardeşim?"


Canavarların ve Duman'ın gözlerinden okunuyordu aslında ne kadar mutlu oldukları. Yarım kalmış çocuklar biraz da olsa tamamlanmaya çalışıyorlardı.


İlkay'ın gözünden bir damla daha akarken aslında mutluluğu gözlerinden taşıyordu.


"Ben sadece onları paylaşamıyorum. Artık abim olmayı kabul ettiğine göre kıskanmama gerek kalmadı. "


Mutluluktan ağlamayı öğrendiler canavarlar bugün.


İlk abi kardeş kucaklaşmalarını yaptılar canavarlar.


Sonra ise kreşteki öğretmenleri onları uyku saatleri için uyku odasına aldılar.


İlk abi kardeş uykusunu da bugün yaptılar.


Solda Duman onun sağında Aydan, Aydan'ın yanında Aycan, Aycan'ın yanında da İlkay yatıyordu.


Uyumadan önce ise birbirlerini hiç kaybetmemeyi dilediler.


**


Hayat ne garip diye düşünüyor insan bazen. Bu gariplikleri de en çok ben çok yaşıyorum diye düşünüyoruz çoğu zaman. Ben de bu garipliği yaşıyorum şuan. Bile isteye terk ettiğim evimin kapısının önündeyim.


Mahalle yine aynı mahalle, aynı neşe hep aynı gündem. Sokağın sonundaki kahveden yayılan kahkahalar yerli yerinde, halı yıkayan teyzeler, çekirdek çitleyip dedikodu yapan teyzeler, köşe başındaki mahallenin ağır abileri, delikanlıları. Herkesin acıları var ama yinede bu mahalledeki herkes her zaman ailesine sığınmıştır. Ben de aileme sığınmak istiyorum ama biliyorum ki beni isteyen bir ailem kalmadı artık. Sadece çocukluk arkadaşım, canım, İbo kaldı geriye. Her zaman destek oldu bana. Aile özlemimi gidermemde yardımcı oldu. Beni gören mahalleli biraz şaşkındı beni sevenleri ise hem şaşkın hem mutlu. Hem de benim mahallede olduğum haberi babama gideceği için benim deli olduğumu düşünüyorlardı.


Bizim evin önünden geçip giderken nefes alamadığımı hissettim. İbo'nun evinin merdivenlerini çıkıp kapıyı çalarken ise heyecanlıydım.


Karşımda beni kaşı yaralı, gözleri kısık ne olduğunu anlamaya çalışan gördüğü kişinin gerçek olduğuna inanamayan delikanlı var.


"Esmeray?"


Benim boynuna atlamamla son bulan şaşkınlığın yerini özlem aldı. Bana kollarını sararak döndürmeye başladı. Gözlerimden yaşlar akarken, onunda gözlerinden yaşların aktığını omzuma gelen ıslaklıktan anladım.


**


Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.


Loading...
0%