keyboard_arrow_left | keyboard_arrow_left | 14. Bölüm | keyboard_arrow_right |
@hakikat.orucoglu
|
Sevdiğim,
Ömrümün hüzünlü mehtabı Biliyormusun, Seni ne çok seviyorum ben Gözlerine baktığım her vakit Kalbim bir çocuk sevinciyle titriyor Kaçırma bakışlarını gözlerimden, Bırakta, gözlerinde kaybolup gideyim, Bırakta gözlerindeki o huzuru, Ruhuma doya doya çekeyim. Sesini özlediğim zamanlarda Ardı sıra saatler geçsinde Sana koşayım diyorum Sonra günler ve aylar geçsin Bir duanın makbul saatinde Secdeye kapanıp amin diyeyim Amin ey Rabbim Verdiğin bu sevdanın kabulüne Binlerce amin. Sevdiğim, Nasıl kaybolduysam senden önce Şaşkınlığımın kendimi yargılayan İç dökümümde Bütün kabahatlerimi, Kusurlarımı örterek, gerildin üzerime Üşümüştü yüreğim, Kırgındı belli belirsiz tüm sevinçlere, Oysa sen yarama merhem gibi, Yüreğimin yetimliğine şefkatle geldin. Sevdiğim, ömrüm. Şimdi sensizliğin ağırlığı sarıyor beni Sabahın erken vakitlerinde Sen geliyorsun herşeyden önce Sonra akşam olmak bilmiyor Seninle varlığımın yeni bir adı var Seninle kurulmuş mutlu bir dünyam Seninle son bulan bir rüyam var Canımın içi, Seni çok seviyorum ben.. Çok seviyorum.. Ey benim şefkatli yârim. Yüreğimin sevda türküsü. Kırılgan gönlüne, Nazlanan bakışlarına öldüğüm. Gel de dua ol ömrüme, Ben senin gülüşüne O sevdalı gönlüne muhtacım. Sen gülmesen, Hani biraz da olsa asılsa yüzün, İçimde depremler yıkılıyor, Sevdiğim ne olur yıkılma yüreğime. Dayanamam nefessiz kalırım üzüntünle. |