--- Önsöz: Hayat, her insanın kendine özgü bir yolculuğudur. Bazen bu yolculuk, aradığımız huzuru ve güveni bulmamızı sağlar; bazen de karşımıza beklenmedik sınavlar çıkarır. Geçmişim, benim için hep bir soru işaretiydi; bazen gülerek hatırladım, bazen ise içimde bir boşluk bırakan, asla tam olarak çözemediğim anlarla yüzleştim. Benim hikayem, bir kadının, bir annenin, bir insanın içsel mücadelelerini anlatıyor. Ama aynı zamanda, bir çocuğun büyürken kendini keşfetme sürecinin de izlerini taşıyor. Bu, sadece benim hikayem değil; belki de bizim. Herkesin bir parçası olduğu, bazen kaybolduğumuz, bazen yeniden doğduğumuz, ama her zaman devam ettiğimiz bir yolculuk. Eğer bu hikaye seni bir şekilde etkileyecekse, belki de sen de içindeki yaralı ama güçlü parçaları keşfetmektesin. Bu kitabı okurken, her satırda bir parça kendini bulabilirsin. Çünkü bu hikaye, sadece geçmişimi değil, hayatta gerçek anlamda güçlü olmayı arayan herkesi anlatıyor. İçindeki ateşi ve küllerini keşfederken, sen de bir parça daha büyüyeceksin.

şeytan ,cennetten kovulduktan sonra ne oldu...

Sevdiğim,sevdiğiniz,sevdiğimiz alıntılar için minik bir anı kitabı.

"Yüzyılın en profesyonel seri katili Ezel`in yaklaşık bir saat önce tekrar katliam gerçekleştirdiği öğrenildi." yazısı ile güldüm.Ezel kim miydi? Ezel bendim,ah hayır!Ezel bir o kadar da sensin.

İki farklı aile Anadolu`nun en Büyük aşiretine sahip olan naze ve bir Rus mafyasının lideri olan ivan

Zuhal`in sıradan olan okul hayatının birden sıradanlıktan çıkması ile herşey başlar.

Arkadaşlar ilk defa kitap yazıyorum ilk deneyimim! Yazım yanlışları olabilir şimdiden özür diliyorum. Hiç bir şekilde alıntı,kopyalama gibi durumlarda işlem başlatılacaktır.

" Bazı aşklar yarım kalmalı belkide" sözü doğruymuş çünkü kadın; Birdaha aşık olmayacağına yemin etti Erkek ise birdaha bulamayacağı sevgiyi reddetti Kader miydi onları ayıran yoksa karar mıydı?bağlarını koparan Çok sevmek miydi yoksa onları birbirinden soğutan?

İyi okumalar.....

O bir Cumhuriyet Savcısıydı. Haksızlıklara göz yummayan , kadın haklarını koruyan bir Cumhuriyet Savcısıydı. ``Ben burada adalet sağlamak için varım``

Abisini normal bir iş adamı sanan Bilge`nin hayat hikayesidir bu kitap

Liya ve ateş aşkı

Lara Sevdam… Onun adını sadece o böyle söylüyor. Ama sevgisini hiç göstermiyor. Lara, 12 yıldır abisinin en yakın arkadaşı Zafer Güneri’yi seviyor. Onun her halini ezbere biliyor. Gülüşünü, kızgınlığını, koruyucu bakışlarını… Ama en çok da onu hiçbir zaman gerçekten sevemeyeceğini düşündüğü anları. Çünkü Zafer, çapkın. Sevgisini göstermeyen ama içten içe koruyup kollayan bir adam. Ve bir gün Zafer, eve sevgilisiyle geliyor. Lara’nın dünyası o an yerle bir oluyor. Artık Zafer’in olmadığı bir yerde nefes alamayacağını anladığında, sessizce çekip gidiyor. Babasından kalan yazlık eve sığınıyor, geçmişin izleriyle baş başa kalıyor. Ama geride bıraktığı tek şey, acısı olmuyor. Zafer de onun yokluğuyla yüzleşmek zorunda kalıyor. O hep "Sevdam" diyordu, ama Lara gerçekten onun sevdamıydı? Yokluğu, varlığından daha çok acıtınca… Zafer sonunda itiraf etmeye hazır mı?

Herzamanki gibi işine gidersin fakat avukat bir arkadaşın çok garip davranıyordur

Kitapta küfür,hakaret,argo kelime gibi şeyler bulunmaktadır.İstismar gibi öğeler yoktur.

İnsan oğlunun hayalleriyle yaşamak istediği hayata saygı göstermeden yaşadığı toprakların kuralları ve taş kalpli insanlarının kararlarıyla kurulmuş bir hayata mahkum edilmek de zordur , bazı şehirlerin taşı toprağı gibi kalbide sert olan insanları vardır ama elbet bir gün o sert kalpler bir çift göze yenik düşerek yumuşayacaktır... -"Ama ben nereden bilebilirdimki midyat`ın en sert kalbinin gözlerimle yumuşayacağını" MEHİR DEMİRHAN

05****=Selam güzellik siz=kimsin? 05****= kim olduğumun bir önemi yok seni ilk gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsun siz= saçma sapan konuşma kimsin ve ne istiyorsun benden 05****=seni selis sadece seni istiyorum...

Sesiz adımlar , içsel bir yolculuğun , kaybolan anıların ve derin duyguların izlerini taşıyan şiirlerden oluşuyor, her bir dizede yanlızlık, umut ,ve keşif var . Bu kitap kalbinizin derinliklerine dokunmayı vaad ediyor

✎Babasının işi yüzünden kılık değiştirip bir şirkete giren ve ünlü oyuncuya aşık olan bir kızın hikayesi

8 yaşında şiddet gören Ceranay,bir gün sınavdan düşük aldığı için evden atılır.Sokakta gördüğü Koreli aile onu evlat edinir.Yıllar sonra Cerenay,abisi,abisinin arkadaşı ve Cerenay`ın en yakın arkadaşı ile K-Pop grubu ile çıkış yapar...(Kitap kapağı pinterestten)

Bir kız düşünün babası yer altı mafyasi ve babası 4 yaşında annesi 7 yaşında öldürülüyor sizde artık dik başlı mutsuz mafya oluyorsunuz bakalım bu mafya mutlu olacak mı?

Emir Dora Kaya Rüzgar

Umarım begenirsiniz:))

Önsöz Bazı sorular bir fısıltı gibi zihnimize düşer ve büyüyerek içimize kök salar. “Ben gerçekten ait miyim?” Bu soru, yalnızca bir çocuğun aklında dolaşan masum bir merak değil, büyüdükçe şekil değiştiren ve zamanla anlamını bulan bir arayıştır. Çocukken, aynada gördüğümüz yansımanın izini süreriz. Annemizin gülüşüne, babamızın ellerine, ailemizin gölgesine benziyor muyuz? Ama sonra fark ederiz ki, aidiyet kan bağında değil, hissettiğimiz sevgide saklıdır. Konfüçyüs’ün dediği gibi: “Evi, duvarlar değil, içindeki sevgi ayakta tutar.” Ait olmak, doğduğumuz yerden çok, yüreğimizin hangi ellerde şekillendiğiyle ilgilidir. Kan bağı, bir aile yaratmaz; anılar, paylaşılan kahkahalar, gözyaşları ve birlikte yazılan hikâyeler yaratır. Bu kitap, bu soruyu soran herkese bir cevap niteliğinde… Çünkü hepimiz, bir noktada, gerçekten nerede ve kimin yanında kendimizi tam hissettiğimizi anlamaya çalıştık. Marcus Aurelius’un dediği gibi: “Hayat, kime ait olduğun değil, kim olduğundur.” Ve işte bu sayfalarda, kim olduğumuzu birlikte keşfetmek için bir yolculuğa çıkıyoruz

Bu benim gerçek hayataki günlüğüm