10 farklı ülkeden kaçırılan yaş aralığı 3-4 olan 10 çocuk... Hepsinin kendine özgü yetenekleri bulunmaktadır . Bu çocuklar insan üstü bir zekaya ve el kabiliyetine sahiptir. 16 yıl boyunca özel derslere tabi tutulan çocuklar kimi zaman bir seri katil kadar cani kimi zaman bir doktor kadar hayatveren olarak yetiştirilir hatta aklımızın almayacağı kadar her türlü konuda ...Çocukları kimsenin bilmediği hatta haritada bile bulunmayan bir adaya hapsederler ; ÖLÜM ADASI... Daha önce hiçbir insanın girmediği bir ada, ne ile karşılaşacaklarını bilmeyen 10 çocuk , ya hayatta kalıcaklar ya da ölecekler... Eslem dağlarca , kaçırılan çocuklar arasında ki Türk uyruklu çocuk bu hikayede onun hayatta kalma mücadelesini seyredecez bakalım ölüm onuda kendi tutsağı ilan edecek mi? Hayatım boyunca bütün uykularımı bölen, beni sonsuz bir korkunun içine atacak olan o sesi ilk o gün duydum . " Sonunda seni buldum gri yeni hayatına hoşgeldin " sesindeki ton daha çok cehennemine hoşgeldin der gibiydi. Öyleydi de o benim cehennemimdi ...

Gözleri, stratejinin derinliğine dalmış bir satranç ustası gibi... O, yalnızca bir piyonla tüm oyunu oynar ve her hamlesiyle dünya dengelerini değiştirir. Adı, gizemli ve ürkütücü bir şekilde anılır: Piyon Takma. Bir kadının elinde, küçük bir taş bile, dev bir güce dönüşebilir. Bu kadının zekası, hem taktiği hem de duygusal zekayı kusursuzca harmanlayan bir silah gibidir. Piyon, her adımında dikkatle hesaplanmış bir oyunun içinde kaybolur. Her hamlesi, bir sonraki adımın zaferi için bir kurşun gibi yerleşir. Kimse onun gerçek gücünü göremez. Sadece tek bir piyonla, hem rakiplerini alt eder hem de tüm kozları kendi lehine çeker. Bir yanlışlıkla herkesin hayatını sonlandıracak kadar güçlüdür. Savaş, sadece tahtada değil, aynı zamanda psikolojik bir arenada da sürer. İnsanların zayıflıklarına, duygusal kırılmalarına odaklanarak, her bir hamlesini bir meydan okuma gibi yerleştirir. Zihni, bir piyonun kaderini belirlerken, bir halkı yok edebilir. Bu kadın, kimsenin beklemediği yerden gelir ve en büyük kozunu bir piyonla oynar. Ama dikkatli olun, tek bir yanlış hamle, her şeyin sona ermesine yol açabilir. Kendisinin tek bir hata yapma lüksü yoktur, çünkü onun hatası, başkalarının ölüme sürüklenmesi demektir. Kaderin dehşetli oyununu en yüksek zekâyla oynayan bu kadının hamlelerine tanık olun. O, tüm oyunun kontrolünü elinde tutar; her piyon, onun zaferinin bir parçasıdır. Ama bir yanlış, her şeyin sonu olabilir.