GERİ PAS KURALI
Heyecan. Umut. Mutluluk. Sevgi.
İnsanoğlu sever, yaşar ve ölürdü. Sevgisiz geçen yıllar insanı yıpratırdı. Kimseye ihtiyacım yok diyerek kendini kandırsa da, bir gün karşısına çıkacak sevgili için içinde her zaman bir umut kırıntısı yeşertirdi. Sevgi, insana umut aşılardı. Heyecan umudu, umut sevgiyi, sevgi ise mutluluğu getirirdi. Bu 4 kelime insanoğlunun doğasında olması gereken yegane dört duyguydu.
Peki, ben hissediyor muydum? Sanırım, evet. Dibine kadar, bütün iliklerimde. Hiç tahmin edemeyeceğim bir şey olmuş, karşımdaki adama duygu beslemeye başlamıştım. Hayır, bunu duygu beslemek adı altında küçük, geçici bir hismiş gibi gösteremezdim. Ben bu adamı seviyordum. Midemde varlıklarını bile bilmediğim kelebeklerin kanat çırpmasını sağlıyordu. Öyle ki, o kelebeklerin kanat çırpışları beni gerçekten göklerdeymişim gibi hissettiriyordu. Bu adam, benim ayaklarımı yerden kesiyordu.
Ben, Derin Egemen. Sahte sevgilime aşık olmuştum.
|
Küçük Bir Anlaşma
“Seninle küçük bir anlaşma yapalım” gözleri ilk defa benim gözlerimi bulduğunda bunun şimdiye dek gördüğüm en değişik gözler olduğunu fark ettim.
Yeşil miydi o?
Bununla zaman kaybetmeden yüzüme alaycı bir ifade yerleşti. “Ne gibi mesela? Hesabı ikiye bölme anlaşması mı? Ya da bir daha içki ısmarlarken fikrimi alma konusunda bir anlaşma mı?”
Aksanlı sesimi duyduğunda hafifçe başını yana eğdi, bu hareketin onu tehlikeli gösterdiğini fark ettim. Ama bu tamamen onun bakışlarından kaynaklıydı.
Yeşil, çok fazla yeşil…
“Tatil boyunca benimle sevgili olmanı istiyorum” Gülmeye başladım.
|
SAHTE SEVGİLİ
İnsan kırıldığında o parçaları birleştirecek insanlar olmalı yanında.
|
0% |