Düş Kapanı
Klişe ama orijinal demişken mafya/anlaşmalı evlilik yazmasak olmazdı. Buyurunuz...
*
"Çok şey bildiğini sanıyorsun değil mi?" dediğinde başımı iki yana salladım yavaşça.
"Her cuma saat 9 ve 10 arasında ne yaptığını bilmiyorum."
Söylediklerimi desteklercesine de dudaklarımı bükmüştüm.
Alaylı bir kahkaha bıraktı. Sinirlerini gerçekten bozmuş olmalıydım.
"Ya da şu an neden hâlâ hayatta olduğumu?"
Arat`ın beni şu an hayatta tutması için hiç bir sebep olmadığı gibi öldürmek için de çok sebebi vardı. Belki de sınırlarını görmek için bu kadar damarına basıyordum.
"Karım olacaksın çünkü!" dediğinde bu sefer alaylı bir kahkaha bırakan bendim. Kafayı çok temiz yemişti.
"Hangi hayal alemindeysen çık Arat!" dediğimde başını iki yana salladı.
"Ya hapse girersin ya da benimle nikah masasına oturursun!"
Ciddi olduğunu anladığımda şaşkınlıkla ona döndüm. Ancak ağzımı tekrar aralayabilmem için hatırı sayılır bir süre geçmesi gerekmişti.
"Neden bunu istiyorsun?"
"Cevdet sana ne teklif etti?" dedi soruma soruyla karşılık vererek. Tabii ki Sereyli`nin malikanesine gittiğimi biliyordu.
Cevapsız kaldığımda başını aşağı yukarı salladı.
"Son kez söylüyorum. Yarına kadar düşün taşın. Ya dünyaevi ya cezaevi..."
*
Yazılmaya Başlama Tarihi: 23.06.2023
İlk yayımlanma Tarihi: 01.01.2024 (İlk kez Wattpad`de yayımlanmıştır.)
Kitappadde yayımlanma Tarihi:26.08.2024
İlerleyen bölümlerde +18 sahneler olacaktır. 18 yaşından küçüklere ve rahatsız olacaklara duyurulur.
|
Kurtuluş Yoncası
Tecavüzcü bir pisliğin kalıntıları ne kadar güçlü bir kadın oluşturabilir…
|
Gurfa
Gözlerim, babamın ölümüyle başlayan bu karmaşık yolculuğun kararmış sokaklarında dolaşıyordu. Kalbim, bir yandan intikam ateşiyle yanarken diğer yandan geçmişin karanlık koridorlarında kaybolmuştu. Babamın ölümü bir sır perdesini aralayarak beni gizemle örülü dünyanın içine çektiğinde ; anılar, beni her adımda daha da sarhoş eden bir içki gibi acıydı. Gerçekler yanan bir mum gibi içime damlıyordu. Geceleri, şehrin sessizliğinde kaybolmuşum gibi hissediyordum, iz süren bir avcının pençesindeymişim gibi...
Kimdi babamın gerçek katili? Cevapları ararken, kendi geçmişimle yüzleşmekten kaçamamıştım. Görünmez bağlantılar, aile sırları ve yıllarca örtbas edilmiş gerçekler arasında kaybolmuştum. Her ipucu, beni daha derinlere götürüyordu, adeta geçmişin kilitli kapılarını kırar gibi...
Katilin izini bulmaya çalışırken aralanan güven kapısı, Ateş’i benliğime davet ediyordu.
Ben bu yolun rüzgarında savrulurken, Ateş benimle beraber her defasında takılıp düştüğüm karanlık çukura dalıyordu.
Ben zehirli bir sarmaşıktım, o ise her yeri küle çeviren ateşti...Beni yakıp kül mü edecekti? Yoksa toprağımı ısıtıp yeşermeme bir sebep miydi?
Belki de en zorlayıcı olanı, babamın ölümüyle başlayan bu serüvenin, aslında benim kendi içsel gizemlerimi çözmeme yol açmasıydı. Kim olduğumu, nereden geldiğimi sorgularken, kendi karanlık köşelerimde yabancılaştığımı hissediyordum.
Bu yolculuk, sadece bir katili bulma değil, aynı zamanda kendi varoluşumu sorgulamam için bir dehlizdi.
O halde Ben bu hikayede kimdim?
|
Gün/eşim Hakan Durna |
Gün/eşim
Güneş ne yandan doğar bilmem ama benim günüm senle başlar, senle biter...
|
0% |