Dolunay'ın Şarkısı
Şansın uğramadığı topraklarda doğan, en az doğduğu topraklar kadar şanssız bir çocuktu.
Anne ve babasını kaybedip en yakın akrabaları tarafından yetimhaneye verildiği zaman sekiz, yurttan kaçan en yakın arkadaşının ölüm haberini aldığı zaman on beş ve istediği gibi bir hayat yaşayabilmek için ne gerekiyorsa yapmaya karar verdiği zaman on dokuz yaşındaydı.
Her zaman cesaretiyle övünen bir kadın oldu, hayatını kazanabilmek için asla sınır tanımadı ve söz konusu olan şey hayatı olduğu zaman kendisinden istenen her şeyi hiç düşünmeden yaptı.
On dokuz yaşındayken düştüğü çukurdan ise çıktım sansa bile çıkamadı.
Geçmişinden kaçan, geleceğinden korkan, tek hayali hiç tanınmadığı bir dünyada yeni bir hayata başlamak olan Dolunay; yeni bir dünyanın kapısını açacaktı. Ancak açtığı kapı hayal ettiği dünyaya mı ait olacaktı?
|
De Get Yalan Dünya
2056 yılında oldukça seçkin bir insan olmayı başarabilen Eröl Musakka`nın "De Get Yalan Dünya" noktasına gelecek yaşam hikayesi.
|
KAYIP ELMAS
Biz... bize ait olanı almaya geldik." dedi lider olan. Sesi insan sesi gibi değil, birileri tarafından yönetilen tuhaf bir yaratık gibi çıkıyordu.
"Burada size ait olan hiçbir şey yok." Dedi Kelimelerini özenle seçen prens "ve hiçbir şey öldürdüğünüz şövalyeleri geri getirmeyecek. Yaptıklarınızın bedelini ödemelisiniz." Kararlı sesi, dik duruşu kan donduracak denliydi.
"Var, bize ait olan bizimdir!" dedi korkunç yaratık bana doğru bir adım atarken. "Şövalyelerinizi uyardık, kraliçeniz hepimizi öldürmeleri emrini verdiler. Bizimle baş edemeyecek kadar küçük şövalyelerinizin bedelini kraliçeniz ödemeli." dedi öfke ile. Duyduklarım karşısında annemin tekrarlanan acımasızlığına bakarken, babasının kanlar içindeki bedeni başında beklemeye devam eden küçük kız ayağa kalkıp, cesursa yaratıkların karşısında durdu. Ardından bana yaklaşıp, hıçkırıklarına engel olmaya çalıştı.
"Yalan söylüyorlar!" dedi yaşından büyük çıkan öfkesi ile. "Herkes anneniz`in saldırın emrini dinledi, babam ise kan çıkmasın kılıçları indirin emrini verdi. Bu yaratıklara karışmadı ama şurada ki yaratık anlaşmayı bozdu ve onları dinleyen babamı acımasızca gözlerimin önünde katletti. "dedi biraz uzağımdaki tuhaf sesler çıkaran yaratığı göstererek, on yaşında küçük bir kızı bu denli felakete sürükleyen, tuhaf yaratık küçümseyerek bakarken; öfkeden delirmek üzereydim.
Madem savaşçı olmak istiyordum o halde kanatıldığım kadar kanatmayı da bilmeliydim.
Coğrafya insanın kaderidir derler.
Öylemidir ki? Doğduğumuz asrı, mekânı ve olmamız istenen kişiliği biz seçemeyiz.
Ancak önümüzde ki kararlar bizim gücümüz ve tercihimiz ile şekillenir.
Asırlar öncesi kraliyetlerin, kralların, prenseslerinin dönemi.
Asırlar sonrası yeni bir yüzyıl.
"Zamanı geldi, hazırlanın yeni bir yolculuk başlıyor. Zorlu ve uğraştırıcı..."
#
|
KUŞ GÖZÜ
-
Bu hikâye Kara Kış Festivali`nde favori hikâyelerden biri seçilmişti.
Bir bilimkurgu hikâyesidir.
Başkan G`nin yeni projesi olan hapları aldığında Winston, bir süre dinlenmek istedi. Gözlerini açtığında her yerin karanlık olduğunu düşündü. Aynaya baktığında ise; bir gözünün tamamen siyah bir pıhtı ile kapandığını gördü ve görebilmek için gözünü yana çevirmesi gerekiyordu. Bu haliyle adeta bir kuş gözünü andırıyordu. Karantina, distopya ve yeni dünya hikâyelerini okumayı sevenleri beğenebileceği kısa bir roman. Aşk, arkadaşlık, insanlık ve merhametin sorgulandığı bir hikâye.
-
Konu, karakterler, kitap adı ve içindeki kurgu tamamen bana aittir! Lütfen kullanmayın veya çalmayın!
|
Çemberdeki̇ Leylak Zarları
Her uyanış gerçek değildir, her yaşamda ölümde yoktur ancak savaşlar hep vardır bunu başlatan bu kez erkek değil bir kadındı onu doğuşu iki taraflıydı saklı gerçekleri tek kendisi biliyordu peki bir oyunla başka diyarda ki kendisini tanısa neler olurdu? Herkesin ölü olarak bildi Karanlık Tanrıçası Meva Amaris geri dönüşü ile Luminara diyarına sesi ve karanlığı tekrar getirecektir...ancak bunun bedelini beş yüz yıl önce kaybetti hafızası ve sakladığı gerçekle intikamını tekrar alacaktır.
|
0% |