Yeni Üyelik
[ çiftlik ] - Etiketin'de Kitap Listesi
BABA TARAFI
Babası Güneş, annesi Aysima. Gökyüzünden kopup düştüler yeryüzüne. Onların aşkları büyüktü, engelleri aşılmazdı. Aşmak istediler, Aysima dayanamadı üzerine atılmış çamura, kaçtı sevdiğinden. İstemedi ama olması gerekenin bu olduğunu düşündü ve arkasına bile bakmadan kaçtı. Güneş Aysima’sından oldu. Aysima, karanlığa düşen Güneş’inden.. Bu Güneş ve Ay’ın hikayesi değil. Bu hikaye Mihrimah’ın babasızlığının hikayesi..
6s önce
  Yazar@uykuluhatun
Tanık
Geceyi -atımı- bağladıktan sonra şöylece dolandım çiftlikte. Ne de güzeldi... O sırada babam beni çağırdı "Kızım hadi gel yemek hazır." "Tamam babacığım hemen geliyorum!" çiftlikte şöyle bir dolaştım artık hava zifiri halini almış, gündüz kendini geceye bırakmıştı. Tam o sırada bir silah sesi duyuldu ve bir daha. Öylesine korkmuştum ki neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Hemen sesin geldiği yöne doğru koştum bu bizim iki katlı şirin evimizden gelen bir sesti. Eve girdiğimde her yerin yerle bir olduğunu ve cam kırıkları olduğunu fark ettim. sonra aklıma beni buz kestirecek o düşünce geldi... Babam! mutfağa koşuşturdum -babamın olduğu yere-. Sadece 9 yaşında olan ben hiçbir çocuğun görmemesi gereken bir şeyi gördüm, babamın kanlar içindeki cansız bedenini...
3h önce
  Yazar@irmyrt
Fedai̇(Mucid-I Cevher)
"Havlumu ver !" Banyo duvarına asılı duran havluyu arkamı dönemden uzatırken bir yandan da vereceği davet listesini okuyordum. "Davet liseteniz bu kadar. Eklemek istediğiniz başka isim var mı ?" Duşa kabinin kapısı aralanıp çıktığında bende arkasýndan ilerlemeye başladım. Yatak odasının kapısına geldiğinde kapının eşiğinde durdu ve bana döndü. "Kendi ismini ekle. Bu sefer sende geliyorsun ." Tam ağzımı açmaya hazırlanırken yüzüme kapanan kapı ile cevabımı çoktan almıştım. Ben Maral Zâde. Giray Erarslan nın Fedaisi ...
3h önce
  Yazar@kedinindelisi
GÖK YILDIZ (TAMAMLANDI ✔️)
Instagram: azimet340 YERYÜZÜNDEN BİR YILDIZ KAYDI VE GÖKYÜZÜNE DÜŞTÜ. Sabırla başlayan bir aşkın hikâyesi Ağır adımlarla odanın ortasına doğru yürürken duvağımın altından etrafıma bakıyordum. Büyük balayı suitinin, büyük ve ipek örtülü yatağının üzerindeki kırmızı gül yapraklarıyla yapılmış kalp şekline baktım bir kaç saniye. Bu yatağı böyle özenle hazırlayan personel kimbilir hakkımızda neler konuşup gülmüşlerdi. Oysa o yatağa toprak serpilmiş olmalıydı , gül yaprakları değil. Duyduğum tok ayakkabı sesiyle bir anda kendime geldim. Kocam olacak adam yavaş adımlarla yanımdan geçerek tam önümde durduğunda kendime verdiğim sözü hatırlayarak başımı ve gözlerimi önümden kaldırmadım. Görüş açıma giren iki büyük el duvağımı uçlarından tutarak yapılı saçlarımın üzerinden arkaya doğru aldı. Şimdi görüş açımda beyaz gömlek üzerine giydiği siyah yeleği ve uzun bacakları ile o vardı. Şuana kadar ne sesini duymuştum nede yüzünü görmüştüm. Nikahta bile diliyle değil başıyla evet demişti. Zira babası uyarırken duymuştum. Belkide dilsiz di yada kekeme. Olabilirdi. Zaten merakta etmiyordum. İki parmağıyla çenemden tutarak yüzümü kendine doğru kaldırdığında gözlerim inadına önüme çevriliydi hâlâ. Bedeni bana doğru esnerken, " Banyoya girmem lazım." Dedim aceleci sesimle. Sessiz geçen bir kaç saniyeden sonra gerileyerek sol eliyle banyoyu işaret ettiğinde sadece eline bakıyordum yine. Gelinliğimin eteklerinden tutarak hızlı adımlarla hemen banyoya girerek kapıyı arkamdan örttüm
6g önce
  Yazar@azamet_29_2
Loading...
0%