Ölümün ürpertisini hissederek uyandım. Daha önce hiç böyle bir şey hissetmemiştim ama biliyordum bu ölümdü. Bu ürperti yalnızca ölüme ait olabilirdi... Solmuş, karanlık nefesini enseme üflemiş ve beni zihnime saldığı zehirle felç bırakmıştı sanki. Düşüncelerim bana bu hisle ilgili milyon tane hikaye yazıyordu. Tekrar dinlemek istemeyeceğim ıstırap dolu hikayeler... Yanlış hissetmiş olmayı diledim ve zihnimdeki çığlıkları en tozlu raflara bıraktım. İmkansızdı... Ölüm hissedilemezdi değil mi?
Tenime değen ılık ıslaklığın farkına vardığımda bunun ablamın yeni bir şakası olduğunu anladım. Az önce hissettiğim hisler beni rahat bıraktı. Her şaka yaptığında oluşan, o şirin bir o kadarda sinir bozucu olan yüz ifadesini görmek için Elna'ya döndüm ama döndüğümde görmeyi beklediğim kesinlikle kanlar içerisindeki bedeni değildi. |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |