Bazı insanların kalbinde is lekesi vardı. Onların ruhu da is kokuyordu. Çünkü onlar küldü. Yakmak ve kül etmek ruhlarının işiydi. Bedenleri soğuktu. Bazen ise ateş kadar sıcaktı. Onlar soğuturken merhametsizdi. Fakat öldürürken bir başka acımasızlardı. Hesap sorulur muydu. Sorulmazdı. Onlar öldürür insanlar saygı gösterirdi. Çünkü o aslandı. Yavaş ve sessizdi. Öyle ki yürürken adımlarının sesini bile işitmez hissederdin.
O hissettirdi. Avlamak öldürmek onun içiydi. Ellerinde bir çok kişinin külü varken ruhunda onlaların is lekesi duruyordu. Gözleri gömürden derinleri ateşi çağıran bir kehribardı. O kusursuz bir ölümdü. İzini süren kadın ise inatçı ve vazgeçilmez bir belaydı. Ona ne ölümü yaşatabiliyordu. Ne yaşamı vadedebiliyordu. O en güçsüz zamanda ayaklanıp güçlenen bir izciydi. İz sürmek bulmak onun işiydi. . |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |