"SENİN HAYALLERİNİN ÖLDÜĞÜ YERE BEN RUHUMU GÖMDÜM!"
Asrın Başer: Parmaklarının arasında sıkıca tuttuğu kömür parçası usulca düşerken geride duvara çizili bir fotoğraf karesi bir de kömürün kara lekeleri vardı ellerinde. İşte zaten sorun da buydu ya; ona kalanlar artık yaralı zihninde tutmakta zorlandığı anılar ve elinden hiç düşürmediği kömür parçasının tozlarıydı, başka da bir şeyi kalmamıştı artık. Yalnızdı. Yıkıktı. Paramparçaydı. Ve her şeyden önemlisi artık bir başınaydı; kimsesizdi. Yankı Demirkan: Elinde tuttuğu fotoğraf karesi usulca parmaklarının arasından düşerken aynadaki yansımasını gözünü bile kırpmadan izliyordu. Sanki bir ölüye bakar gibi bakıyordu kendine. İşte zaten sorun da buydu ya; o artık bir ölüydü! Kardeşinin kaybolduğu günden beri bir saniye olsun yaşadığını hissetmiyordu. Hiçbir şeyi kalmamıştı artık; Yalnızdı. Yıkıktı. Paramparçaydı. Ve her şeyden önemlisi artık bir intikamın peşindeydi. İkisi bir araya geldiğinde ise seçtikleri intikam yolunda birbirlerinin gözlerini bağlayacak, birlikte KÖREBE oynayacak ve içlerinden biri uçurumdan düşerek kaybedecek! |
Bunları da beğenebilirsiniz
|
0% |