Bak uyumadım gene
İçimi acıtan her şey geceden çıktı gün yüzüne,
Biliyorsun Sen benim en suçlu yanımsın
Kendimi affedemediğim ömrümün yangısın
Güneşi doğmaz yüreğimin. içimdeki karanlık fırtınalarla büyüttüm seni.
Zehrini kendim akıttım yüreğime
Bu sözlerim yakandan düşmeyen intizarım olsun
Şikayetimdir zabıt tutsunlar bana, zaptedsinler yüreğini.
Ben her şeyin ortaya döküleceği gün
Davacıyım hakkın nazarında...
Sen benim en ağır yaralandığım tarafımsın
Göğsümden vuruldum sana
Kan kaybından değil gamsızlığından öleceğim bilesin.
Her ihanet sahibine döner elbet.
Sen benim gönlümün aklıma ihanetisin.
Bile bile tükenişim.
Bile bile yenilmişliğimsin.
Bunları Bile bile sevmişliğimsin.
Sen de benim gibi, bir namerde yenilirsin.
Sen benim suçlu yanımsın
Kendi kendini kanatan gönül yaram.
Şuramdan, yani yüreğimin dallarından kopartmaya kıyamazdım
Oysa ömrümün geri kalan yıllarına savrulan bir yaprak gibi
sessizce sararıp düştün öylece...
Şimdi nicedir nedir halin.
Kendinle barışıkmısın hayata,
İyimisin değilmisiniz bilmiyorum
Öylece hatırıma geldin işte
Seni sormak istemiyorum aslında
Kendime dert ediyorum kendimi
kendimle dertleşirken buldum kendimi
Öyle işte kırgın ve yaralı bir haldeyim işte
Sanırım insan en çok da kendine eziyet ediyor
aşkın kanun tanımaz, halden anlamaz dünyasında
Senin gidişin beni biraz daha büyüttü hayata
Toz pembe bir hayalin pembesi gitti tozu kaldı