on altı senemi boşuna yaşamışım anne bildiğim annem değil abi bildiğim abim değilmiş peki ben bu on altı senede yaşadıklarımı nasıl unutacaktım? karşımda gerçek annem babam üç abi ve küçük erkek kardeşim vardı ben bir abiyle geçinemezken üç abi ve küçük kardeşimle nasıl geçinecektim ya annem ve babam onlara anne baba diyebilecekmiydim? Ya onlarda diğer ailem gibiyse ya beni istemezlerse o zaman ne olacaktı? gelin bunların cevabını hep beraber okuyarak öğrenelim... " herkes sadece babasının prensesiyken ben beş erkeğin prensesi LALİSA kozcuoğlu " "beş erkeğin değil kızıl altı erkeğin prensesisin bundan sonra ben pusat korkmaz bir kızıl prensesin son prensiyim" bu sıradan bir hikaye değil bu dili lal olan bir kızın, aşkı bir kızılda bulan bir adamın, yaralar almış bir aile`nin hikayesi okumaya hazırsanız hadi bismillah...

YETİŞKİN İÇERİKTİR!!! Miran Bedirhan ülkenin en kalabalık ve en güçlü aşiretinin ağasıdır. Küçük yaşta babasını kaybeden Miran, Bedirhan aşiretinin başına geçmiştir. Küçük yaşından itibaren her türlü pisliğe bulaşarak ülkenin en tehlikeli adamı olmuştur. Bu adamın hayatta sadece başını eğdiği bir insan vardır o da çocukluğundan itibaren hastalık derecesinde aşık olduğu babasının en yakın dostu olan Hazar Arslanlı’nın biricik kızı Arin Arslanlı. Babalarının küçük yaşlarda verdiği sözle büyüyen Miran giderek aklını kaybetme derecesine gelerek Arine sevdalanmıştır. Fakat Arin yetiştiği topraklardan farklı olarak bambaşka bir kadındır Miranın deyimi ile dünya da eşi benzeri olmayan tek kadındır. Bu yüzden de Mirandan ölesiye nefret eder. Bakalım aralarında nefret ve sevda savaşının kol gezdiği Mezopotamya da hangisi galip gelecek?

İki okulun futbol takımlarının düşmanlıklarının aşka dönüşmesini okuyacağız

Beni aldattığını sandım... Kendimden bile çok ona güvendiğim, her şeyim olan o adamın beni aldattığına gerçekten inandım. Resimler öyle söylüyordu çünkü... Resimler bunu gösteriyordu... Yüzü görünmüyordu hiç birinde ama vücudunu süsleyen dövmelerin her biri benim eserimdi. Çetin Aral Bakırcı, benim en sevdiğim tuvalimdi. Beni aldatmış mıydı yani? Hayır... Hayır... Gerçekten bundan çok daha farklıydı. Çok daha korkunç. Biri vardı. Kendine Niks diyordu. Hepimizin hayatını mahvetmeye yemin etmişti. Ve bunu başarıyordu... Kendi kurduğu, kurallarını kendinin belirlediği bir oyunda hepimizi tek tek avlıyordu.

Tuana o 18 yaşında.Onu ne bekliyor? Ailesi ondan nefret mi ediyor? Aşık mı olucak? İhanete mi uğrayacak? En yakın dostu İlayda ile neler yaşıyacak? O suçlu mu suçsuz mu? Katil mi olucak kurban mı? Aşkı mı onu öldürecek? O mu aşkını öldürecek? Yoksa dengede tutmayı denerken çürüyüp gidecek mi? O Tuana 18 yaşında peki o ne yapıcak? Bu kitap bana aittir lütfen çalmayınız.Kandan rahatsız olmayan kişilerin gönül rahatlığıyla okuyabileceği bir seri olmasını umuyorum.Kitabın yarısı yazıldı sayılır ama düzenlenmedi.Oluşan istekle bölüm hızı artıcaktır.Bölüm isterken benim bir öğrenci olduğumu unutmamanızı rica ediyorum.Bu hikayeyi elinden bırakamayacaksın iyi okumalar Not : lütfen oy verr

Ya tutsaksa lâl olmaya bir kadının kalbi?|☆ Dayısı tarafından sadece para kazanma amaçlı sanki değersiz bir malmış gibi bir kpop şirketine satılan genç kadının hikayesi.|☆

Lise arkadaşı olan dörtlünün arkadasligi,psikolojik durumlari Umay....Yusuf...Nisa....Burcu

O gün hemşirelik hayatının ilk günüydü Vera için fakat karşılaşacağı şeyden sonra hayatının tamamen döneceğini bilmiyordu

Selam arkadaşlar bu biraz farklı bir kitap olacak sevdiğim söz, şiir, şarkı vb şeyleri her gün paylaşacağım ve sizinde içinizde tutup da soyletemediginiz seyleri yazacağınız bir kitap biraz dertleşmek gibi

Bir isim… Bir sır… Bir oyun… Nazlı Kaya, kumar masalarının tehlikeli cazibesine yabancı biri değildir. Ancak bu sefer karşısına çıkan gizemli adam, hayatını altüst edecek bir oyunun kapılarını aralar. Adamın ağzından çıkan sadece bir isimdir: Nazlı Kaya. Kendi geçmişinden bile saklı kalan sırlar ve önceden yazılmış gibi görünen bir kader, onu hiç beklemediği bir çıkmazın içine sürükler. Kartların değil, hayatta kalma mücadelesinin oynandığı bu masada, Nazlı’nın zekâsı ve cesareti sınanacaktır. Ama bu oyunun kurallarını kim yazıyor? Ve Nazlı, en büyük düşmanının kendisi olabileceğini fark ettiğinde, oyunu kazanmak için ne kadar ileri gidebilecek?

Mert uzun zamandan beri aseli sevip takip eder ama bir türlü onunla konuşamaz. Birgün mert kavga ederken Asel onları görür ve Mert`in aselle tanışmak için bahanesi olmuş olur...

Aşık olmak için fazla neşeliydim ben.. sıradan bir hayatım, mesleğim, ailem vardı. Kimseyle bir derdi olmayan, kendi halimde, yaşamaktan zevk alan kızdım ben.. Ben Leyla Tekin, hayatın en acı tarafıyla erken yaşta tanışmış ona rağmen hayatı seven bir kızdım. Bana acıyı yaşatan hayatı bile sevecek bir kalbim vardı benim. Bu hayatı her şeye rağmen sevebilmişken onu sevmemek benim ayıbım olurdu. NOT: İki kitap tek bir kitabın içerisinde birleştirilmiştir.

Bir insan nefesini nasıl bulabilir? Veya içindeki ateşi söndürecek suyu?Bunu bize hayat gösterir.Biz imkansızın imkanlı olabileceğine inanmazken imkansız diye bir şey yok diyen biri çıkar belki karşımıza.Ben bu kitabı yazıyorum bazılarının içindeki ateşe su olabilmek için bazılarına ise nefes olabilmek için.Ben nefesimi kaybettim bana nefes veren olmadı,Ben içimdeki yangını söndürmeye çalıştım bana el uzatan olmadı.Ama pes etmeyin.Pes etmeyince oluyor.Bu hayatta imkansız diye bir şey yok.

Sabrina 3 senedir zorla tutulduğu evden 1 yaşında ki kızı ile cesaretini toparlayıp kaçmıştır. Yıllar sonra yaralı vücudu ve kucağında ki küçücük bebeği ile ne yapacağını bilmeden, hiç bilmediği sokaklarda koşarken hiç tanımadığı bir adamın arabasına binerken buldu kendini. Sabrina ve Ulaş’ın hem zorlu hemde deli dolu hikayesine hoşgeldiniz…

Her şeyi şakaya vurabilen sinirlenince kimsenin tutamadığı tam bir kraliçe okulun piskopatlarla dolu grubun liderine yazmaya karar verir ve olanlar olur...

“Ne yaptın sen?” Diye sordu göğsümde ki kurşun yarasının üzerine yaptırdığım dövmeye bakarak. “Senin yaptığını.” Diyip ellerimi vücudunun üzerindeki dövmelerde gezdirdim. “Acılarının üzerini boyayan tek kişi sen değilsin artık.”

Hera adındaki genç kız okulda oldukça popülerdir. Hera’nın okulun popüler çocuğu ile tartışırlar ve hersey öyle başlar

Hayatımız.. kıyametimiz midir? Laren Alin, hayatında hep oyuncu bir kadın olmuştu. Çevresine göre bu hayatı sever, her şekilde idare ederdi. Fakat, kimse çabalamazken, küçük hasta kız kardeşine bakması ve aynı zamanda çalışıp okuması sanıldığı kadarda kolay değildi. Peki gidişini bile hatırlamadığı babası, Varlığıyla yokluğunun bir olduğu annesi? Kimseye dair bir şey hissedemiyor, hatırlayamıyordu. Belkide buz tutmuş olan hisleri, duyguları bir daha düzenlememek üzere böyle kalacaktı. Hissizleşmişti. Bir çok kez düzeleceğine inandı, lakin bu hayata alışmıştı. Ona göre bu bir lanetti, ve hayatının sonuna kadar böyle gidecekti. Bu hayatı kendisi için yaşamayacaktı. Böyle düşünürdü. Taa ki, Bakışlarıyla insanı ürperten o adamla karşılaşana kadar. ••• "İşte bu saatten sonra, içimdeki buzulların eriyeceğine adım kadar emindim."

Üniversite için gittiği şehirden dönen Vera Tugaya yeni gelen Teğme ile tanışır. Hayaller... Hayatlar... Vazgeçişler... Nasıl ayakta durucak?

Mafya kitabı değildir!! Tüm hakları saklıdır!

iki gencin garip bir tanışmadan sonra devap ederken yaşadıkları zorluklar ( hayat hikayesi )

O gece sadece bir mesaj bir grup...

Dora kafasını dağıtmak için tek gecelik ilişki yaşadığı adamın üniversite hocası olduğunu bilmemektedir, aynı şekilde Alaz`da hoşlandığı kızın peşini bırakmak istemez ama o da bilmez, hoşlandığı kızın öğrencisi olduğunu...bir kişi kaderinizse her türlü karşılaşırsınız... *****!!!!! YETİŞKİN İÇERİK******!!!!!!

Eslem Ankara üniversiteside 2.sınıf hukuk öğrencisidir arkadaş gurubuyla birlikte sabah kahvaltısına teyzesine gittiğinde kapıyı açık bulurlar ve bırakılmış bir not...eslemi ailesinin ve teyzesinin hayatına dair karışık gizemler bekliyordur... Biraz texting de var içinde

Rastgele numara