Zamansız kaçış
Adaletin düşmanlığıma agır basarsa kaç
|
Lynette Murphy
Annem, Öldü. Aldatıldı ve kocasının tanıdıkları tarafından öldürüldü. Kardeşim, Öldü. Bir binadan atladı ve öldü. Babam, Hayatta. Yeni karısı ile bana musallat olarak keyiflenip yaşıyorlar. Ve. Ben. Ölüyüm. Yaşıyorum, ama yaşayan bir ölüyüm. Okulumu bitirip hayatıma devam etmeye çalışacağım. Ama benim için hayatta kalmak pek kolay olmayacak gibi.
"Lynette Murphy." Sesi çok derindi. "Sen, Bu hayatta hiç bir saniyenin yıllar gibi geçtiğini duydun mu? Ben yaşıyorum. Ve bu senin hayatta kalmaman için iyi bir sebep."
|
SİRİUS
Bir örgüt kurucusunun abisini araması. Ve aradığı sırada adalet için savaşan adam ile karşılaşması.
Belki ikiside adalet için vardı. Çocuklukları yara içinde olan iki genç adaletin peşindeydi.
Peki yaşadıkları evrende adalet var mıydı?
Yazar; N. Nur Gür.
|
Aşık Düşmanlar
-Ah hadi ama cidden içmicekmisin?
-İçmicem Berra.
-Tamam o zaman ben gidiyorum.
-Tamam ver bi şişe.
-Hay hay efendim:)
|
The Hope Of Childhood.
"Çünkü sen onun kadar güzel değilsin!"
Sözleri birer birer kalbime hançer gibi saplanıyordu. Bu gerçeği biliyordum ve sürekli olarak kendime hatırlatıyordum elbet. Ama sevdiğim adamın ağzından duymak beni daha fazla parçalıyordu.
"Biliyorum amına koyayım, biliyorum! Onun güzel düz sarı saçları, parlayan yeşil gözleri ve güzel bir gülümsemesi var! Ama en önemlisi ve en çok canımı yakan şey ise onda, senin ona olan sevgin var!" Göz yaşlarım birer birer yanağımdan akarken yağmurda göz yaşlarıma eşlik ediyordu. Yağmur damlaları bizi ıslatırken göz yaşlarımı saklıyordu.
İki dizimin üstüne çöktüm artık dayanamıyordum. "Senden bana aşık olmanı isteyemem bu bencillik olur. Ama benden nefret etme. Ben artık senin, benden nefret etmene dayanamıyorum. Benim, sana olan aşkım, senin benden nefret etmeni sağlayacak kadar iğrenç mi Barbars?"
|
Vatan
Herşeyyi yapmiş ve biraz uyumamı söylemişti bende uyumamış sadece tavanı izlemiştim tim arada sırada gelip gittiği için başım şişmişti ve ben yine yemek yiyememiştim tabi doktur ismini unutuğum hayla hatırlamadığım adam bana yemek getirmişti ve yemiştim miğdem yemek fazla almamıştı ama birazda olsa rahatlamıştım 3 serum almıştım tam tamına heryerim uyuşmuş vaziyeteydi ve göreve çıkıcaktık evet yine ama bu sefer dağlara taşlara zerre korkum yoktu ve kendimi toparlamak için 3 serum birden yemek biraz ağır olmuştu üstümdeki abartılı kıyafet hayla vardı 3 serum bitince kalkıp gidicektim
|
Unutulanlar
bir hükümet, keşfettiği gelişmiş formüller ve teknolojileri insanlar üzerinde kötüye kullanarak onları duygusuz ve zalim savaşçılara dönüştürmeye çalışıyor. Bu karanlık , hükümetin gizli laboratuvarlarında çalışan genç bir kız, Elara, kendini bu amansız dönüşüm sürecinin tam ortasında bulur. Elara, her ne kadar hükümet için çalışıyor olsa da, içten içe bu vahşi dönüşüme karşı büyük bir nefret ve direnç duyar.
Elara, kendi ideallerine ve insanlığın korunmasına duyduğu derin bağlılıkla, sistemin içinden çürümenin ve yozlaşmanın kaynağını ortaya çıkarmak için mücadele eder. Yavaş yavaş, bu gizli ajandanın daha geniş çapta farkındalık yaratmasını ve diğer potansiyel müttefikleri harekete geçirmesini sağlar. Ancak hükümetin gölgesi uzundur ve Elara`nın her hareketi, onu ve sevdiklerini büyük bir tehlikeye atar.
Acaba Elara, bu zalim sisteme karşı koymak ve insanlığı bu karanlık kaderden kurtarmak için yeterince güçlü olacak mı? Yoksa hükümetin dehşet saçan deneylerinin bir sonraki kurbanı mı olacak?
Bu nefes kesici hikâye, teknolojinin ve gücün kötüye kullanılmasının potansiyel tehlikelerini gözler önüne sererken, bir kişinin cesareti ve kararlılığının nasıl umut ışığı olabileceğini anlatıyor
|
0% |