17 EYLÜL
17 Eylül 1998`de, hamilelik sürecini daha sağlıklı geçirmek için eğitim veren bir kurumda çıkan yangın sebebiyle sekiz ayını doldurmuş hamile kadınlardan birkaçı, yangından etkilenip erken doğum yaparlar. Bu sebeple İzmit Seka Devlet Hastanesi`nde, 17 Eylül 1998 gününde toplam 11 çocuk dünyaya gelir.
Seneler sonra bir seri katil, 17 Eylül 1998, İzmit Seka Devlet Hastanesi doğumlu iki adamı peş peşe iki sene doğum günlerinde öldürür; biri 17 Eylül 2025`te, diğeri ise 17 Eylül 2026`da vahşice katledilir. Davanın savcısı Erkin Gümüşpala, bunun bir seri cinayet olduğunu kavrar kavramaz deliye döner çünkü yakın arkadaşı Cumhuriyet Savcısı Varan Alp Çakmak da aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelmiştir.
17 Eylül 1998, Seka Devlet Hastanesi doğumlu yetişkinler tehlikededir. 2027`ye kadar çözülemeyen dava, gelip çatmıştır. Peki bu tarihten itibaren neler yaşanacaktır? Bir araya gelen kuvöz arkadaşları, seneler sonra anlaşabilecek midir? Üstelik kimi avukat, kimi savcı, kimi polis memuru, kimi doktor olmuşken...
BU KİTAPTA GEÇEN KİŞİ, KURUM VE OLAYLARIN TÜMÜ KURGU GEREĞİ YAZARIN HAYAL ÜRÜNÜDÜR, GERÇEĞİ ASLA YANSITMAMAKTADIR.
TÜM HAKLARI SAKLIDIR.
|
Zamanın Silgisi
Instagram: zamaninsilgisi
Wattpad uygulamasında yayımlanma Tarihi 19 Aralık 2021
⚖
(Kişi, kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur. Her şey bir kurmacadır.)
⚖
"Belki sen beni her görüşünde pişman olacaksın, artık yüzümü görmek istemeyeceksin hatta en kötü." doğru cümleleri arar gibi bir saniye durup nefes aldı. "Bir daha karşılaşmayacağız ama, ben bin kere düşündükten sonra bunu yapacağım ve hiç pişman olmayacağım." sol eli yanağımı bulunca gözlerimi kapattım. Bunu yapmamalıydı...
Bir haftadır ara ara denk gelen daha önce kimse de duymadığım koku akın akın ciğerime dolarken ne yaptığımızın farkına vararak ikimizi ayırdım. Gözlerim kapalıyken hissettiğimden çok, aldığım kokusu, ilk geldiğim güne dönmeme sebep oldu. Ve sonrasında olanlar aklımdan bir bir geçti.
Ben şu an kimseyi tehlikeye atamazdım. İlk defa ailem öldüğünden beri birini bu kadar çok kaybetmekten korkuyordum.
Ne söyleyeceğimi bilmiyordum, tekrar konuşan Eymen oldu.
"Rana?" ağzımı araladım "Ben-" beklenti içinde yüzüme bakıyordu. Tepkimi ölçüyorsa oldukça şaşkındım ki konuşamamıştım bile.
|
0% |