Her seçim, bir yıkımdı. Her yıkım, bir vazgeçişti. Uçurumun kenarında yürüyorduk. Ne tarafa düşsek birinin canı yanacaktı. Yanan her can, bir nefretti. Her nefret, sessizlikti. Ve her sessizlik bir çığlıktı. Elimi uzatsam dokunabilirdim. Dokunsam yanardık. Yasaktı, tehlikeydi, ölümle aşk arasında araftı. O Berceste`ydi.

Hep Berceste`m, diye severdim seni. Çok güzeldin çünkü, onlarca kişinin arasından sen seçilmiş gibiydin. Çok değerliydin benim için. Öyle çok severdim ki seni, nazar değdireceğim diye iltifat etmeye bile çekinirdim. *** Havaalanında mumla mühürlenmiş bir zarf bulan Kayla, merakına yenilip zarfı açar ve içinde muntazam bir şekilde katlanmış kağıtlar bulur. Kağıtları okumaya başladığında bunun bir kadına yazılmış, çok eski bir aşk mektubu olduğunu anlar. Bu mektup Kayla`nın hayatında bir yer oluşturabilecek midir? Belki de bulduğu mektup ona yepyeni dünyanın kapısını açacaktır, kim bilir... !! Tek bölümlük kısa hikaye!!

Geçmişte, intikam ve hırs uğruna yalnızlığa mahkum edilen masum bir can. Verdiği kayıpların halen daha taze acıları ile kavrulan bir aile. Yıllar boyunca benzer acılarla yaşayanlar, yıllara inat kavuşsalar birbirlerine. Sahi, kapanır mıydı kalplerinde ki derin yaralar? ♣︎ Sana sarılmalar biriktiriyorum... Sana özlemler biriktiriyorum... Biliyorum bir gün bütün bu özlemlerim son bulup sarılacağım... Ellerimiz kavuşacak ve biz yeniden soluklanacağız. Yeniden sakince derin nefesler alabileceğim... ♠︎ ♥︎Kitap kapağı şahsıma aittir!♥︎ Kitabın Kurgulanma Tarihi: ♣︎09.12.2022 İlk Bölüm Tarihi: ♣︎ Kitabın Bitiş Tarihi:

Bana baktı ve o güzel dudaklarından `berceste` kelimesi döküldü. O an, kaderin bizi bulmadığına aksine bizim kaderi bulduğumuza inandım. "Kalbin.." diye fısıldadığı zaman bakışlarımı ona çevirdim. "Kalbin ne tür bir uyuşturucu Berceste`m? Ne ondan kurtulabiliyorum ne de onsuz yapabiliyorum."

Annesini görmeden büyüyen Berceste`nin bebekken tanıştığı Barlas la büyüdüklerinde birbirlerini tanımadan aynı liseye giderler ve yeniden tanıştıklarında tüm gerçekler ortaya serilir

Bir zamanlar birbirine meftun olmuş, gözleri başka kimseyi girmeyen iki deli yürek ayrı düşmüş. Kız, erkeği hep beklemiş. Bir erkeğine birde mesleğine sevdalıymış. Küçüklükten beri gözlerini kör eden gök mavisi gözlerin yolunu hep beklemiş. Onum bu bekleyişini duyan gök mavi gözlere sahip adam bir gün çıka gelmiş... Çocukluk sevdası yüreğinin en dip köşesinde hala yanarken ona vatan sevdası daha ağır gelir olmuş. Asker olduktan sonra sevdasını da mecnun olduğu kehribar gözleri de yüreğine sıkıştırıp dönmüş memleketine. Kız onun gelişine sevinirken gök gözlü adamın tavırları yüzünden hayata küsmüş. Onları yıllar sonra bir araya getiren memleketine darılıp bir daha gelmemeye yemin etmiş ve hayat onları tekrar ayırmış... Ancak kader ya bu, yazılan neyse o olurmuş. Kızın kaçtığı şehire görevi çıkınca gök gözlü adam kendini kızın yanında bulmuş..