diyarbakır emniyet müdürü recep güven'e

İki fidan birbirine eğilir,

Biri ak biri kara,

İkisinin de annesi üzerine titrer.

İki fidan kırgın düşmüş toprağa, uzanır yan yana

Sen birine kürt de, ötekine türk;

Ben derim ikisine de yazık.

İki fidan kırdı birbirini, yok ikisinin de yeminle günahı;

Ellerini boğazına rüzgâr doladı,

Yok yeminle ikisinin de rüzgardan haberi

Şimdi ak fidan kara fidan... anneleri ağlıyor;

Döküyor, bütün yapraklarıyla

Kalplerine sığmayan acıları taşırmak için

Ağaçlardan sormalı fidanları;

Gerisinde kin, Gerisinde öfke

Gerisinde intikam, Gerisinde yalan, Gerisinde kan...

Dilim var anlatamam

Sesim var söyleyemem

Secdem var gidemem.

Senin o küçük rüyalarına bu büyük hayal kırıklıklarını

nasıl sığdırmalı ey ölü fidan!