çift kişilikli gece;
tavşan ve baykuş....*
iç odada ay korkusu saklı;...
-neye ağlıyorsun kurtadam
gece benliğine yaklaştırmıyor mu herkesi.
kalbin için değil bedenin,
o keskin tırnaklar değil senin.
ama kurtadam duydukça sesimizi
hıçkırıklara boğuyor aylı odayı.
dışarı çıksa; bahçede görecek ki ay yok
korkusu onun duvarda asılı duran ay saati.
-neden hala ağlıyorsun;
odaya ezgisel kaderini anımsatmak için mi.
gece kimliğini çalmadı senin,
ay'a hesap sorma; o gecenin imi.
-beyazın fırsat olduğuna inanma
ağladıkça şeker gibi eriyorsun.
ay sana gümüşten bir utkuydu,
ama sen başkalaştı-k-ça yenildin(k).
siz farkında değil miydiniz. iç odada
bir kurtadam öyle çok ağladı ki boğuldu
kendi ıslaklığıyla.
şimdi çürümeye başlayan cesedini
o masum bildiğimiz (aslında ne şeytan)
tavşan gece yiyor.
kurtadam'a ağlamasını kim öğretti...
-kurtadam sen ölüyorken baykuş gece tavşanlaştı,
tavşanlar ise siyaha çaldı tüylerinin akını.
dikiş makinesinin sesi her şeyden habersiz
akıyor karanlığa, o ki şarkısı oldu gece ölenlerin.
*AY KADIN DİKİŞ DİKİYOR/SOLUĞAN-CEM UZUNGÜNEŞ