Şimdi sen
Son bir söz dahi söylemeden
Çekip gidiyorsun ya hani,
Seni nasıl affetsin yüreğim.
Başını alıp gitmek kolaydır elbet.
Bir de geride kalmak,
Her şeyi sineye çekerken,
Bu şehrin karanlığın da,
Bir başına kalmak var.
Bu şehir sokak, sokak
İşledi seni yüreğime,
Kanayan bir yara gibi.
Sızlayıp duracaksın içimde.
Seninle, çocuktum ben.
Aynalara konardı gülüşüm,
Adın geçse dost meclisinde,
Derin bir hüzün dolardı içime.
Saatler geçmezdi günlerimden
İçim içime sığmaz,
Uyuyamazdım geceleri
Kar yağsa üşümez,
Fırtına kopsa üzerime,
Sarsılmaz, yıkılmazdım ben.
Utanırdı yüzüm,
Gözlerin düşse yüzüme..
Şimdi sen benim,
En kötü alışkanlığımsın artık.
İçimde ışıksız kalan karanlığım,
Düşlerimin en büyük hayal kırıklığı,
Gençliğime ödediğim kefaretimsin.
Ne fark eder şimdi,
Ha sen vurmuşsun beni,
Ha kör bir kurşun saplanmış bağrıma.
Bir damla kanım akmaz,
Dağlansa yüreğim idamlar da,
Korkarım ki,
Hep sana yanacak gönlüm,
Bir beddua gibi yapıştın yakama.
Senden vazgeçtim geçmesine de,
Söz geçiremiyorum yüreğime.
Şimdi gecelerim,
Pusuya yatmış bir düşman gibi,
Ruhumu yalnızlıklara sarıyor..
Ağlasam kendi hallerime,
Gülsem, içim kanar içime.
Şimdi sen
Hani ardına bakmadan dahi
Çekip gidiyorsun ya,
Seni nasıl affetsin yüreğim.
Ne fark eder şimdi,
Ha sen yakmışsın kıvılcımları üzerime,
Ha sönmeyecek bir ateş düşmüş yüreğime.
Korkarım ki,
Yanıp duracaksın hep içim de.
Söyle şimdi,
Nasıl affetsin yüreğim seni.
Nasıl, nasıl affetsin