Kitap Tür Kategorileri

İlk bölüm eski hesabımda yeni hesabım bu hesap ismi @sanananemalnebakıyin Kitap Pp si aynï

Ayaz ve Kayra: Gölgeler Arasında Yüzbaşı Ayaz Öztürk, özel kuvvetlerin en iyilerinden biri. Kararlı, sarsılmaz ve soğukkanlı. MİT ajanı Kayra Demir ise hem geçmişin izlerini hem de içinde gizlediği yaraları, gözlerinde taşıyan gizemli bir kadın. İkisinin yolları, yeraltı dünyasının karanlık patronu Kılıç’ın peşinde kesişir. Ayaz ve Kayra, ülkelerinin güvenliği için bu tehlikeli göreve atıldıklarında, her ikisi de hayatlarının asla eskisi gibi olmayacağından habersizdir. Bu görev, onları sadece savaş meydanlarında değil, kendi içsel dünyalarında da zorlu sınavlara çekecektir. Ayaz, Kayra’nın etrafındaki buz gibi duvarların ardında sönmeyen bir ateş olduğunu hissederken, Kayra da Ayaz’ın bakışlarında kendisini güçsüz bırakacak kadar güçlü bir sıcaklık bulur. Fakat bu duygular, ikisinin de cesaretini test edecektir. Hem düşmanla savaşırken ayakta kalmak zorundadırlar hem de aralarındaki platonik çekime karşı koymak zorundadırlar. Karanlık ve tehlikeli bir oyunun içinde, görev mi daha önemlidir yoksa kalplerindeki o bastırılmış duygu mu? Gölgelerin içindeki bu tehlikeli bağ, onları beklenmedik bir sona sürüklerken, Ayaz ve Kayra birbirlerine olan güven ve bağlılıkla sınanacaklardır. Savaş, aşk ve sadakat arasındaki bu amansız mücadelede, kazanan kim olacak? Ve bu karanlık dünyada, ikisinin birbirine duyduğu platonik çekim bir aşk ateşine dönüşebilecek mi?

Bir zamanlar birbirine meftun olmuş, gözleri başka kimseyi girmeyen iki deli yürek ayrı düşmüş. Kız, erkeği hep beklemiş. Bir erkeğine birde mesleğine sevdalıymış. Küçüklükten beri gözlerini kör eden gök mavisi gözlerin yolunu hep beklemiş. Onum bu bekleyişini duyan gök mavi gözlere sahip adam bir gün çıka gelmiş... Çocukluk sevdası yüreğinin en dip köşesinde hala yanarken ona vatan sevdası daha ağır gelir olmuş. Asker olduktan sonra sevdasını da mecnun olduğu kehribar gözleri de yüreğine sıkıştırıp dönmüş memleketine. Kız onun gelişine sevinirken gök gözlü adamın tavırları yüzünden hayata küsmüş. Onları yıllar sonra bir araya getiren memleketine darılıp bir daha gelmemeye yemin etmiş ve hayat onları tekrar ayırmış... Ancak kader ya bu, yazılan neyse o olurmuş. Kızın kaçtığı şehire görevi çıkınca gök gözlü adam kendini kızın yanında bulmuş..

📢BU HİKAYEDE GEÇEN KURUM, MEKAN VE OLAYLAR GERÇEK DEĞİLDİR. Ben Gece Sonay ailem tarafından bir hiç olarak yaşadım

Onlar iki askerlerdi, bu sefer bir aile kurmayı başaracaklardı.Bir dalga geldi vurdu onları, savruldular uzaklara, Sans göstericek Kim bilir belki bir kora tutunurlar.

emrinde olduğu komutanıyla üstüne atılan iftira yüzünden hapis cezasına çarptırılmışlardır. 15 Temmuz darbe girişiminde üst bölgelerden ceza evine emir gelmesiyle,cezalarına son verilmiş ve dagılan karanlık timini geri toplamaları istenmistir.

Aynı anda silahlarımızı çıkartıp birbirimize doğrulttuğumuzda ikimizinde aklında kıymetlilerimiz vardı. Biz de birbirimiz için kıymetli değil miydik? Hayır, aksine birlikte olabilmek için her türlü zorluğa katlanmıştık. Peki neydi şu an birbirimize iki düşman gibi bakmamızın sebebi? "Bu odadan sağ çıkabileceğini mi düşünüyorsun?" Dolgun dudaklarının arasından çıkan sözler bir kulağımdan girip diğerinden çıkıyordu. İkimizde sonucu görebiliyorduk. Sahi biz daha en başından sonumuzun böyle olacağını bile bile niye birlikte olmak için çabalamıştık? "Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun asker?" Ona ilk tanıştığımız zamandaki gibi ettiğim hitap hoşuna gitmemiş olmalı ki yüzünü buruşturmuştu. O zamanlarda ona asker dememi sevmezdi. Mesleğini sevmediğinden dolayı değil, hayatında en nefret ettiği kişinin ona karşı bu hitabı kullanmasından sonra o kelimeden nefret ettiğini bana unutmayacağım şekilde açıklamıştı. Fakat ben bunu bugün unutmak istemiştim. "Seni öldüreceğimi söylemedim savcı, seni bu odadan sağ çıkarmayacağımı söyledim." Cümlesinin bitmesiyle ikimizinde silahının patlaması bir olmuştu.

Hakkari`ye tayini çıkan bir doktorun hikayesi...

Tugay Yavuz & Hazal Aralarında 5 yaş olan çift zorluklarla evlenir Tugay inatçı ve sinirli duruşuyla Hazalın dedesinin gözü onu hiç tutmaz Hazal’ın dedesi Hazalı 5. Gidişinde zor verir. Tugay asla pes etmez bakalım mutlu olabilecekler mi?💋

Herşeye rağmen Asker olup sevdiği kadını bulan bir Asker...

Üsteğmen Barlas Tuğra Güçlü Uzman doktor Feyza Ateş

İlk kitabım inşallah beğenirsiniz

Hem gerçek ailem hemde aşk kurgusudur . İyi okumalarr ...

Yalan mıydı o bakışlarımız? Yalan söylemem derdin oysa...

Bir timin sert ve soğuk komutanı, timde herkesin birbirine güvenmesi tim komutanının ilk aşkı olan doktoru anlatır

" Siperlerde beklerken bile aklımdaki tek şey ,seni tekrar görebilmekti ."

Daha önce birlikte mitte çalışmış ve birbirlerine zamanla aşık olup sevgili olmuş iki kişi... Birlikte gittikleri bir operasyondan sonra ilişkileri bitmiş iki kişi... Ve Halit Başkanın operasyon için kurduğu takımda birbirlerinin varlığından habersiz iki kişi.. Kartal Ve Sedna 🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀 Daha fazla değinmek istemiyorum, merak edenler koşsun😁.

"ben o gece yıldızları izlerken, hayatımda ilk kez dilek tuttum. ben o yıldızlardan, seni diledim ilayda."

Derin, başarılı bir şekilde şef olarak Ağrı`ya, askeriyeye atanmıştır. Fakat o askeriyede de beklediğinden daha fazlası olacaktır.

(Dram ve hüzne yer yoktur!) Oku ve gör...

Daha çok küçükken başlar dertlerin eğer bir asker çocuğu isen... Benim de öyle oldu daha çok küçükken başladı dertlerim ama sonra onlardan daha büyük derler çıktı ama o dertler en sonunda bir sevgiye dönüştü

Her şey, iki genç kızın dedikodusuyla başlamıştı...

Hakkari`nin zorlu dağlık arazisinde, teröristlerle amansız bir mücadele veren Kaan Demir Yıldırım, kendi timiyle birlikte cesaret ve fedakarlıkla görevini yerine getiren bir dağ komandosu olarak hayatını sürdürmektedir. Ailesini yıllar önce kaybetmiş, üvey ailesi tarafından büyütülmüş, yalnız ama güçlü bir karaktere sahiptir. Timdeki arkadaşları, onun için yalnızca meslektaş değil, aynı zamanda birer kardeş gibidir. Kaan, dağlarda teröristlerle girdiği çatışmalarda, zorluklara göğüs gererek timini yönlendirir ve kendisini dağa, görevine adar. Elif Deniz Gök, ailesinin dağılmasından sonra babasının şehit olmasından derin bir acı duymuştur. Babasının kaybı, onu hemşirelik mesleğine yönlendirmiştir; insanların acılarını dindirmek, başkalarına yardım etmek onun hayat amacıdır. Bir gün, Hakkari’nin küçük bir kasabasına tayini çıkar. Burada, görevdeki komando askerleriyle tanışır ve Kaan’la yolları kesişir. Zamanla birbirlerine yakınlaşan bu iki insan, hem mesleki anlamda hem de duygusal olarak birbirlerinin hayatında önemli bir yer edinir. Bir yanda dağların sert doğasında mücadele veren Kaan ve timi, diğer yanda Elif`in, bölgedeki hastalara ve yaralılara yardım etme çabası vardır. Aralarındaki bağ, gittikçe daha derinleşir. Ancak her ikisinin de karşısında büyük tehlikeler vardır. Kaan ve timi, teröristlere karşı verilen amansız savaşta hayatlarını riske atarken, Elif de kendi mesleki görevini yerine getirirken sürekli bir tehlike ile yüzleşmektedir. Bu zorlu süreçte, aşk, fedakarlık ve kahramanlık gibi temalar ön plana çıkar. Kaan ve Elif, birbirlerinin hayatlarını etkileyen seçimlerle karşı karşıya kalırken, birbirlerine duydukları güven ve sevgiyle her zorluğun üstesinden gelmeye çalışırlar. Kitap, savaşın acımasız gerçekliğiyle, sevgi ve insan olmanın gücüyle, hayatta kalma mücadelesiyle örülü bir hikaye sunar.

Hakkari`nin zorlu dağlık arazisinde, teröristlerle amansız bir mücadele veren Kaan Demir Yıldırım, kendi timiyle birlikte cesaret ve fedakarlıkla görevini yerine getiren bir dağ komandosu olarak hayatını sürdürmektedir. Ailesini yıllar önce kaybetmiş, üvey ailesi tarafından büyütülmüş, yalnız ama güçlü bir karaktere sahiptir. Timdeki arkadaşları, onun için yalnızca meslektaş değil, aynı zamanda birer kardeş gibidir. Kaan, dağlarda teröristlerle girdiği çatışmalarda, zorluklara göğüs gererek timini yönlendirir ve kendisini dağa, görevine adar. Elif Deniz Gök, ailesinin dağılmasından sonra babasının şehit olmasından derin bir acı duymuştur. Babasının kaybı, onu hemşirelik mesleğine yönlendirmiştir; insanların acılarını dindirmek, başkalarına yardım etmek onun hayat amacıdır. Bir gün, Hakkari’nin küçük bir kasabasına tayini çıkar. Burada, görevdeki komando askerleriyle tanışır ve Kaan’la yolları kesişir. Zamanla birbirlerine yakınlaşan bu iki insan, hem mesleki anlamda hem de duygusal olarak birbirlerinin hayatında önemli bir yer edinir. Bir yanda dağların sert doğasında mücadele veren Kaan ve timi, diğer yanda Elif`in, bölgedeki hastalara ve yaralılara yardım etme çabası vardır. Aralarındaki bağ, gittikçe daha derinleşir. Ancak her ikisinin de karşısında büyük tehlikeler vardır. Kaan ve timi, teröristlere karşı verilen amansız savaşta hayatlarını riske atarken, Elif de kendi mesleki görevini yerine getirirken sürekli bir tehlike ile yüzleşmektedir. Bu zorlu süreçte, aşk, fedakarlık ve kahramanlık gibi temalar ön plana çıkar. Kaan ve Elif, birbirlerinin hayatlarını etkileyen seçimlerle karşı karşıya kalırken, birbirlerine duydukları güven ve sevgiyle her zorluğun üstesinden gelmeye çalışırlar. Kitap, savaşın acımasız gerçekliğiyle, sevgi ve insan olmanın gücüyle, hayatta kalma mücadelesiyle örülü bir hikaye sunar.

"Altay Dağlarından, Tuna Nehrine kadar Türk vatanı buralar! Sen kim oluyorsunda yüzyıllarca Türk`ün olan Anadolu`ya el sürmeye çalışıyorsun? Belki bir Nene Hatun, bir Nezehat Onbaşı değilim ancak damarlarımdan akan kan onların kanı ile, atalarımın kanı ile aynı. Bunu unutmayın."

şehir içinda, bazende dışında oldukça bilinen ve övülen bir avukattı marin. görevini daha iyi yapmak amacıyla taşındığı yeni şehirde de dikkatleri üzerine toplamayı başarmıştı. taşındığı bu şehir, suçluların oldukça çok olduğu, adaletin asla bulunmadığı, bulundurulmadığı bir yerdi. şehre ilk geldiğinden beridir tek amacı tanıştığı askerin kardeşini hapisten çıkarmak, adaleti sağlamaktı.

Henüz başlamamış bir hikaye nasıl bitebilir??

Deli bir askerin hayat hikayesi...

Wattpad de yayınlanan hikayemi buradan da paylaşıyorum... Keyifli okumalar dilerim...

Asker bir kızın anlatımı.kızın hayatla nasıl mücadele etmesi ile ilgili roman...