Bu hikâye, bir savaşın ortasında geçen sıradan bir çatışmanın değil, bir insanın kalbinden doğan büyük bir fedakârlığın hikâyesidir. Burada okuyacağınız satırlar; kurşunların arasında bile inancını, vatan sevgisini ve insanlığını kaybetmeyen bir askerin, Çavuş Alp’in, son nefesine kadar verdiği mücadeleyi anlatıyor. Bu, sadece bir askerin değil, yüreğinde milletini taşıyan herkesin hikâyesidir. Her siper bir mezar olabilir. Ama içinde yatan yürek büyükse… o siper bir destanın başlangıcı olur. Bazıları ölür, adı unutulur. Bazıları yaşar, sesi duyulmaz. Ama bazıları… bir kez savaşır, sonsuza dek hatırlanır. İşte bu da onlardan biri: Çavuş Alp.

Bu hikâyede elinde kibrit ile ortalığı ateşe vermek isteyenler vardı. Her yanı alevler içinde bırakmak, cayır cayır yakmak isteyenler vardı. Gecenin karanlığını yaktıkları ateş aydınlatsın, ışıyan gecede acı çığlıklar yankılansın isteyenler vardı. Bunlar kalpleri prangaların mahkûmiyetinden kurtulamayan, başkalarının acılarından haz alan acizlerdi. Yaktıkları ateşte yanacaklarını dahi gözleri göremeyecek kadar kibirle dolanlardı. Bir de o acizlerin yaktıkları ateşte yananlar, alevler içinde kalıp da kavrulanlar vardı. Gecenin karanlığından sıyrılıp güneşin aydınlığına kavuşmak için umutla bekleyip, her yeni doğan güne alevlerin sönmesi için çalışıp çabalayarak hayata dört elle sarılanlar ve sabır gösterenler vardı. Peki bu hikâyede kim yanan, kim yakandı ? Kim kül olan, kim kün olandı ?

İLK BÖLÜM İYİ KEYİFLİ OKUMALAR

Görücu usulü karşılaşan asker ve doktorun hikayesi

Gözleri... Mavi gelincik tarlası gibi. Uçsuz bucaksız bir gelincik bahçesi. Karanlığıma ışık, hayatıma güzellik veren. ... Küçükken bana Gonca diyen herkese bağırıyormuş. O kadar çok içerliyormuş ki hasta oluyormuş. Ona sadece ben Gonca diyebilirim diyormuş. O zamandan sonra herkes bana Elfida demeye başlamış. Gonca`yı yalnızca Cesur Ali söylemiş. Bu durum hala öyle. Herkese Elfida, ona Gonca.

Onlar, geceyle dost, tehlikeyle akraba sekiz adamdan oluşan özel bir tim. Her biri geçmişin yaralarıyla şekillenmiş ama bugün birbirine kardeş kadar yakın… Tim komutanı Binbaşı Demir Yalçın, soğukkanlı zekâsıyla operasyonların merkezinde. Onun yolu, askerî hastaneye yeni atanan cesur ve merhametli doktor Asya Demirkan ile kesiştiğinde sadece kurşunlar değil, kalpler de hedef alınacak. Ancak savaş sadece cephede verilmez. İhanet içeriden geldiğinde, güven en büyük silah olur. Kodlar çözülmeden, gerçek düşman ortaya çıkmaz. Ve bazen... en karanlık gölgeler bile bir ışık arar. --- 🎖️ Demir’in Timi (8 kişilik kadro): 1. Yüzbaşı Mert "Kurt" Aksoy – Takımın en deneyimlisi. Sessiz, ciddi ama gerektiğinde hayatını ortaya koyacak kadar sadık. Demir’in sağ kolu. 2. Üsteğmen Yiğit "Hayalet" Çevik – Keşif ve sızma uzmanı. Nereden geldiği bilinmez, nasıl kaybolduğu anlaşılmaz. Mizah anlayışı karanlık. 3. Astsubay Kıdemli Başçavuş Serhat "Çene" Uçar – Sürekli konuşur ama her kelimesi değerlidir. Takımın moral kaynağı. 4. Astsubay Özkan "Tank" Duman – Fiziksel olarak dev gibi. Ağır ama sağlamdır. Hedefine kilitlendiğinde durmaz. 5. Uzman Çavuş Ali "Akrep" Tetik – Keskin nişancı. Tetikte sakin, gerilimde sabırlı. Geçmişinde sırlarla dolu bir hikâye var. 6. Uzman Onbaşı Kerem "Köpük" Şenol – En gençleri. Yenidir ama kalbiyle savaşır. Askerî disiplinden çok arkadaşlığa bağlı. 7. Çavuş Baran "Sır" Tanyel – Hakkında neredeyse kimse bir şey bilmez. Herkes ona güvense de, geçmişi bilinmeyen bir muammadır. 8. Uzman Çavuş Tuncay "Baykuş" Erden – Gece operasyonlarının uzmanı. Soğukkanlı ve stratejik zekâya sahip. Savaşı kafasında planlayan türden biri.

Azerbaycandan türkiyeye okumaya diye gider ama başına geleceklerden habersiz olan çiçek Özel bir görev için Türkiyenin en iyi üniversitesinde öğretim üyesi olan adam yiğit Kızın başına neler gelecek? Sizce bu hikaye nasıl devam edecek? Bu iki farklı hayat nasıl birleşecek? Peki kızın ailesi nasıl tepki vercek? Yiğit soğuk nevale iken çiçek sevecen ve hayat dolu ise bu iki zıt kutup nasıl bir araya gelecek? Ben çiçek akay hayallerimin peşinden koşmak için Türkiye havaalanına ayak basmış bulunmaktayım arkadaşım bilgeyi etrafıma bakınarak ararken arkamı dönmüştüm ki birisine çarptım ya da duvara çünkü burnum kırıldı ama burada duvar yoktu ki off bu kim diye adamın yüzüne bakmıştım ki yeşil gözlü boyu benden uzun bakın benden uzun diyorum çünkü ben 170 boyunda çıtır bir kızım ve adama boynum kırılacak bir şekilde bakıyorum tam konuşacaktım ki adam kolumdan tuttuğu gibi beni sürükledi bir odaya getirdi ve "ben gelene kadar buradan çıkma ben gidince de kapıyı arkamdan kilitle" dedi ve çıkıp gitti "Ne oluyor bu aşağılık yerde" işte bu kelimeyi asla ama asla kullanmamalıydım Çiçek neden böyle dedi?

Görevler Çakışıyor: İki Taraf, Tek Amaç Gizli bir operasyonun merkezinde, her biri farklı dünyalardan gelen bir tim ve sırlarla dolu bir MİT ajanı… Aynı kritik görev, iki farklı ekibe verildiğinde işler karmaşıklaşıyor. Görev sırasında karşılaşan bu ekipler, birbirlerinden habersiz şekilde bir araya gelirler. Güven, sırlar ve iş birliği sınandığında, düşman sadece dışarıda değil; bazen en yakınlarda saklanmaktadır. Acaba bu iki taraf, ortak düşmana karşı güçlerini birleştirebilecek mi?

Ezgi Çevik başarılı bir hemşiredir. Ankara`da Ceyla arkadaşı ile 1+1 evlerinde yaşamaktadırlar fakat Ezgi hemşirenin taini Çanakkale`ye çıkar. Yiğit Kılıç başarılı bir askerdir. Yiğit ın babası Mustafa beyde bir asker idi ve şehit olmadan önce karısına "Yiğitim mezarıma düzgün bir gelin getirsin hanım" Demiş idi bakalım bu şanslı gelin kim olacakdı.

Olmadık yerde olmadık zamanda kapını çalıyorsa aşk, onu içeri buyur etmekten başka şansın yoktur.

Küçükken lojmanda birbiriyle arkadaş olan gaye ve Kurt, birgün lojmanda olan patlama sonucu birbirinden ayrılır fakat 19 yıl sonra birbirlerini aynı timde bulurlar aralarındaki gerilim büyük aşklara yelken açar

Elif ve İkra 24 yaşında Mardin`e atanmış,öğretmen ve doktordur.

Nefes küçüklükte yaşadığı bir travma yüzünden asker olmuştur. Hayatın ona yaşattı ağır olay sonunda sakın bir hayat geçirmeye çalışan nefes Van dan Karabayira özel bir görev için atanmıştır. Ve o günden sonra hayatı başına yıkılacak, oyun yeniden başlayacaktı... ~Bugünden sonra sesler sustu ve Sadece gözler konuştu..~

İnci İrem Ukte`ye abisinin şehit haberini vermeye gelen Yüzbaşı Safir Kerem Yazgı`nın aşkı

Askeriye kurgusudur. Atatürk`ü saygı ve özlemle anıyoruz.

Ana karakterimiz olan Asel KARA, kendini bir savaşın içinde yaralı olarak bulur ve hikaye başlar

Savaş bitti sanmışlardı. Ama gerek savaş daha başlamamıştı. İkindi dünya savaşının küllerinden doğan bir tarikat yıllardır kötülüğü ilmek ilmek işlemişti birinin dur demesi gerekiyordu Binbaşı Turan Karadağ Yiğit bir asker vefalı bir baba tarikatın yeni velihatına dost olacaktı fakat işler istediği gibi gitmedi Velihatla örgütün karanlığında yok oldular kaderi evlatlarına bıraktılar İki öksüz çocuk yüzbaşı Barlas Karadağ psikolog Mira sönmez Hazır mısınız?

Umay, abisinin askeri yemin törenine gider 2 gün sonra abisinin şehit haberini alır ve kanını yerde bırakmayacağına söz verir. Artık o Sadece umay değil karanlık timi komutanı yüzbaşı Umay kılıçtır. !! Kitapta unsurlar olabilir bunun bilincinde okuyunuz!!

ASKERİ KURGUDUR! . Alya, Diyarbakır’ın naçizane bir köyüne atanan bir öğretmendir. Alya, atandığı köyü tanımak için küçük bir gezintiye çıkar. Olacaklardan habersiz bir şekilde kırlara doğru yürümeye başlar. “Hey, dur!” Alya, arkasını döndüğü zaman gördüğü insanla şok oldu. Bu bir askerdi. “Kimsin?” Karşısındaki asker ona doğru silah tutunca, Alya irkildi. Ve o an arkasına bile bakmadan koşmaya başladı. Ta ki bir mayına basana kadar.

Biz gölge timiydik...

Berk ve asli ikisi kardeşlerdi ülkelerinde savaş çıktığı için yaşamak için çabalar iki kardeşin acı dolu Burak devlet tarafından 16 yasidna askere alındı aslı ise hemşire olarak askeri bölgede çalışmaya

Yetimhanede büyüyen Alara ve Akın küçüklüklerinden beri beraberlerdi ancak Alara 15 Akın ise 18 yaşındayken Alara`nın evlat edilmesiyle yolları ayrılır.Akın zaten 18 yaşına geldiği için yetimhaneden ayrılmak zorundadır.Bu olaydan 7 yıl sonra Alara askeriye olarak Ankara`daki yeri yazar.Hikayesi yarım kalmış çiftin karşılaşması büyük kargaşalara yol açacaktır ancak onlar bundan bir haberdir...

On yıl sonra birliğine döndüğünde onu bekleyen tek şey emirler değildi. Çocukluk aşkı Duru, şimdi başka birinin hayatına tutunmuştu. Ama bazı şeyler unutulmazdı. Tetiği çekmek kolaydı... Ama geçmişle yüzleşmek kurşundan ağırdı.

Bir dairenin nasıl köşesi olabilir ki demeyin sakın oluyor işte. Her ne kadar konunun daire ile alakası olmasa da bizim içinde olduğumuz dünyanın köşeleri vardı. Onun ve benim bir olup bunları aşma serüvenimizi öğrenmek ister misiniz?

Benim Binbaşı`m *** Bugün asker ziyaret günüydü, İki abimi de görecektim mutluydum Ta ki, askeriyede canımla tehdit edilinceye kadar. *** "Sen, delirmişsin!" "Ben, sadece sana deliyim, Küçük hanım."