Daha küçük yaşta ailesini bir suikast sonucunda kaybeden Kumsal yetimanede büyümüş ve 19 yaşında ajanlığa adım atmıştır. Bir takım sorunlar yüzünden ajanlık kariyerini başlamadan bitiren Kumsal, Onat denen adam ile çalışmaya başlar. Onat ona bazı işler verir ve bu işler Devlet`in aleyhine olan işlerdir. 24 yaşına geldiğinde Onat ona son bir iş verir ve bu iş David lakaplı adamın yanında ve Devlet ile çalışacaktır. Gerçek adı Karan Aytaç olan bu adam ile birbirlerinden ilk gördükleri andan beri nefret eden bu ikili bu hikayenin sonunda nasıl bir hayat sürecekler. Kumsal sadece kendine güvenecek ve kendi yolunda mı ilerleyecek, yoksa Karan Aytaç ile birlik olup bu yolu onunla mı paylaşacak? Bu hikayenin sonu İhanet ile mi bitecek, yoksa aşk ile mi?

Komutanına aşık olan Teğmen Hilal Yıldız bir hain saldırıda onu kaybetmiştir. İntikam duygusuyla kişiliği sertleşmiş ve taşlaşmış olan Hilal sevdiği adamın önderliğinde olduğu timin komutasını devralmış ve komutanın adını yaşatmak için ve ona bunu yapanlardan hesap sormak için var gücüyle savaşmıştır ve savaşıyordurda. Ancak Komutan Bayrak Öztürk ölmeden önceye dayanan bir araştırma vardır ve bu araştırma sonucuyla bazı şeylerin adı konulabilmiştir. Tahmin ettiğinden de büyük bir savaşın içinde olan Hilal, çok büyük bir yapbozun ana parçalarından biri olduğunu ise henüz bilmiyordur.

Türkiye, dört bir yanı ateşle çevrili, karanlık güçlerin hedefinde bir ülke... Sınır boylarında yankılanan silah sesleri, gökyüzünü delen jetler ve görünmeyen düşmanlarla örülü bir dünya. Özel Kuvvetler Komutanı Albay Cem Kara, vatanı korumak için seçilmiş en iyi askerlerden oluşan "..... Timi" ile imkansız görevlerin peşine düşer. Yurt içinde ve dışında Türkiye`ye karşı kurulan hain planları bozmak, gizli operasyonlarda düşmanın kalbine sızmak ve ulusun kaderini değiştirecek savaşlara katılmak zorundadırlar. Ancak bu mücadele sadece bir askeri operasyon değildir. İhanet, fedakârlık ve sadakatin sınandığı bir ölüm kalım savaşıdır. Ailelerinden, hayatlarından ve hatta kendi kimliklerinden vazgeçen bu kahramanlar, vatanları için karanlıkta yürümeye yemin etmiştir. "Son savunma hattı" yüksek tempolu aksiyon sahneleri, stratejik zeka dolu kurgusu ve derin karakter analizleriyle okuyucuyu askeri dünyaya davet ediyor.Türkiye, dört bir yanı ateşle çevrili, karanlık güçlerin hedefinde bir ülke... Sınır boylarında yankılanan silah sesleri, gökyüzünü delen jetler ve görünmeyen düşmanlarla örülü bir dünya. Özel Kuvvetler Komutanı Albay Yaşar Kara, vatanı korumak için seçilmiş en iyi askerlerden oluşan Kıvılcım Timi ile imkansız görevlerin peşine düşer. Yurt içinde ve dışında Türkiye`ye karşı kurulan hain planları bozmak, gizli operasyonlarda düşmanın kalbine sızmak ve ulusun kaderini değiştirecek savaşlara katılmak zorundadırlar. Ancak bu mücadele sadece bir askeri operasyon değildir. İhanet, fedakârlık ve sadakatin sınandığı bir ölüm kalım savaşıdır. Ailelerinden, hayatlarından ve hatta kendi kimliklerinden vazgeçen bu kahramanlar, vatanları için karanlıkta yürümeye yemin etmiştir. "Son savunma hattı" yüksek tempolu aksiyon sahneleri, stratejik zeka dolu kurgusu ve derin karakter analizleriyle okuyucuyu askeri dünyaya davet ediyor.

Bir aşiret ağası ailevi sorunları olan bir doktor ile aşkı

Asker-Polis kurgusu

Seren Laçin, hırçın bir deniz gibi güçlü ve tutkulu bir Polis Özel Harekat komiseriydi. Operasyonlardan çekilerek Ordu’da eski bir ev satın almış, burada huzur bulmayı amaçlamıştı. Ancak bu ev, aynı zamanda Korhan Demirören adındaki Özel Kuvvetler yüzbaşısının da mülküydü. Ateş gibi kararlı ve tutkulu olan Korhan, Seren’in fırtınalı dünyasına karşı durmaya kararlıydı. Evin tek sahibi olma mücadelesi sürerken, Karadeniz’deki Türk mafyasının liderleri Zehir ve Savaş Korkmaz, bölgeye hakimiyet kurmak için Ordu’da faaliyet göstermeye başlamıştı. Zehir, karanlık ve tehlikeli bir figür olarak korku salarken, Savaş ise acımasızlığıyla tanınıyordu. Seren ve Korhan, sadece evde değil, mafyayla savaşırken de birbirlerinin zıtlıklarına tanık oldular. Ancak su ve ateşin mücadelesi, onları birbirine çekmeye başladı. İkisi, hem geçmişin sırlarıyla yüzleşip hem de mafyanın tehdidine karşı birlikte hareket etmek zorunda kaldılar. Evin karanlık sırları ve mafyanın tehlikeleriyle karşı karşıya kaldıkça, Seren ve Korhan arasındaki bağ güçleniyor, ikisinin de karakterleri dönüşüyordu. Sonunda, sadece hayatta kalmak için değil, kalplerinin derinliklerinde birbirlerine teslim olmanın gerekliliğiyle de yüzleşmek zorunda kalacaklardı.

"Sakın ol korkma dokunmayacağım sana." Kısık merhametli sesi korkunun arasından sızdı ama yetmedi. Taki dakikalar önce çığlığı yankılanan tanıdık ses "Ayşen Türk Askeri geldi ! Türk Askeri geldi !" Korku bir cam gibi paran parça oldu. Saçları dağılmış elleri yara kıyafetleri yırtık umut tekrar yeşerdi. Ellerini kulaklarından yavaşça çekti ve başını soluna doğru çevirdi. Gözlerini yerden kaldırmadan kalp atışları değişmişti. Üniforma... Başını kaldırdı , yüzünü görmedi zaten bakma gereği duymadı. Tek baktığı kolunda ki bayraktı. Türkler gelmişti. Türk Askeri gelmişti ! 🐺

Kitap açıklaması daha belli değil.

"Ben Fizyoterapist Lavinia Türk. Şehit Alparslan Türk ve Güneş Türk`ün kızıyım. Bu yola babam sayesinde çıktım. Belki intikamını alamam baba. Ama senin intikamını almaları için elimden ne geliyorsa yapacağıma Yemin ederim."

Anne ve babasının şehit olduğuna şahit olan bir kız çocuğu düşünün ...

O evden kaçtık, ama geride bıraktığımız hiçbir şey gerçekten gitti mi? Yıllar sonra, Keskin’le tekrar konuştuğumuzda, o anları hatırlamak bile ürpertici. “Kaçarken tek bir şey düşündüm,” dedi Keskin, “Birlikte olmasaydık, hayatta kalamazdık.” O anı ben de hatırlıyorum. Ama içimden geçirdiğim şey farklıydı. Hadi, hadi, koş! Sonunda özgür olacağız! diye düşünürken, aslında kaçtığımız yerin gerisinde ne bıraktığımızı henüz anlamamıştım. O evin karanlığını, o duvarların sesini, her şeyin hâlâ peşimizde olduğunu fark ettiğimde, özgürlük bile hiç bu kadar uzak hissettirmemişti. Keskin doğruydu; birlikteydik, ama bazen birlikte olmak bile, sizi karanlık bir geçmişten tamamen kurtaramıyordu. Tüm hakları saklıdır.

IŞİD tarafından 5 yıldır esir tutulan Astsubay kıdemli Üstçavuş Asena Eraslan ve her şeyden habersiz Derecikte bulunan, Ortaklar köyündeki kışlada yeni bir görevden gelmiş Batur mangası... Tarihler, 16 Ocak 2024 Salı gününü gösterirken başlar efsane....

Aaaaaaaaaaaaaaaaaa

Arkadaşı yerine tim komutanına yazan bir salak ın hikayesi

"ben senin ateşinde kül olmaya razıyım Feyza"BTG

Her hikayenin bir başı birde sonu vardır... Her son renkli değildir gökkuşağı misali... Ancak siyahta bir renktir.. Değil mi?

Bu hikaye Arvenin kanatlarını kendi eliyle birine teslim etmesiyle başlar aslında sonrasında ise tek tek kırılır bütün kanatları acısı ile baş başa kalır dünya başına yıkılır en güvendiği vurur onu bir paçavra gibi kenara savurur ama bir şeyden haberi yoktur o ayağa kalkabilecek güçlü bir kızdır sarsılır ama yıkılmaz.

"Sen benim için bir askersin." "Sen de benim için bir şefsin."

Rana doğum gününde anne ve babası için kır çiçekleri toplamaya gider.Çiçekleri toplayıp eve geri döndüğünde evin önünde polis arabası ambulans ve bir tank vardı. Eve doğru ilerledikçe ağlama sesleri yükseliyor ve Rana daha fazla korkuyordu eve girdi babaannesinin ağladığını görmüştü, anne ve babası saldırıya uğrayıp şehit olmuşlardır. Rana ailesinin ve tüm şehitlerin intikamını alacaktır.Rana asker olacaktır

"Söylemen gereken şey için sonsuza dek vaktin yok ... " Dedim ve ellerini tutum sıkıca "Seni sevmiyorum ülgen mavi , ve seninde beni sevdiğimden eminim " dedim . Ellerimizde olan bakışını kaldırıp gözlerindeki ışıltıyı gördüm ama aniden gözlerini kapatıp ellerini çekti bir hırçınla "Hayır Gökalp... sevmiyorum" dedi hala kapalı olan gözlerle , gozunden akan yaş ile hızlıca arkasını döndüğünde "Ama ülgen -" "Gokalp hayır , seni sevmiyorum !" Dedi ve hızla çekip gitti .. Oysa herkes öldürür sevdiğini Kulak verin bu dediklerime Kimi bir bakışıyla yapar bunu Kimi dalkavukca sözlerle . Demiş şair oysa...

BİR YANIM GİTMEK İÇİN ÇILDIRSADA DİĞER YANIM KALMAK İÇİN SAVAŞIYORDU...O YAĞMURUN ALTINDA YA ONA BİR ADIM ADIM ATIP GÖZLERİNDEKİ KARANLIKTA KAYBOLACAKTIM...YADA GERİ ADIM ATIP HAYATIMDAKİ BOŞLUKTA KAYBOLACAKTIM BENİM HİKAYEM BURADA BAŞLAYACAK HERŞEY O ADIMDA BAŞLAYACAK...

Başlangıç tarihi : 04.01.2025 Bu benim yayınlandığım ilk kurgum inşallah beğenirsiniz :) Çizgi Studio : Kami`de de yayınlanmaktadır:))) ----------------------------------------------------------------------- Yüzbaşı Asena Umay Kandemir nâmı değer Deli Şimşek timi şehit düştükten sonra maalesef ki çöküşe geçmişti çünkü annesi, babası, kılıç kalkan timi ve onca askeri şehit eden kişi zaten yıllardır aradığı baba tarafı yani amcaları dedesi ve kandemir soyundan olan herkes olduğunu öğrenir ve ailesini kendi soyunu bitirmek ister tabi bunların birde şöyle bir yanı var baba tarafından nasıl bir mafya çetesi, terör örgütü kurulabiliyor`sa anne tarafındanda bir Türk ordusu kurulabiliyordu tabikide anne ve babasıda bu kadar masum değildi ya peşinden 1 yıl 5 ay 14 gün 6 saat 45 dakika 52 saniye koştuğu sonrasında ölü olarak gösterildiği için peşini bırakmak zorunda kaldığı Yüzbaşı tabi şimdi Yüzbaşı o zamanlarda tabi üsteğmendi hayla aynıydı koyu , kahveyle karışan sarı saçları ela gözleri yapılı vücudu hayla onu seviyordum ama dış görünüşü için değil o kalbi için... ----------------------------------------------------------------------- Gündoğdu hep uyandık, Siperlere dayandık İstiklalin uğruna da, Al kanlara boyandık. Sandılar Türk uyudu, Ata cenge buyurdu, Türkün asker olduğunu, Dünyalara duyurdu. Ülkemiz Türk ülkesi, Âşık eder herkesi Üstümüzden eksilmesin Al bayrağın gölgesi -----------------------------------------------------------------------

Üsteğmen Miray kardağ Yüzbaşı Efe Özel

"Benim en sevdiğim mevsimin sonbahar olmasının bir sebebi vardır."🎶

jdkdjdps ön lsndğf