Gaia Diyarı, binlerce yıllık kadim ormanların nefes aldığı, doğanın ruhuyla ahenk içinde yaşayan bir dünya. Elara, bu ahengin bekçileri olan Toprak Muhafızları`ndan sadece biriydi. Ta ki o güne kadar… İçindeki Toprak Mührü`nün gücünü keşfettiği an, Gaia`nın kalbinde uyanan karanlık bir fısıltı tüm huzuru bozdu. Atalarının kehanetlerinde bahsettiği, evrenleri ele geçirmeye çalışan Gölge Konseyi, artık onların dünyasını da hedef almıştı. Toprağın yaşam gücünü emen gizemli bir hastalık, tüm diyarı tehdit ederken, Elara ve ekibinin kaderi, bu kadim düşmana karşı durmaya yazılmıştı. Bu zorlu yolda, Elara’nın en büyük sınavı sadece gücünü kontrol etmek değil, aynı zamanda dışarıdan gelen gizemli Gölge Avcısı Caelen`e güvenmek olacak. Başlangıçta yalnız bir kurt olan Caelen, Elara’nın yol arkadaşı, koruyucusu ve sonunda hayatının aşkı olur. "Toprak Muhafızları: Yükseliş", sadece bir mücadelenin başlangıcı değil, aynı zamanda yedi evrenin kaderini belirleyecek epik bir destanın ilk adımıdır. Bu savaş, sadece doğanın ahengini değil, aynı zamanda kalbin ahengini de koruma mücadelesidir.

Yeşim Karaca, hayattan değil; hayatta kalmaktan yorulmuş bir kadındı. Annesinin yokluğu, babasının yumrukları arasında büyüdü. Derken bir gün, kapısında Çınar belirdi.⭒ Sert, suskun ve tehlikeli bir adamdı Çınar Karagöl; Yeşim’i gölgelerden çekip almak için geldi. Ama kurtuluş, başka bir karanlığı göğüslemeyi gerektiriyordu.☾༄ Burası sessizliğin çığlık attığı yerdi. Burası, acının çiçek açtığı topraktı. Burası Gölgedeki Gül’dü.❀ “Bazı kadınlar gülmez, çünkü güldüklerinde içleri kanar. Bazı adamlar ise kor gibi susar, çünkü kelimeleriyle sevdiklerini yakmaktan korkarlar.”♡

"Bazen bir kalp atışıyla başlayan bir hikâye kanlı bir finale dönüşebilir aşk silah seslerinin arasında hayatta kalabilir mi?"

Kitab güzel bence umarım sizde seversiniz

Küçük bir kasabada doğup, büyük hayallerin peşinden koşan bir gencin içsel mücadelesi… Yanlış aşklar, yıkıcı dostluklar, bastırılmış benlik… Bir an geldi. Her şeyi değiştirdi. Ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi.

Ateş’i yakasından tutup kendime çektim ve dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. Tanımadığım bir adama ilk öpücüğümü vermiştim. Ateş, o anın verdiği şaşkınlıkla bana bakakalmıştı. Ben ise utancımdan yerin dibine girmiştim. ‘’Ben çok özür dilerim! Böyle bir şey nasıl yaptım? Gerçekten aklım almıyor. Ben…ben sanırım gitsem iyi olur.’’ Diyerek ayağa fırladığımda Ateş de yerinden kalkıp bana doğru geldi ve elini yanağıma koyup dudaklarımı öptü. Bu seferki hiç kısa bir öpücük değildi. Kalbim heyecandan deli gibi atıyordu. Bunlar çok yabancı olduğum konular olmasına rağmen ona karşı güçlü bir çekim hissettiğimi reddedemiyordum. Ellerini belime koyup beni kendine çektiğinde dudakları aralanıp dilini dudaklarımın arasından dilime değdirdi. Birden durup bana baktı. ‘’Devam etmeli miyim?’’

Elif Asaf`ını kaybetmişti, hemde bir uçak kazasıyla. Onun gidişiyle hayatı durdu. Ruhunun rengi siyaha büründü. Fakat yıllar sonra karşısında tekrar kocasını görünce bir rüya sandı. Sımsıkı o rüyaya tutundu. Taki bütün gerçekler omzuna çökerken o rüyadan uyanmak zorunda kaldı.

- " Ben sana nefha diyebilirmiyim ?" -" Olurr , ama anlamı ne ?" -" İki anlamı var: Nefes ve Güzel koku "

Bir gün gözlerin yalnızca silüetleri görseydi… Bir gün en sevdiğin kişi sana en soğuk yüzünü gösterseydi… Ve kalbin, tüm bu acıya dayanamasaydı… İşte bu, mira`nın hikâyesi. Sevgi mi daha acıtır, yoksa nefret m mi? O bunu Aras’ın soğuk bakışlarında öğrendi. O yaratıklarla büyüdü. Sevdikleri, artık sadece birer silüet.

Yalnızlığın şehri, kalabalıkların ortasında kaybolmuş bir ruhun hikayesidir İstanbul, yalnızca iki kıtanın buluştuğu bir şehir değil, aynı zamanda hayallerin ve zorlukların iç içe geçtiği bir yaşam sunar Her gün binlerce insan, İstanbul`un sokaklarında aşkı, kaygıları ve umutlarıyla beraber yürüyor İstanbul’un ışıltılı silueti altında, hayaller ve gerçeklikler çarpışıyor. Ve ben yine tekim...

İstanbul`un karanlığında başladı her şey... Bir yabancı bakış bir yanlış adım ve ardından gelen sarsıcı bir bağ. O karanlıktan geliyordu. O ışığa inanıyordu. Ama gölgelerin içinde aşk bile tehlikelidir.

Aşk ölüm suç

İnsanlar rüyalarında başka birinin zihnine geçebiliyor ama bu geçiş bazen geri dönülemeyecek kadar karmaşık hâle geliyor.

𝒀𝒂𝒏 𝒐𝒅𝒂𝒅𝒂𝒌𝒊 𝒌𝒂𝒗𝒖𝒔𝒎𝒂 𝒉𝒊𝒌𝒂𝒚𝒆𝒔𝒊...

kendisini satın alan adam dan kaçarken kendini bir ormana atar ormanın derinlerine doğru koştuktan sonra biraz daha ilerler ve dolunay ışığında ilerde bir şey olduğunu fark eder... S-sen de kimsin D-D-Dokun maaaa Gene aynı ıslık. Allahım kurtar. Keşke ölmeseydin radnayaa seni seviyordum ben. Bu kitap aşk,intikam,katliam,cinayet, gerilim, gizem ve korku gibi şeyler yer almaktadır

Oya ve Kaan. Aynı sınıfta olan farklı öğrenciler. Oya sert, asi ve kararlı, Kaan dürüst, sadık ve ileri görüşlü özellikleriyle tanınır. İki karakter aynı sınıfta ama, ya birbirlerinden yeni haberdar olurlarsa? 4.kurgum Ay Yüzlüm- Yarı Texting sizlerle. Bu sefer Son Yaz dizisine bağlı değil merak etmeyin. Diğer iki kitabımda kurguyu Son Yaz ve Baht Oyunu dizisinden esinlenerek oluşturmuştum o yüzden derin nefes alabilirsiniz, bu kurgu bir diziden değil. Aksine benim hayatım boyunca yanımda kalacağına inandığım birinden yola çıkılarak yazıldı, yazılıyor. O kendini biliyor, burada söylememden belki rahatsız olur fakat onu sevdiğimi asla unutmamasını diliyorum. (🌕) Diğer ilk üç kitabım: Ölmek İstemiyorum Son Yemin -Aşk Hikayesi- İsimsiz Gözler -Texting- Kitaplarıma da göz atmanızı dilerim. Onlardan gelenlere de hoşgeldiniiizzz. İYİ OKUMALAAARRRRR

aşk tesadüfleri sever

2 yaşında geçirdiği havale sonrası, dünyayla arasına bir sandalye değil; bir sessizlik örüldü. 22 yaşına geldiğinde, hayat ona aşkı da, dostluğu da hep uzaktan gösterdi. Okumayı kendi öğrendi. Yazmayı kendi çözdü. Ama kimseye "ben de sevebilirim" diyemedi. Çünkü aşk onun için hep… imkânsız gibi görünüyordu. Ta ki bir gün, onu gözleriyle değil, kalbiyle gören biri çıkagelene kadar.

Büyük bir aşerit ailesinin kızının hikayesi

Karanlığa teslim olmuş bir dünyada, adları kanlı harflerle yazılmış katiller. Bir yanda işinin ehli olan bir adam, diğer yanda kimsenin izini bile süremediği gizemli bir kadın Adı, geçmişi, kimliği ve benliği karanlıkta kalan L ve onu öldürmesi için görevlendirilen Gece. Bu kez yalnızca kurbanını infaz etmek için değil, kendisiyle olan iç savaşının cevabını bulmak için çıktığı bu yolda daha önce kalmadığı durumlarla karşı karşıya kalıyor. Gördüğünüz her yüz bir sır, duyduğunuz her ses bir yalandır. Gece için tek gerçekse ölümün kaçınılmaz olduğudur ve bu kez eski dostu ölümle uzun bir göreve çıkmaya hazır...

Aşık olduğun kişiyi o kadar iyi tanıyor musun?

Anne ve babası yakılarak katledilen bir gencin intikamını anlatmaktadır

“Ben pazarlık masasına oturtulacak bir değer miyim? Babamın son zarına yazılmış, üzerine viski dökülmüş bir ismim sadece? Benim adım Alara Derun… Ama artık bir ismim bile yok, çünkü o gün beni bir anlaşma zarfına mühürlediler.”

Adamın sözünü bitirmesine izin vermeden dudağına yapıştım.Allah`ım ne yapıyordum ,sarhoşluğun etkisiyle.Ama bırakamıyordum,çünkü öyle bir hazzı vardı ki bırakmak elde değil.Adam beni itti,bende hemen koşup kaçtım.

Bir gün yetim bir çocuk büyümüştü yetiştirme yurdunda ve o çocuk, şehrin kahramanı hâline gelmişti. Ve şehirdeki tüm mazlumların tek umuduydu Alfa...