devam ediyor 2h önce güncellendi
Sessiz Çığlıklar (Kuma)
@my_lore
Okuma
4.95k
Oy
345
Takip
103
Yorum
200
Bölüm
22
Yüzyılın kışı diyorlardı o seneki kışa... Yabani, bir kısrak gibi kişneyerek şahlanmış da şahlanmış alabildiğine hoyratça esiyordu poyrazı karayeli...
Buzdan geceler hüküm sürerken, biri vardı yatağında ter döken. Onun adı anaydı... Yüreğine matem çökmüştü oğlu, her anacığım dediğinde. Ayağı taşa takılsa oğulların ve kızların, ne zaman anacığım deseler; her bir kelimenin hecesi kanatlanıp yol bulur ve anaların yüreğine konardı...
Uyku tutmamış sabaha kadar, yasa bürünmüştü Emine kadın. Oğlu, ateşler içinde "anacığım" diye inledikçe, anasının yüreğine kızıl oklar saplanmıştı.
Biri daha vardı rüyasında kabuslar gören. Ahmet`i can evi, mahremi, sürekli kendisinden kaçıyordu... Sabah olup uyandığında bedeninde bir ağırlık vardı, elinde olsa yataktan hiç çıkmazdı. Emektar elleriyle gözlerini yokladı, gözleri hala ıslaktı. Bu yaşlarda neyin nesiydi? Sabaha kadar rüya görmüş ve rüyasında ağlamıştı ama gözlerindeki ıslaklık sanki gerçek gibiydi...