KAYIP KRALLIĞIN VARİSİ
"Hayatta kalma arzusu iki ucuda keskin bir kılıçtır."
Büyük bir trajedi meydana gelmiş ve ona adıyla seslenmenin bile tanrıya büyük bir hakaret olacağını düşünen insanların karşısına bir kraliçe olarak çıkmıştı.
Ve o günden sonra halkın istediği tek şey onun öldüğünü görme arzusu olmuştu.
Aynı kaderi arkasında kimsesiz bırakacağı bu kız çocuğuna da yaşatmak istemiyordu. Zaten bu savaştan sonra geriye kalan herhangi birinin onu bulduğu an yaşatmayacağına da emindi.
Dünyadaki tek onyx ruhu ve var olan gücü de kendisiyle birlikte yaşadığı bu topraklarda yok olup gidecekti.
Tıpkı yıllarca halkının da istediği gibi.
Keskin rüzgar kadının saçlarını geriye doğru savurduğunda kendilerini bekleyen sona ulaşmak üzereyken gözlerini sıkı sıkı yumdu ve kucağındaki kızı göğsüne doğru çekerek etrafındaki uğultunun izin verdiği ölçüde kulağına fısıldadı.
"Seni seviyorum Valeria, gökyüzü şahidim olsun ki baban da bende durmuş kaplerimize rağmen seni sevmeye sonsuza dek devam edeceğiz. Her zaman güçlü ol... ve ne olursa olsun hayatta kal."
|
YAN SİMA
Kapanan sitemizden sonra okuyucularıma buradan da ulaşmak istedim. Merak etmeyin yarım kalmadık, birlikteyiz
***
"Bak Sima." Diye fısıldadım usulca. "Kalbin buz tutsa da yanıyorsun işte."
***
Sima hayatından vazgeçtiği noktaya geldiğinde yaslanacak kimsesi kalmamıştı. Kalbinden geçen hisleri, kimsenin duymadığı sesi ve geceleri okuduğu hikayelerinden başka ona ait hiçbir şeyi yoktu. Umuda tutunmak isteyen ellerini yakmışlardı.
"Ölmek istiyorum." Diye yakarmıştı göğe doğru elini uzatıp ağlarken.
Ve sonrasında büyük bir ışık kaplamıştı her yeri.
Gözlerini açtığında severek okuduğu romanlardan birinin içindeydi. İnsanların büyü kullandığı, kendi gününden çok daha öncesinde geçen ve çok ağladığı romanlardan biri ancak ne baş karakterin ne de herhangi bir yan karakterin bedenindeydi.
En sonunda yaptıklarının cezası olarak zindana atılan, ardından kefaret için kurban edilen kötü kadının bedenine girmişti. Kehaneti bozan, kahramanı tehlikeye atan, sevilmeyen ve sevilmeyecek olan... Meyza Isabel Windfield.
Geride bıraktığı talihsiz hayata dönmektense Meyza olarak kaderi değiştirmeyi yeğlediğinde kitapta kötü sonla karşılaşan diğer adamla, adı anılmayan lanetli Prens`le tanıştı.
Onun topraklarında, onun krallığında.
Kitapla alakalı bildiği her şeyi unutmak zorunda kalacağından habersizce Darien`in çekimine kapılırken öğreneceği bazı şeyler vardı.
Kehanetler yanlış yorumlanırsa felaket getirebilir, doğruları ise bizzat kıyametin kendisi olabilirdi.
Yazılan karakterlerin kaderini değiştirilebilirdi ancak hiçbir şey bedelsiz kalmazdı.
Bir bedel ödemekten kaçıp geldiği dünyada, gözlerini kapatıp tehlikeye atlayacak bir kadına dönüşmek pek çok alameti peşinden sürükleyebilirdi ve Darien`in peşinden lanetli topraklara geldikten sonra unutması asla mümkün olmayacaktı;
Bazen soğuk da insanı yakardı.
|
UZLET
"Düşman olduğumuzu unutuyorsun komutan ancak emin ol," dedim parmağımı göğsüne yavaşça vurduğumda. Gözleri kısaca elime değdiğinde, asıl yangının ikimiz arasında çıktığını biliyordum. "Hayatını değil, seni cehenmeme çevireceğim. Benim için yanacaksın."
|
0% |