Damla Ilgın GÜNEŞ
@flower
TAKİP ETTİĞİ KİTAPLAR
devam ediyor 2h önce güncellendi AMADEYİ EMRİNE BERDEL
@aytengul
Okuma
10.13k
Oy
807
Takip
175
Yorum
92
Bölüm
16
"Bir kere ya, bir kere! Bir kere de ben dediğimi yapın lan! Bir kere! Dişimi kıracağım, sizin gibi lavuklar ancak bana rast gelir zaten. Şerefsizler." Asabım bozulmuştu. Neymiş efendim, şirket hisselerinin birçoğu evli ve çocukları olan abilerime verilecekmiş! Bok yerler... Ben sağ olduğum müddetçe, kimse benim olanı alamaz. O kadar! Sandalyeye daha da yayıldım, başımı ellerimin arasına alıp soluklandım. Daha şirketin yolunu bilmeyenler, bana ahbaplık kesilmekten başka bir şey bilmiyorlardı. Oysa ki ben canımı dişime takıp gece gündüz çalışmıştım. Onlar ortalıkta fink atarken, ben ter döküyordum. Onlar gece kulüplerinden çıkmazken, ben kendi çabamla yolumu çiziyordum. Onlar her gece bir kadının koynunda uyurken, ben iyi bir geleceğim olsun diye didiniyordum. Ben koskoca Kenan Azadoğlu’yum. Buraların hiçbirine yapmamıştım, yapmayacaktım da. Babam ağa olmasına rağmen, ben kendi şirketimi kurmuştum. Babamın şirketi iflas etmişken, benim şirketim her geçen gün biraz daha ihtişam kazanıyordu. İlaçlarımı içmeliydim. Doktor, ilaçlarımı ihmal edersem durumumun kötüye gideceğini açıkça söylemişti. Sakin olmalıydım. Daha 26 yaşındayken felç kalmak isteyeceğim son şeydi. Maazallah başıma bir şey gelse, beni ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yaparlardı. Hele o Kezban cadısı... Kimseye fırsat vermeden, ilk o beni cehenneme yollar. Şeref yoksunu bir insandan farksızdı. Kimseye bir hayrı dokunmayan, aile dağıtan bir kadındı. Kadın demek bile kadınlara hakaretken, bu kadın, ortada namuslu rolü kesip göz boyamaktan başka bir bok bilmiyordu. Yedi aylık hamile annemi merdivenlerden itmiş, annemin ölümüne sebep olmuştu. Üstelik kardeşim de o olay yüzünden erken doğmuştu. Kezban yüzünden, güzeller güzeli can parçam Canan’ım tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştı. Telefonum titrediğinde aramaya baktım. Can parçam arıyordu. Derin bir nefes alıp hızla kendime geldim. Onu üzmek, isteyeceğim son şeydi. Telefonu açtığımda Canan bıcır bıcır konuşmaya başlamıştı bile. Canan: Ağabeyim, nasılsın, iyi misin? Ben: Güzelim, can parçam, sen iyi misin? Canan: Abi, benim canım çiğköfte istedi. Geldikten sonra bana ellerinle çiğköfte yapıp yedirir misin? Ben: Can parçam, lafı mı olur? Ağabeyin değil miyim? Yaparım tabii. Sen iste, konağı ateşe bile veririm. Kıkırdadı Canan: Ağabeyim, sen iyi ki varsın yaa... Yine lafları uzatarak konuşuyordu. Biliyordu ki, en sevdiğim şeydi. Ben: Ağabeyin kurban olur kuzuma. Merak etmeyesin. Erken geleceğim. Sen şimdi git, bir iki bir şeyler ye. Aç kalma sakın. Canan: Ağabeyim, beni hiççç merak etmeyesin. Benim karnım yıla basa dolu. Sen gelene kadar da yerim. Ben: Yiyeceksin tabii. Ağabeyin boşuna çalışmıyor yaa. Canan: Canım ağabeyim, sen hiç merak etme. Ben senin kazandığın paraları çatır çutur yiyorum. Bugün de mağazaya gitmeyi düşünüyorum. Ben: Can parçam, hava sıcak. Sağlığın etkilenmesin. Canan: Ağabeyim, ben iyiyim. Hem tek çıkmayacağım. Korumalar da yanımda olacak. Ben: Elbette ki olacaklar. Boşuna para vermiyorum. Şöyle bir karı kız peşine düşmesinler de, yanında adam gibi dursunlar. Canan: Ağabeyim, sen hiç merak etme. Senin korkundan, bir milim bile benden uzak durmuyorlar. Ben: Can parçam, ben kartına para atacağım. Gönlünce harca, gez dolaş. Sağlığına dikkat et. Bu arada başka diyeceğin yoksa kapatmam lazım. Canan: Ağabeylerin bir tanesi, canım ağabeyim... Sen merak etme. Ben: Hadi sağlıcakla. Canan: Bye bye. Telefonu kapatır kapatmaz Cihan’ı aradım. Cihan ve Cahit… Aradığımda her zamanki gibi uzun süre çalmasını bekledim. Beşinci çalışta açılan telefonla bir an duraksadım. Normalde pezevenk onuncu çalıştan önce açmazdı, şaşırdım. Ben: Alo. Cihan: Buyur ağam, hayrola? Ben: Canan elbise falan alacak. Yanında durun. Cihan: Ağam etme eyleme... Canan Hanım mağazaya gitti mi çıkmıyor, bir de akşam olmadan dönmüyor, bilirsin. Ben: Cihan, oraya gelirsem topuklarından asar, yarım saatte bir kafanı suya sokarım. Dediğimi yap. Cihan: Ağam, emrin ola. Ben: Ha şöyle, adam ol. Ha bu arada, Cihan, kaşın gözün oynamasın. Cihan: Ağam, benim kaşım gözüm ne zamana oynamış? Tessüf ederim. Ben: Cihan, Cahit’i sana  düz getirip yan sokmadan dediğimi yap de. Cihan: Emrin olur ağam. Telefonu kapatıp işime odaklandım. Bu ayki kazançlar epey yükselmişti. Ancak boşa harcayacak zamanım hiç yoktu. Elimdeki dosyaları alıp teker teker okumaya ve imzalamaya başladım. Hiçbir evrakı gözüm kapalı imzalamazdım. Zamanında yaşadığım tatsız olaylar, bu konuda titiz davranmamın en büyük sebebiydi. Küçüklüğümden beri tek isteğim, biricik kız kardeşimin her isteğini yerine getirmekti. Annemin yokluğunda ona en iyi şekilde bakıp, iyi bir hayat yaşamasına olanak sağlamak için elimden geleni yapıyordum. Elimdeki dosyalara gömülüp projeyi incelemeye başladım. Dosyada, gelecek vadeden bir projeye gözüm takıldığında dudaklarımda hafif bir gülümseme oluştu. Tamamen doğa dostu ve düşük maliyetle hayata geçirilecek bu proje, epey para edecek gibiydi. Hemen önümdeki telefonu aldım ve asistanımı aradım. Sen: Alo, Sezin. Bana müdürü çağır. Sezin: Tamam efendim. Telefonu kapattım, gözümü tekrar dosyaya çevirdim. Kısa süre sonra Cemil Bey kapıyı tıklattı. "Gel," dedim. İçeri çekingen adımlarla girdiğinde, karşı koltuğu işaret ettim. "Fire Oranlarını Azaltma Projesi" başlıklı dosyayı önüne bıraktım. Gözümle “bak” der gibi işaret ettim. Dosyaya göz attığında ona döndüm. "Güzel iş," dedim. Bunu beklemiyor olacak ki, şaşırdı. "Efendim, beğenmenize sevindim," dediğinde, hafifçe güldüm. Yüzüne baktım. "Bir de sen açıkla bakalım projeyi," dedim. Bana bakıp hızla konuşmaya başladı: Cemil: “Bu çalışmanın amacı, üretim hattında meydana gelen firelerin sebeplerini analiz ederek, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve fire oranlarının düşürülmesine yönelik sistematik öneriler sunmaktır. Bu proje sayesinde: Maliyetler azaltılacak, Kaynak israfı önlenecek, Üretim verimliliği artırılacak ve Kalite standardı iyileştirilecektir.” Yüzüne baktım. "Aferin," dedim. "Efendim, beğenmenize çok sevindim. İnanın, güveninizi sarsmayacağım," dedi. "Bak," dedim, sesimi biraz alçaltıp sertleştirerek, "Bu proje iyi sonuç vermezse, bu belgeleri sana yediririm." Yutkundu. "Tamam efendim," deyip odadan çıktı. Saatler sonra gelen telefon aramasıyla hızla ayağa kalktım. Arayan Canan’dı ve sesi korkmuş gibiydi. Canan: Ağabey, hemen eve gel! Ben: Ne oldu canım? Bir şey mi oldu? Canan: Abi... Yaren Abla, Dağdelenlerin oğluyla kaçmış! O an yerimde donakaldım. "Osalak kızın böyle bir şey yapacağı belliydi," dedim dişlerimi sıkarak. Canan: Ağabey... Berdel kararı aldılar! Bu söz, kafamın içinde dönüp duruyordu. Bir an sustum. Canan’ın sesi beni kendime getirdi. Canan: Ağabey? Ben: Kime berdel istiyorlar?! Canan: Sana, ağabey... Boğazımdan öfkeyle gelen bir homurtu koptu. Ben: Nasıl olur bu?! Canan: Vallahi ağabey, Dağdelenlerden Burhan Ağa, kızını kolundan tutup evin önüne attı bile. Berdelin olmama gibi bir ihtimal kalmadı, herkes sus pus! Ben: Olmaz. Sertçe ve kararlı bir şekilde söyledim. Canan: Vallahi abim, gelmelisin. Hemen gel! Ortalık çok karıştı, çok! Hemen yerimden kalkıp hızlı adımlarla yürümeye başladım. Odadan çıkıp asansörün önüne geldiğimde, düğmeye bastım. Asansör hızla geldi. Biner binmez dakikalar içinde aşağı indim. "Hemen arabamı getirin!" dedim. Dakikalar sonra araba gelirken hızla kapısını açıp bindim. Emniyet kemerini bile takmadan aracı sürmeye başladım. Ellerim titriyordu. Birinin benim adıma karar vermesi, en nefret ettiğim şeydi. Böyle bir kararın da ancak Kezban cadısının başının altından çıkacağı belliydi. Trafik ışığının kırmızıda yanmasına aldırmadan geçtim. Çıkacak ceza, gram umurumda değildi. Konağın önüne geldiğimde, arabayı hızla kenara çektim ve indim. Koşar adımlarla konağa girdim. Yerde ağlayan bir kız, görüş alanıma girdi. Üstü başı toz toprak içindeydi. Üstelik giysilerinde kan lekeleri vardı...
devam ediyor 4g önce güncellendi HAZAN | KARTALTEPE MAHALLESİ
@fanatikkyazarrr
Okuma
68.24k
Oy
6.75k
Takip
666
Yorum
2.68k
Bölüm
28
Herkes onu ‘Kartal’ diye bildi. Adını ise sadece geçmişi fısıldadı... Çünkü o isim, kanayan bir yaraydı. Kartal’dı o… Gökte süzülen bir yalnızlık. Adıysa toprağın altında bir sır gibi gömülüydü. Ve onu ortaya çıkaracak tek kişi, bir kadın… ve sadece bir geceydi.”
devam ediyor 5a önce güncellendi KALP ÇİZGİSİ
@yagzeliiiiwww
Okuma
2.39k
Oy
326
Takip
84
Yorum
82
Bölüm
8
Bir Rus mafyası ile Bir Türk doktorumu? ... Wattpad`di özleyen tayfa buyursunlar bakalım 🤭
tamamlandı 1a önce tamamlandı KALBİN SESİ
@ferdo_00
Okuma
13.37k
Oy
723
Takip
55
Yorum
9
Bölüm
43
Anlaşmalı evlilik konulu hikaye…
tamamlandı 5s önce tamamlandı BATILDAN HAKİKATE
@by_ozi
Okuma
1.9k
Oy
698
Takip
44
Yorum
108
Bölüm
34
Her insanın bir yolculuğu vardır. Kimisi farkındadır bu yolculuğun, kimisi ise sadece adım atmakla meşguldür... Yasin, inkârın karanlığında kaybolmuş bir gençtir. Hayatın anlamını yitirmiş, acılarla örülmüş geçmişinin içinde boğulurken, birden kendisine uzanan bir el olur: Tevhid`in eli..
tamamlandı 2a önce tamamlandı Dilzade ~gecenin ışığı ~
@elifhanerli7
Okuma
101.52k
Oy
13.69k
Takip
355
Yorum
3.97k
Bölüm
123
Bir görev... Bir mağara... Ve kaderin değiştirdiği bir hayat... Atmaca Timi, esir düşen masum çocukları kurtarmak için ölümüne bir göreve çıkmıştı. Kurşunların arasında, yıkıntıların içinde, karanlığın kalbinde saklıydı umut. Komutanın karanlık gözleri o mağarada küçücük bir bebeğe takıldığında zaman bir an durdu. O an sadece bir kurtarma operasyonu değildi artık; o an bir hikâyenin başlangıcıydı. Bazen bir bebeğin nefesi, bir timin kaderini değiştirir. Bazen bir gönül bağı, savaşın ortasında bile bir ışık yakar. Ve bazen... karanlıkta doğan bir ışık, insanın en derin yarasına merhem olur. "Bazı bağlar gözle görülmez, kalple hissedilir." Ve işte bu bağ, gecenin en karanlık anında doğan bir umutla yazıldı... ❗❕‼️ şiddet vs. Vardır sadece taciz tecavüz gibi olaylar yok bilginize ‼️❕❗
devam ediyor 1h önce güncellendi BİR NERGİS TUFANI
@yagmurluhikayeler
Okuma
167.96k
Oy
13.34k
Takip
1.49k
Yorum
7.4k
Bölüm
34
"Tefeciden para alıp kaçarsam ne olur?" "Seni bulur."
devam ediyor 3a önce güncellendi DÖNÜLMEZ YOL
@uzaydayasiyanbiri
Okuma
83.56k
Oy
6.26k
Takip
385
Yorum
1.48k
Bölüm
42
Açelya arkadaşı ile gece clubüne gider. Ama içkiyi fazla kaçırır ve sarhoş olur sabah ise hiç tanımadığı bir adamla yattığını fark eder, işte açelyanın hayatı o günden sonra tepetaklak olur.
tamamlandı 7a önce tamamlandı AKAY GERÇEK AİLEM
@silinen191806
Okuma
57.34k
Oy
5.04k
Takip
187
Yorum
1.08k
Bölüm
34
Akay 26 yaşındadir . Kocası Kutay Seymenden 4 aylık ikizlere sahiptir . Ama akay`ın ailem sandığı kişi ailesi değilse... Akay`ın hikayessiii
devam ediyor 2h önce güncellendi ÇERAĞ | mahalle
@movelyaa
Okuma
72.83k
Oy
8.36k
Takip
786
Yorum
3.48k
Bölüm
24
Çerağ: Işık, Aydınlık. 🕯️ Menekşe, okumak için geldiği İstanbul`un küçük bir mahallesine taşındığında yolunu bulduğunu sanarken; başına gelenlerle kendini tamamen karanlıkta kaybolmuş hisseder. Mahallenin genç muhtarı Cihan ise, ağırbaşlı duruşunun ardında sakladığı sessiz ve sıcak ışığıyla Menekşe`nin karanlığa düşen yolunu adım adım aydınlatmaya yemin eder. ❗️Kitabı mart ayında yazmaya başlamış olduğumdan, aylar önceki yazılarım ve yazım tarzım bugünkünden oldukça farklı ve daha acemi. O yüzden ilk bölümlerde yazım yanlışları, mantık hataları veya acele yazılmış sahneler görebilirsiniz. Şu an bölümleri tek tek düzenleme sürecindeyim, okurken karşılaşabileceğiniz aksaklıklar olabilir. Bilginize. 🤍
Loading...