


Sabahın yeni doğan güneşinin gözüme vuran ışığı ile açtım gözlerimi ve tabiki draco'nun müstakbel kocamın beni sımsımkı saran kollarıyla uyandım dün gece nasıl yattıysak sabahta öyle uyanmıştık onun mis kokusunu içime çektim onunla uyumak uyanmak okadar iyi geliyorduki o benim en büyük şansım kadaremin ise en güzel parçasıydı kusursuz beyaz teni altın sarısı saçları harika okyanus mavisi gözleri onun bakışları bile sadece beni öldürmeye yeterliydi yüzüne dokunmak istedim ama uyanmasınıda istemiyordum yvaşça elimi yorganın altından çıkardım ve elimi yüzünde gezdirdim kısık sesimle mırıldandım " seni seviyorum galiba" derken drcao gözleri kapalı şekilde konuştu " bende seni seviyorum galiba" hafif korktum ama onun bu küçük numarasınada alıştım " ay sen uyumuyormuydun ?" gözlerini açtı gülümsedi " ben uyanalı on dakika falan oldu seni uyandırmak istemedim güzelim"
"ya bir daha aynı şeyleri yaparsan külahları değişiriz yatakta doğruldu oturur pozizyona geldi " asıl benim trip atmam lazım bi kere " dedi imalı bende oturdum
" neden ki ?" " seni seviyorum GALİBA " sondaki galiba kelimesini biraz yüksek sesle bastırarak söylemişti " draco" lafımı yarıda kesti " galiba öylemi afet hanım galiba ha demek beni sevmiyorsun küstüm hıh " dedi burun kıvarak gülümsedim ben emin olmamak manasında söylememiştim ama trip atması hoşuma gitmişti
" yıldızım ben onu emin olmamak manasın söylemedim bitanem "
" öylesine söylüyorsun" dedi hafif tripli gülmemek için kendimi tutyordum oda gülüşünü bastırmaya çalışıyordu ona sarıldım "olumu hiç öy le şey ? sen bana inanmıyormusun ? ben seni tabikide seviyorum tabiki sevmez olurmuyum hiç benim sarışın koca bebeğim benim " yanağına öpücük bıraktım gülümsedi kollarını belimi doladı " barıştıkmı?" diye sordum " barıştık" göğsüne yaslandım saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı
"zaten şaka yapıyordum biliyorsunn değilmi ?" gülümsedim
" biliyorum canım e napalım ?"
" bilmem napalım ? sana sormalı yavrum ?" bu çocuk buram buram beni dişil kadınsı hissetiriyordu o kdar erildiki içimdeki ben hey şeyi yaparım bütün sorumluluğu üstlenirim diyen kadını susturyordu
" aklımda bişey yok? günlük rutinimizi yaparız işte spor yemek ?"
" hayır bu gün spor yapmaycağız "
" nedenmiş o ?"
" çünkü bügünden itabaren seni eğitimin başlayacak silah öğrenmek istiyorum dedim ya " şaşırdım dikeldim yatakta
" a tamam sonunda kim nerde ağitecek beni "
" nerede eğitileceğin bir sır ama merak etme eğitmenin benden başkası olmaz "
" tamam ozaman ama neden sırmış eğiticileğim yer? "
" çünkü ben öyle istiyorum" dedi sırıtarak koluna yumruk attım
" ya draco !"
" tamam kızma sır katili timine gideceğiz baş magistarın anlattıklartından sonra gitmemiz gerekiyor diye düşündüm "
" doğru düşünmüşsün neden bilmiyorum ama bencede gitmemiz gerekiyor
içimde bir his var " omzumu okşadı
" benimde içimde anlamdırmadığım bir hiss var ama içimdeki tek bir anlıyorum ve buna daha önce kulak vermedim ve vermediğime bin pişman olduğum "
" ne hissi ?" dedim merakla
" senin le ilk tanıştığımız gün senin odaya bırakmıştım ya "
" evet"
"odada iki sohbet ettikten sonra içimde ki his bana oradan ayrılmamam gerektiğini söylüyordu ama ben kulak asmadım yani asmadım derken ilk tanıştığımız gündü odanda kalmazdım sana çok yakın davranamazdım akşam vakti yanında nasıl kalabilirdim sonra olan mağlum ertesi gün senin eşyaları toplaman için geldiğimizde gene aynı hissi yaşadım ama seni yalnız bıraktım ve başına gelen mağlum"
" kendi ağzınla söylüyorsun tanışalı bir kaç saat olmuştu nasıl benimle okadar yakın olabilirdi nasıl aynı odada kala bilirdik? ha sonra hep aynı odada aynı yatakta kaldık ama" dedim gülerek harbi öyle olmuştu
" gerçekten öyle oldu güldürme ya" dedi gülerek
" ne ya e öyle ama boşuna kendini şuçluyorsun ha evet içine kötü bir his olmuş ama yapacak birşeyde yokmuş ki yangın meselesine gelirsek babanla özel bişey konuşmak istemişsin aranız bozuk olduğu için iyi bir sohbetiniz olmaycaktı sende bunu hemen bir kaç saatten bana göstermenin yalnış olacağını düşünmüşşün hem benimle aynı odada kalsanda belkide ikimizde aynı odada yangının ortasın ölecektik ama o odadan çıktığın için beni hayatımı kurtarmış oldun " buruk bir şekilde gülümsedi
" sen öyle diyorsan " aşk olsun der gibi baktım
"ben öyle diyorsam değil öyle "
"tamam tamam kızma "
"kızmıyorum neyse hadi hazırlanalım ozaman "
"tamam ben iki dakika duşa gireyim olurmu ?"
" tamam canım sen gir " draco duşa girdi bende çalışma masanın üstünde duran dağınık kitaplarımı topladım önce o sırada elime eski günlüğüm geldi şanşa yanan odamdanki eşyalrımdan biride günlüğümdü hayatım boyunca sadece bir günlüğüm olmuştu arda bir hatta yılla bir kaç kez kendimi çok kötü hissetiğimde yazardım yaşadığım olaylardan sonra kendimi kötü hissetmiştim belki iyi gelirdi oturdum ve aldım elime defteri kalemi yazmaya başladım içimden geldiği gibi
uzun zaman oldu değilmi ? kaç gün kaç hafta ? kaç ay ? hatta kaç yıl ?
bunu hatırlamıyorum ne kadar zaman geçtiğini ama yazmak bana hep iyi geldiğini hatırlıyorum ve eminimki şuanda da iyi gelicek
şuan kısa bir süreliğine yalnızım ve bunun iyi gelceğini düşünüyorum
ben yoruldum hemde çok yoruldum dayanamıyorum bazen
kimse sesimi duymuyor bazen kendimi öyle yalnız hissediyorumki sanki hiç kimse yokmuş gibi bazense yalnız değilim diyorum kendime ama sonra yalnız değilsem neden bir başıma olduğumda ağlıyorum neden yanımdaki insanlara düşünclerimi söyleyemiyorum? neden duygularımı istediğim gibi söyleyemiyorum neden yanımda insanlar varkenağlayamıyorum neden derin bir nefes almak zorundayım zamanla anladımki yalnızlık yanında onlarca insan varkenden yalnız olabilir çığlıklarımı sadece Allah duyor bu zamana kadar hiç bir zaman en güvendiklerim bile beni anlamadı bende anlatmadım ama yinede anlamaları gerekmezmiydi ? küçüklüğümden beri elaris varisi olarak büyüdüm ve diğer varisle evleneceğimi bilerek ailem benim acılarımı anlamadı sanki ben hiç acı çekmedim hiç unutmam ben sekiz yaşındayken
annemle babam kavga etmiştim ağlıyordu neden diye sordum bazen insanı en çok sevdikleri yorar demişti ozaman anlamıştım insan sevdiğini üzmez demiştim am şimdi anlıyordum şimdki aklım olsa ona sıkıca sarılırdım yılllarca aileme layık olmaya çalıştım herşeyi her ddiklerini yaptım ama yinede iyi olamadım onları sevdim sevişyorumda ama onlar beni yalnız bıraktı hiç kimse anlamadı duymadı beni taki ozamana kadar ailem beni zorla evledireceği için içimdeki kırıklık hatta belki kin ve öfke birikmişti yirmi yaşına kadar çoktan gitmem gereken büyücülük okulu varsi olduğum okul valşserin aerveya gidememiştim ama geldiğimde en sonunda yıllarca tanışmayı beklediğim o adamla tanışmıştım draco elserin valerionla belkide hayatımı borçlu olduğum kalbimi ilk görüşte çalan adam ilk günden itabareniçimdeki sesi duymul duygularımı adeta sanki o yaşıyormuşcasına anladı beni artık yalnız değilim artık yalnız hismetmiyordum onun benim mahkimiyetim olduğunu düşünmüştün halbuki özgürlüğüm ondaymış benim hakumiyetim özgürlüğe dönüşmedi ben mahkumiyetimin özgürlüğüm olduğunu fark ettim
hayatım boyunca vaz geçemedim çabaladım çabalamyada devam edeceğim ama artık sesesimi duyan beni anlanyan yanından özgür olabildiğim biri var kalbimi çalan biri var artık yalnız hissetirmeyen biri var annem her zaman her şey senin iyliğin için derdi kim bilir belkide öyledir ...
defteri kapattım geçketen iyi gelmişti masamı topladıktan sonra ayağa kaltım tam osırada draco banyodan çıkmıştı belinde sadece bir havlu ve elindeki küçük havluyla saçını kuruluyarak çıktı üstünde belindeki havludan başka bişey yok tu bu çocuk beni çıltırtmak istiyordu
" sıhhatler olsun valerion " güldü
" sağol sevgili müstakbel karıcım " elindeki saç havlusu ile saçını kurulamaya çalışıyordu yanına gittim elinden havluyu aldım bana şaşkınca baktı napıyorsun der gibi sonra bakmakla kalmadı tabi " hey napıyorsun ?"
" git en azından altına bişey giyin saçını ben kuruluyacağım " gülümsemesi genişledi
" saçımı sen mi kuruluyacaksın ?" güldüm
" evet sen benim müstakbel kocam değilmisin yaparım ne olacak ? "
"bak sen"
"ya canım istedi işte sorgulama "
" tamam tamam kızma sen emret yeter afetim " draco dolaba doğu gitti ve dolaptan kıyafet aldı eline havulya attıki ben arakamı dönüp yatağın üstüne oturdum yutkundum gözlerimi kapattım onu tamamen çıplak gördüğüm an geldi gözlerimi geri açtım toparlan afet toparlan! iç sesim düşüncelerim konuşmaya başlamıştı yine
vücudu çok güzel ama
sus iç ses !
aman baksan ne olsur sanki gördük zaten
sus içses sus draconun güldüğünü duydum arkamı dönüktü hala umarım sesli düşünmemişimdir arkam dönük konıuştum " neye gülüyorsun ?"
" hala benden utanıyorsun ya ona gülüyorum "
"ne alkası var ?"
"çok alkası var elimi havluya attığımda nasıl kaçtığını gördüm afetim?"
" e yani napayım başında durup bedenini mi izleyeyim draco? "
"izleye bilirsin müstakbel kocan değilmiyim hem gördün zaten" dedi gülerek
" ya draco hatırlatma şunu ya ! "
" niye ama senin tepkin aklımdan çıkmıyor "
"ya napayım aniden şeyini öyle görünce şokla ağzımdan çıktı küfür "
"şeyimi şey derken ?neyi görünce ?" dedi draco gülerek
" YA DRACO ELSERİN VALERİON !" draco artık kendi tutamadan kahkaha tufanına
boğuldu elimle yüzümü kapattım
" afet ya" dedi gülüşlerinin ardından
" draco susta giyin lütfen !"
"tamam tamam giyindim" yavaşça kafamı çevirdim altına eşorfman geçirmişti saçlarında ise hala azda olsa su damlıyordu ve su damlacıkları boynuna boynundan göğsüne doğru iniyordu " bu giyinmiş halinmi ?" hala gülmenin etkisindeydi
" çıplakmıyım afet ? "
" tamam anadan doğma çıplak değilsinde tişörtlerinin hepsi çöpemi gitti ? "
güldü dolabın kağını kapattı ve elini dolabın kapağına yasladı
" yo dolabımdalar afetim ben senden öncede odamda ve evimdeyken asla tişört giymezdim hela yatarken bu benim huyum sen rahatsız hissetme diye giydim ama artık alışsan iyi olur yavrum"
" ne yani hep üstsüz mü geziyordun "
"evet" dedi kısa net kendinden emin ve gülerek
" kime gösteriyordum vücudu valerion" kafasını geriye eğerek güldü sonra bana doğru geldi "kimseye vücudumu göstermedim ben" yatğın ucunda oturuyordum ona doğru döndüm tamamen kafamı tabi tabi dercesine aşağı yukarı salladım " tabi canım kesin öyledir inandım say " dedim tripli bir şekilde yatağa üzerime doğru iyice geldi ikile yatağın üstüne koydu yan tarflarıma biraz üzerime eğildi
" Hani sen geçmişe değil geleceğe bakardın? Önemli olanla seninle geçirdiğim zamandı "
" E öyle zaten ben aksinimi dedim şimdi ?"
" İçindeki kıskanç kadını susturamıyorsun değilmi ?" Dedi sırıtarak
" Bana diyene bak ayrıca ben kıskanç değilim sende olsan aynı şeyi söylerdin "
" Hıhı aynen ondan yavrum"
Üstüme eğildi çok yakın duruyorduk
" Tek bir şey dedim konu nerelere geldi "
" Aynen konuyu değiştirme ne görmüştüm şeyini derken ?" Dedi tekrar gülerek
" YA DRACO SUS ARTIK KAPAT KONUYU "
" Tamam tamam kızma sustum "
Üstüme doğru iyice eğildi ben geri çektim kendim bana doğru dahada yaklaştı ben ise dahada geri çektim ve odahada eğildi dudaklarıma yaklaştı gözlerimizi kapattık tam öpeceklen biraz daha geri çektim ve kıkırdadım
Burnundan nefes verdi
" Afeeett " dedi e harifini uzatrak
" Dracooo" dedim bende o harfini uzatarak bira daha yaklaştı ve ben dahda geri çekildim öyleki artık sırtım tamamen yatağa değiryordu sırt üstü uzanıyordum draco'da iyice üstüme uzandı
" Artık nereye kaçacaksın bakalım" elimdeki havluyu hemen yanıma yatağın üstüne bıraktın ıslak saçları draco'nun yüzüne düşüyordu saçı hala çok ıslatı " bir yere kaçmaya niyetin yok"
" İstesende kaçamazsın zaten izin vermem" dedi sıratarak
Saçındaki damlalar bedenine doğru akıtordu hatta bir kaç damla benim üzerime damlıyordu " bende kaçacak olsam senden izin istemem bay valerion " iyice yaklaştı gögüslerimiz bir birine değiyordu kelimenin tam anlamıyla üstüme yatmıştı bacalarıyla bacaklarımı araladı ve yerleştı nefeslerimiz birbirine karışıyordu gözlerimiz birbirine kilitlendi sanki adeta onun okyanus mavisi göslerine çekiliyordum oda saki benim kahvelerime çekiliyormuş gibi bakıyordu sırıttı " emin ol bayan valerion ister izin ister alma ne olursa olsun benden gidemezsin izin vermem "
" Diyosun "
" Dedim bile" ellerimi iç güdü ile çıplak ve ıslak göğüsününe koydun içimde gülme isteğine engel olamadan sırıttım
" Sevgili müstakbel karıcım" dedim hafif kışkırtıcı bir fısıltıyla
" Sevgili müstakbel kocacım " dedi oda fısıltıyla parmaklarım göğüsünden karnına doğru indirdim için deki dürtü ile
" Afetim " dedi inlercesine
" Yıldızım" dedim bende onun gibi elim yavaşça karın kaslarına doğru gitti sonunda dayanamadı
Ve dudakları dudaklarımla buluştu iştahla öptü beni her öpüşü farklı ama aynı duyguyu taşıyordu özlem ve tutku sevgi şefkat vardı öpüşü gittikçe hızlandı ona ayak uydurmaya çalışıyordum nefissimiz kesilene kadar devam ettik öyelki sonunda dudaklarımız ayrıldığında nefes nefese kalmıştık kalbim öyle hızlı atıyorduki yerinden çıkacak gibi gözlerimi açtığımda onun bana bakan gözleriyle karşılaştım ateşle barut derler ya biz ateşle barut değil birleşmiş iki afettik okyanus ile yangının birleşimi gibiydik sanki elimi kaslarından zorda olsa çektim ikimizde gözlerinde şuan ateş çıkıyordu elimi yanda duran havluya attım ve elimle aramıza soktum gösterdim " saçın " dedim hala zorlukla " saçım mı?" Dedi oda aklını kaybetmişcesine
" Evet hala çok ıslak hala su damlıyor yüzüme üstüme bile damladı "
" Ha evet " dedi gözleri hala üstümdeydi onun göğüsü kalkıp iniyordu hızla " hani doğrulda kurulayım"
" Tamam biraz daha böyle durursak zaten" dedi ve yutkundu ve üstümden kalktı bende onula beraber doğruldum
Yatağın ucuna oturdu bende ayağa kalktım ve önüne geçtim
Elimdeki havluyla elimi attım saçlarına ikimizde gülüyordu
" Kırk yıl düşünsem bana bunu yapacağın aklıma gelmezdi"
" Bende kırk yıl düşünsem Bir erkeğin saçını kuruluyacağım gelmezdi aklıma bir erkeği sevebileceğim bile gelmezdi ki aklıma "
" Hmm her şeyin bir ilki vardır" belimden tuttu kuçağına çekti kuçağına doğru düştüm ama tam oturmasım eli ise hala belimdeydi kısa süreliğine durdum " hey napıyorsun?"
" Rahat et diye oturtuyorum seni yavrum"
" Hıhı aynen öyledir"
" Afetim otursam ne olacak sanki? Müstak bel karım değilmisin az önce yemek niyetine birbirimizi yedik "
" Ya draco!"
" Ya afet !" Dedi oda gülerek
" Of valerion of"
" Afetim tam otururmusun yavrum"
" Tamam ya " dedim ve kucağına tam oturdum pişmanda olmadım açıkcası hoşuma girmişti draco'nun bu huyunu seviyordum beni rahatsız etmiyordu saçını kurulamaya devam ediyordum yavaşca gülüyordu
" Neye gülüyorsun?"
" Hiç nasıl bilmiyorum ama beni mutlu ediyorsun senin yanındayken hep gülmek geliyor içimden yaptığın söylediğin herşeyle bana huzur mutluluk veriyorsun " gülümsedim
" Sende bana huzur ve mutluluk veriyorsun draco baş magistar arselionun dediği ile taşlar yerine oturdu elini belime doladı
" Ne konuda yavrum?"
" Ya anlattı ya siz birbiriniz kaderisiniz diye ozaman birbirimizi ilk gördüğümüz ve ilk sıkıştığımız an geldi aklıma"
" Sende o gün benim gibi elektiriği aldın dimi?"
" Evet ikimizde hissetmişiz gibi"
Kafasını boynuma gömdü derin bir nefes aldı
" İyiki varsın iyiki hayatımdasın afetim"
" Sende iyiki varsın müstakbel kocacım" saçı kurumuştu
Kucağından kalktım yanağından öptüm
" ben lovoboya gireyim kahvaltıya gidelim"
" Tamam afetim" lovoboya girdim hazırlandık sonra kahvaltıya indik
" Herkese günaydın"
" Günaydın" dedi elaris
" Günaydın " dedi Haylen
Herkes birbirine günaydın dedikten sonra masaya oturduk
Hep beraber yemek yemeye başladık
" Maria bir yeremi gidiyorsunuz ?" dedi hemira
" evet skt'ye gideceğiz"
"neden ?" dedi rowen
" öğrendiğimiz şeylerden sonra bi gitme kararı aldık " dedi draco
yemeğimizi sohbet eşliğinde ettikten sonra arkdaşlarımızla vedalaşıp okuldan çıktık
" arabayı söyledim hem şimdi getirler "
"tamam sorun değil iki dakikadan ne olacak" draco elini belime attı iki dakika sonra önümüze nerdeyse on arba geldi on! şaşkınlıkla dracoya baktım
" ne oldu ? merak etme benim onlar "
"bu kadar araba niçin ?" dedim şaşkınlıkla
"çoğu korumların bir taneside bizim işte " sorgular gözle ona baktım"
"birincisi bu kadar korumaya gerek varmı işte derken çok mu normal bişey bu ?" Güldü
" Bak sen alışık değilsin biliyorum seni korkutmamak için başta söylemedim ama korunalı bir hayata alışmam gerek güvenliğin için"
" Ne biliyim ya bu kadar koruma filimlerdeki mafyalar gibi " güldü devam ettim " sahi draco yoksa sen mafyamısın?" Gülümsemesi anlıkdı durdu az bişey suratıma baktı sonra tekrar gülümsedi " yok canım daha neler ne mafyası?"
" Ne biliyim ben onlara ben ziyorsun ama " tam ağızını açacaktıkınen önde duran arabadan takım elbiseli bir adam indi ve yanımıza geldi
" Merhaba efendim " dedi ikimize de başını eğerek selam verdi elindeki anahtarı dracoya uzattı draco aldı " teşekkür ederiz gide bilirsin" adam yanımızdan gitti diğer arbalardan birine bindi
" Hadi gel arabada devam ederiz " dedi ve elini tutmam için uzattı elini tuttum ve arabanın yolu kapısını benim için açtı ben oturunca kapıyı kapatıp şöfor koltuğuna geçti üstüme doğru eğildi şaşkınlık la ona baktım
" Kemer önemli ben desem takmıyorsun" dedi ve kemerimi taktı " draco ya taktın kemere "
" Bende takıyorum yavrum" dedi kendi kemerini taktı
" Merak etme bu kadar koruma ile bişey olmaz bı zahmet " güldü
" Ha ne diyordun dışarda en son"
" Mafyalara benziyorsun demiştim"
" Neyim benziyormuş ?"
" Draco Polat Alemdar gibi giyinip geziyorsun AMK" dedim ve ikimizde kahkaha attık
" Afet ya "
" Ne ? Yalanmı!"
" Öyle diyorsan " arabayı çalıştırdı
" Hadi bakalım hazırmısın ?"
" Hazırım " dedim ve yola çıktık
🔥🌊
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 1.17k Okunma |
237 Oy |
0 Takip |
32 Bölümlü Kitap |