29. Bölüm
Slytherin queen / Kraliçe felâket devri / 28.bölüm geri dönüş acının kapısında

28.bölüm geri dönüş acının kapısında

Slytherin queen
slytherinqueen

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“Bazen dönmek, sadece bir kapıyı değil; geçmişin acısını da aralamaktır.”

-slytherin queen -

 

 

 

gün batımı doğanın dünyanın en güzel gözüktüğü zaman olabilirdi draco ve ben ikimiz beraber gün batımını izliyorduk balkonun duvarını yaslandık draco elini ceketinin cebine attı ve sigara paketi çıkardığını gördüm şaşkınlıkla ona baktım aylardır beraberdik ve hiç içtiğini görmemiştim

 

"sigaramı o ? " dedim merakla

 

" evet ..."

 

"içtiğini aylardır hiç görmedim sigara paketinede hiç rastlamadım "

 

"öyle düzenli olarak içmem çok nadir ayda yılda bir bi dönem devamlı içtim ama yalan yok"

 

"anladım ."

 

"bu bir sorunmu ? "

 

"hayır tabiki sadece bilmiyordum yani hiç görmedim oyüzden "

 

"tamam..." cebeninden çakmakta çıkardı sigarı dudaklarını arasına koydu ve ucuna koydu onu ilk kez sigara içerken görüyordum genelde sigara içemyi havalı bulan insanları salak bulmuşumdır kendim dahil bende içmiştim yalan yok ama herşey bi yana onda gerçekten havalı görünüyordu aşırı çekici görünoyrdu yalan yok onu izliyordum o konuştu

 

"sen içtinmi ? " dedi draco

 

"evet içtim senin gibi ayda yılda bir " dudaklarında bir tebessüm oluştu

 

"beni her gün şaşırtıyorsun "

 

"buda benim özelliğim işte "

 

"sigara istiyomuş gibi bakıryorsun ? "

 

"aslında bi istemedim değil..."

 

" hayır olmaz ."

 

"Niyeymiş o ?"

 

" Çünkü zararlı ."

 

"Allah Allah bana zararda sana şifamı?"

 

"Vermessem de ısarar ediceksim zaten değilmi? Ve en sonunda gene içiceksin." Gülümsedim

 

"Aynen öyle beni iyi tanışmışsın aferin." Derin bir nefes verdi

Ve sigara paketini biraz sallayarak bana uzattı böylece içinden bitanesinin başı dışarı çıktı

 

" Peki pes ediyorum al bakalım."

paketten dışarı çıkanı aldım

 

" Teşekkürler canım " çakmağı uzattı

 

" Gerek yok" sorgular ifade ile bana baktı sırıttım yavşaça elimi dudaklarına götürdüm ve dudaklarının arasında duran sigarısını aldım kaşlarını kaldır aldığım sigarasının yanan ucunu benim kinin ucuna değirirek tutuşturdum ve geri uzattım

 

"Çok fenasın afet..." Sigarasını alırken kendimi kimden bir nefes aldım ve dumanını onun yüzüne üfledim

 

"Genetik." Dedim sırıtarak ikimizde sigaralarımızı içmeye devam ettik

 

" Afet ... Afetim..."

 

"Efendim yıldızım?" Biraz bana yaklaştı sigara dumalarımız birbirine karışıp uçuşuyordu

Bir elini şaçımın ucuna attı elinde parmaklarının ucunda okşadı

 

"Hiç... Sadece öyle içinden geldi"

 

"Hmm anladım "

 

" Seni seviyorum afetim benim..." Dedi tebessüm ederek

 

"Bende seni seviyorum yıldızım benim..."

 

" Güzel karım benim... Biliyorsun değilmi?"

 

"Neyi?"

 

"Benimle herşeyi konuşabileceğini..."

 

"Evet biliyorum..."

 

"Güzel ben herzaman burdayım senin yanında." İki saniye sessiz kaldık

 

"Draco..."

 

"Evet yavrum?"

 

"Sana bişey soracağım "

 

"Sor ?"

 

"Beni tanıdığından beri çok şey öğrendim hakkımda "

 

"Evet zamanla tanıyoruz birbirimizi"

 

"Başta tanıdığından yada tahmin ettiğinden daha farklı biri olarak tanıdım beni"

 

"Yani evet ilk seni tanıdığım halin ile şuanki halim arasında fark var"

 

"Yani çok şey öğrendin hakkımda yasa dışı yarışçı olmam sonra örgütüm... Bu günde farklı bir şekilde daha tanıdın beni..."

 

"Evet?" Yutkundum

 

" Bunlar sende ne düşündürdü yani başta masum olarak tanıdın beni şimdi ellerimle kan görmek... Belki seni rahatsız etmiştir " yüzüme iki saniye baktı

 

"Yani senden kendi benliğinden rahatsız oldum mu diye soruyorsun?" Sigarısın dan nefes aldı bende nefes çektim ve külünü döktüm

 

"Yani evet?" Gülümsedi elini çeneme koydu

 

" Bak güzelim seni tanıdıkça şaşırdım evet ama sen o zamanda masumdun bu şimdide masumsun ve ben çokmu normalim sanki normal olmak iyi değildir ben senin diğerleri gibi olmamanı seviyorum yasa dışı harika pisti dumana katan bir yarışçı olmanı seviyorum,

Küçükken açtığın YouTube kanalı ile ilk paranı kendi emeğin ile kazanmanı , ateş örgütünün kurucusu ve lideri olmanı, ve işkence etmeni..." Güldüm o devam etti

 

"Ben bunların hepsini seviyorum her zerreni seviyorum "

 

"Gerçektenmi?"

 

"Evet beni senin herşeyini ama herşeyi seviyorum hani sizde bir söz varya "

 

"Ne sözü? "

 

" Herkes koşar ışığına ama bi ben kaçmam karanlığından...."

 

Gülümsedim

 

"Öylemi?"

 

"Öyle yavrum öyle ben senin ışığınıda karanlığınıda aşığım aslında tamam ilk tanıştığımızda farklıydın ama ben yinede sanki sezmişti çünkü..."

 

" Çünkü?"

 

" Çünkü gözlerin tam adın gibi afet gibi bakıyordun gözlerinin içinde adeta bir ateş yanıyordu..."

 

"Ya öylemi?"

 

"Evet ve ben bu ateşe aşık oldum zaten o dik başlılığın dik duruşun ben bunları seviyorum tanrım ben senin benimle tartışmanı bile seviyorum ben kavgalarımızı bile seviyorum ben ..."

 

"Bende, bende seninle kagva etmeyi tartışmayı seviyorum..."

 

" Belkide ilişkimizi güzel yapan budur "

 

" En çok da neden seviyorum biliyormusun?" Dedim gülerek

 

"Neden? Merak ettim kavgalarımızı neden seviyorsun?"

 

"Seviyorum çünkü sonra barışmak için çabalaman hoşuma gidiyor benim için uğraşman." İki saniye bı durdu sonra kahkaha attı bende onunla kahkaha attım

 

" Of afet ! Ne güldürdünya!" Dedi gülerek

 

"Doğruyu söylüyorum ama!"

 

"Neyse ben senin için kavga etmesek te çabalarım tamammı? merak etme sen iste ben yaparım tamammı yavrum?"

 

"Peki tamam."

 

" Güzel" gülümsedim

 

" Deli"

 

"Ama sana yavrum" dedi göz kırparak türkçe olarak bana her yavrum dediğinde içim gidiyordu birde o kadar güzel kalın erkeksi bir sesi vardıki onun ağzından çıkınca hayran oluyordum gülümsedim

 

"Konudan bağımsız şimdi aklım geldi bak?"

 

"Ne ?"

 

"Sen neden bana yavrum diyorsun"

 

"Ne demek niye ?"

"Öyle işte türkçe bir kelime ve türkçe olarak söylüyorsun merak ettim" gülümsedi

 

"Söylicek ama dalga geçmek yok."

 

"Tamam yok söz !"

 

" Hoşuma gidiyor " dedi gülümsedim

 

"Gerçekten mi? "

 

"Evet yani ne bileyim hoşuma gidiyor ve sende seviyorsun o yüzden"

 

"Hmm anladım ama sana bu kelime çok yakışıyor be "dedim gülerek iş güldü

 

"Öylemi yavrum?" İkimizde güldük

 

"Öyle yavrum "

 

"Gidelimmi? Artık?"

 

"Hmm olabilir artık gidelimde bir duş alayım üstüm başım kan oldu" güldü

 

"Nasıl da masum masum anlatıyor şuna bakya ." Güldük

 

"Aşk olcun ben maçum degilmiyim ?" Dedim Bebek gibi

Güldü

 

" Öylesin öylesin sen benim miniğimsin bebeğimsin" güldüm ve kendimi tutamadım

 

"Burdaki Bebek çaki herhalde ?" İkimizde kahkaha attık çok geçmeden eron Mira Burak Morgan ve balith balkona geldi

 

"Ne yapıyonuz lan ?" Dedi Burak sadece onlara baktık

 

" Lan işkence sonrası keyif kahvesini içiyosunuz AMK?!"

 

Hepimiz kahkaha attık

 

" Evet eron pardon zırtopoz şirk genarali hatta senin için asitli kahve yaptım istermisin için açılır temizlenir " dedim paşta gülerek ama sonlara doğru biraz ürkütücü konuşarak herkes kahkaha attığında eron yüzü asık kaldı

 

"Karın beni alalenen tehdit etti şikayetçiyim!" Dedi eron

 

" Umarım sana asitli kahve içirir" dedi Mira

 

" Yüri git manyak karı!" Dedi eron hepimiz güldük

 

"Neyse yine ne cıvıdınız " dedi balith

 

"Sana sorcaz AMK?" Dedi Burak

 

" Ya bi siktir git Burak!" Dedi balith

 

"Neyse " dedi Mira ve devam etti

 

"Hector senin söylediğin plana bayıldı güzelce detaylandıracağız eğer buraya gelemezseniz yarın en azından internet üzerinden bir toplantı ile planı yapalım diyor"

 

"Olur tabi öyle daha iyi olur çünkü yarın işimiz var merkez bize uzak kalıyor baya "

 

"İyi tamam ama bu gün mekan araştırması için birim yola gönderildi bile mekan hakkında bilgiler dosyalar falan olucak" dedi balith

 

" Telefona atarsınız olmazmı balith?"

 

"Yada ben gelir alırım" dedi morgan

 

"Tamam ozaman hallederiz " dedi blaith

 

"Yanlız plan çok iyi Maria afet gerçekten bunu yarım saat içindemi kurdun?" Dedi eron

 

" Evet öyle işkence ederken ilham geldi " hepimiz hem çok ürkütücü ve imalı şekildi güldük

 

" cidden draco bu plan karından mı çıktı?" Dedi morgan

 

"Evet? Yanında kendi söyledi ya birader?" Morgan gülerek

 

" Yalnız karında mafya olma ihtimali var haberin olsun " dedi

 

Draco tebessüm etti ve

 

" Boşuna ebenizi siker demiyorum."

 

Hepimiz günlüğümüzde lafa girdim

 

" Benim örgütüm var biliyorsun değilmi ve yasa dışı yarışçıyım öyle normal bir kadın değilim ben "

 

"Ona hepimiz hem fikiriz generalim" dedi eron eliyle asker selamı verek

 

" Katılıyorum ben bu saatten sonra Maria afetin bir dediğini iki edersem şerefsizim." Dedi morgan

 

" Draco Bir dediğini iki etmiyor AMK ! Draco! Biz nasıl edelim dracoyu böyle yapan bize ne yapmaz!" Dedi eron

 

"Aferin adam olun" hepimiz güldük

 

"Gerçek kraliçe " dedi mira

 

"Teşekkür ederim cağnım"

 

"Afet aklıma geldi yarın bı gün senle ikimiz skt ve valserin Aervera dışında buluşalım diyorum"

 

"Olur aslında benimde aklımda biliyorsun draco ile ailesinin yanına gidicez sonra olabilir"

 

"Ha tamam bi dakka ne ?!" Dedi Mira şokla

 

"Hadi lan ne?!"Dedi blaith

 

"Ne ?!" Dedi morgan

 

"NE!?". Dedi eron bağırarak

 

" Ne oldu ve draco'nun ailesinin yanına gidicez "

 

"Sikseler inanmam !" Dedi eron

 

"E sikilince anlarsın eron!"

 

Anlık kısa bir sessizlik oldu sonra hepimiz güldük

 

"Seni daha ne kadar sevebilirim?". Dedi Mira

 

" Bilmem ki mükemmel bir varlığım" hepimiz güldük

 

"Şak biyana gerçekten..." Diye lafa girdi blaith

 

"Gerçekten onca yıl sonra o evemi gideceksin ?" Dedi blaith

 

"Evet bunu yapacağım."

 

" Gerçektenmi ?" Dedi Burak

 

" 6 yıl sonra gerçektenmi?" Dedi eron

 

"Yok artık?" Dedi Mira

 

"Evet hatta o valerion makinesine o valerion aile toplantısına gideceğim"

 

" Ne oldu da o inadındam baz geçtin?" Dedi blaith

 

" Aklıma farklı bir düşünce yattı sadece "

 

İkisi ilk defa bu kadar uzun ve

Normal konuşmuşlardı kısa süre sohbet ettikten sonra biz skt'den ayrıldık arabaya bindik yola çıktık

 

" Dreyko" güldü

 

" Efendim afetiko!" Dedi güldüm

 

"Afetiko ne la?"

 

"Ne biliyim denedim bişeyler işte

Sen ne diyordun?"

 

" Şimdi bir gece annelerde kalacağız değilmi?"

 

" Evet yada ne biliyim ertesi gün sabah erkenden uğrayıp direk aile toplantısına geçe biliriz "

 

"Hmm anladım ama bence seni zorlamıyorum bak benden çekinme diye söylüyorum haklısın ama altı yıldan sonra bence o ev bir gece orda kalmayı hak ediyordur ? Yani en azından annem için ". Derin bir nefes verdi

 

"Saol güzelim tamam öyle yaparız "

 

"Birde şimdi benim ailemde kaldık vakit geçirdik falan seninkilere ayıp oluyor"

 

"Onların ayıbına ben... Neyse sen kafaya takma benden dolayı öyle oldu senlik bir problem değil sonuçta"

 

"Tamam çok ufak bir bavul hazırlayalımmı ozaman ?"

 

"Yani ikimize bir bavul yeter ufak bişey özel davette uygun bir elbise almayı unutma ama"

 

" Bir aile aile daveti değilmi ne kadar ihtişamlı olabilir ki?"

 

" Sıradan bir aile toplantısı değil valerion aile vâris toplantısı"

 

"Hmm anladım"

 

" İstersen yeni bu tane alayım sana ha?" Dedi draco

 

"Ya şimdi hiç mağza mağza gezersim yok hem senin aldığın güzel elbiseler var onlar ne güne duruyor daha çoğunu giymedim bile "

 

"Peki ama internetten falan getirttirebilirim senin için ?"

 

"Yok ya sıfır elbiselerim var hatta senin aldığın bir elbise var eldivenli"

 

"Hangisi?"

 

"Straplez korse model yakası v şeklinde geliyor eldivenli "

 

"Hmm tamam o elbise güzel olabilir"

 

"Fazla abartı olmasın?" Güldü

 

"Oraya gidince anlayacaksın senden daha abartılı olan kadınlar olucak?"

 

"Çokmu kalabalık?"

 

"Bizim valerion ailesi çok kalabalık babam dahil beş kardeşler babam en büyükleri ikinci halam var sonra bi amcam sonra bir amcam sonra bir küçük halam var "

 

"hay maşallah !" draco güldü

 

"bende tek kalmışım işte " dedi

 

"aynen annenle babam sana bir kardeş yapsaymış iyi olumuş bi tane minnak küçük kız kardeş çok güzel abi olurdun bence seninle yaşamak isterdi "

güldü

 

"kıskanmazmıydın?" yok artık dercesine baktım

 

" kardeşinden mi ? saçmalama tabiki kıskanmazdım!"

 

"neyseki ne erkek ne kız kardeşim var"

 

"neyse annen baban nasıl biri?" alaycı bir tebbessüm etti

 

"cidden nasıl insanlarmı?"

 

"evet ne var ? mesela onlara nasıl hitap etmeliyim?" güldü

 

"cidden bunumu düşünüyordun ?"

 

"yani evet kesin konuşurken kekeleyeceğim! ya konuşsan ölürmüsün?!"

 

"tamam tamam düz ismi ile hitap et işte serenya lucen de geç yada düz konuş "

 

"yok artık annenle babana isimiyle hitap edeyim?!"

 

"evet ne olacak ? burası ingiltere güzelim o türkiyedeki o akraba olayı bizde yok anne baba kız kardeş erkek kardeş o kadar o sizdeki saygı şeysi yok işte bizde"

 

"tamam ama ben yinede diyemem senin gibi efendim falan derim " güldü

 

"o zaman afetim için nasıl rahat ediyorsa öyle konuş ama efendim demeni pek istemem"

 

"niyeki ?" yüzünde değişik sert bir ifade belirdi

 

"onlar onu haketmiyor o saygıyı düz konuş gitsin işte" dedi

 

"peki tamam "

 

"zaten ben annemi tanıyor iki dakika sonra o sahte gülümsemesiyle ay tatlım lütfen bana serenya de diyecek " güldüm

 

"tamam ozaman "

 

"nasıl biri olduklarına gelicek olursak sahte iyidirler şaka filan yaparlar bazen ilişkimizle ilgili sorular ve imalar yapıcakları kesin "

 

"anladım" elimi tuttu tek eliyle arabayı kullanıyordu

 

"merak etme kötü olmasına izin vermeyeceğim"

 

" hiç şüphem yok bu arada elimi bırakabilirsin" kaşlarını kaldırdı

 

"niye ?"

 

" araba sürüyorsun ya zor olmasın" alaycı tavırla güldü

 

" sence ? bana zor olurmu tek elle dreksiyon çevirmek ?" dedi tek elle dreksiyon hereketi yaparak etkilendim hatta düştüm öldüm

 

" wow etkilendim çok hoşuma gitti "

 

" ne güzel bi daha yapayım istersen?"

 

"olur " bir daha yaptığında güldüm bende tek elle araba kullana biliyorum bir yarışçı olarak tabiki ama ona istemsizce etkileniyorum işte

 

"hoşunamı gidiyor?"

 

"evet" güldük

 

"bol bol yaparım bende ozaman "

ikimiz sakalaşarak konuşarak okula valserin Aervera ya geri döndük akşam olmuştu odaya girdik zaten okuldaki derslerde bir kaç gün yoktu o yüzden problem yoktu odaya girdiğimizde ikimizde üstümüzdeki kabanlardan kurtulduk üstüm tamamen siyahtı ama kan bulaştığını biliyordum bu bana hatırlamak istemediğim zamanları bazı şeyleri hatırlatıyordu dolabı açtım üstümde bir ağırlık vardı

Beynimde sis vardı sanki gözlerim bulanıklaştı derin bir nefes verip kendini sirkeledim

 

"Afet ?" Diye seslendi draco ona bakıp cevap verdi dolabın diğer tarafındaydı

 

"Efendim ?"

 

" İyimisin?" Yanıma geldi elini koluma koydu

 

"İyiyimde böyle üstünde bir ağırlık var"

 

"Ağırlıkmı var?" Dedi merakla

 

"Evet böyle beyninde sis varmış gibi geliyor gözüm bulanık görüyor bazen başım dönüyor"

 

"Anladım stresten ve yorgunluktandır son zamanlarda renginde soldu bişey soracağım?"

 

"Sor ?"

 

" Hiç kan tahlili yaptırdınmı?"

 

"Evet ?"

 

"Ne zaman değerlerine baktırdınmı?"

 

"Yıllar oluyor On yediler de falandım kanım ve vitaminlerim düşüktü biraz"

 

"Senin kalbinde daralıyor dimi bazen?"

 

"Evet panik atak geçiriyor gibi oluyorum bazen kalbim çok hızlanıyor başım dönüyor gözüm kararıyor " derin bir nefes verdi

 

" Kanın hala azdır belki bı doktora gidelim diyorum hem karnında ağrıyordu hem ona baktıralım hem de kanına "

 

"Gerek yok ya senelerdir aynı tüm kandınlar aynı şeyi yaşıyor "

 

"Olsun ne olacak ? Benim için rahat etmez "

 

"Tamam peki "

 

"Ee napıyoruz ?"

 

"Napıcaz ben duşa gireceğim üstüm batmış biraz rahatlıyım"

 

"Hm tamam canım" elini belime koydu yanağımdan öptü abi gelen iç güdü ile ona yaslandım ve sarıldım oda kollarını sardı bana

 

"Hmm..."

 

"Afetim iyi olduğuna eminmisin ?"

 

"İyiyim ama şey pisikolojik olarak yorgun hissediyorum başım ağrıyor..." Saçlarımın arasına öpücük bıraktı

 

"Merak etme herşey yoluna girecek..."

 

"Seninleyken herşey yolunda zaten ..." Gülümsedi

 

"Bebeğim benim " çenemi tuttu başımı yukarı kaldırdı ve dusağıma ufak bir öpücük bıraktı gülümsedi

 

"Şunu yapınca başım daha çok dönüyor..." Güldü

 

"Ben seni gördüğüm her an öyleyim ne yapsın bu zavallı insan ha ?" Güldüm

 

"Diyosun..."

 

" Dedim bile " bu sefer ben öptüm onu tabi hızla karşılık verdi bu sefer hızlanmaya başladık durduğumuzda kendimi çok hafif geri çektim

 

" Neyse ben duşa gireceğim "

 

"Hmm tamam peki ama istersen..."

 

" İstersen ne?" Sırıttı

 

"İstersen dün gece yarım kalan ve sabah konuştuğumuz işimize kaldığımız yerden devam edebiliriz..." Sırıttım

 

"Ha...? Bilmemki ?"

 

"Ne oldu ? Sabah cesur cesur konuşuyordun?"

 

"Sabahki söylediklerimin arkasındayım aşko" iki elini belime koydu

 

"Hmmm öylemi ? "

 

"Evet ..." Yüzünü yüzüme yaklaştırdı gülümsedim

 

"Hmm desene..." Lafını kestim

 

"Ama !"

 

"Ama?" Dedi kaşlarını kaldırarak

 

"Ama olmaz şimdi hevesimi kaçırdın!"

 

"Bak ya!" Dedi draco gülerek

 

" Hiç söylenme draco dün okadar naz yaptın mı libidomu yerle bir ettin."

 

Dayanamadı kahkaha attı

Bende attım

 

" Tamam ama bölündük biliyorsun tek suçlu ben değilim "

 

"E napayım draco gideyim şimdi Morgana kardeş tam sevişçekken kapıyı niye çaldınmı diyeyim ? Ayrıca sonrasında gece gıranmı girdi ? Yatalım dedin bende heves kalmadı zaten "

 

Güldü

 

" Sen iyice arsızlaştın bu bir ikincisi ise ne bileyim sanki sonrasında pişman olacakmışsın gibi emin değilsin hissi geliyor ben sabah bana pişman gözlerle bakarsan ben bunu kaldıramam"

 

Güldüm

 

"İyi hadi tamam bişey demedim

Ama."

 

"Ama ?"

 

"Şansını kaybettin ağla libidom yerde şuan başka maçlara "

 

"Tüh benimki tavanda ama onu napıcaz ?"

 

Güldüm hatta kahkaha attım oda attı

 

"Ay! Seninki her zaman tavan zaten! Her zaman yürüyen libido gibisin zaten!"

 

"Yani ne diyim senin gibi bir karım var öbürtürlüsü münkün değil yani"

 

Güldüm

 

" Haha çok komik ama güzel iltifat neyse şansına küs dediğim gibi yerin dibindeyim"

 

beni hızlıca kendine çekti ve kıyafet dolabımıza sırtımı yasladı beni dolapla arasına aldı

 

"Ben seni yerin dibinden çıkartır arşa çıkartırın yalnız" güldüm

 

"Hmmm fena fikir değil ama..."

 

Güldü

 

"Yinemi ama ? Sana amayı yasaklıyorum , ama ne ?"

 

" Ama duş almam lazım yarın yol var biliyorsun"

 

"Off of hep bu engel hep bi engel"

 

"Neyse ben kaçar "

 

"Tamam git duşunu al güzelim" dedi yanağımdan öptü ve geri çekildi bende banyoya gittim kapıdan. Girecekken döndüm

 

"Dray?!"

 

"Evet?" Dedi bana doğru döndü

 

"Yarın kaç gibi çıkarız ?"

 

"Hmm şimdi toplantı yarından sonra onlarda kalıcaz çok uzun olmasın kahvalatımızı burda yaparız yol uzun biraz öğlen on iki bir gibi çıkarız akşam dört beş gibi orda oluruz akşam yemeğini onlarla yeriz biraz oturduktan sonra odaya geçeriz zaten bizimkiler erken yatanlardan ertesi sabahta kavaltı yaptıktan sonra bizimkiler bütün günü hazırlanarak geçirir öğlende yola çıkılır akşamda döneriz "

 

"Annelerin evinemi buraya mı?"

 

Derin bir nefes verdi

 

"Bilmiyorum bu biraz onların tavrına bağlı ama iki geceden fazla kalmayız "

 

"Tamam bir tane büyük bavula ikimizin eşyalarına yeter "

 

"Aynen yeter herhalde "

 

"Tamam ozaman "

 

"Hadi sen gir duşunu al sonra uyuyalım sen gece yatmayınca çok yorgun oluyorsun "

 

"Tamam hemen çıkarım"

 

Banyoya girip kapıyı kapattım

Suyu açtım ısınırken üstümü çıkardım kanlı kıyafetlerimi makineye attım ve kendimi duşa attım hani bazı duşlar vardır biraz uzun sürer bütün vücud bakımını yaparsın bende biraz kendimi şımartım baya iyi gelmişti bornozla saçımı kurutarak çıktım draco yatakta üstünü değiştirmiş uzanıyordu

Beni görünce güldü

 

"Hemen çıkıyordun değilmi?"

 

Güldüm

 

"Ay bakım günümmüş şansa napayım"

 

"İyi öyle olsun..." Dedi inatla gözleri bedenimde gezerken

 

"Üstümü giyinirken rahatsız edilmek istimiyorum bak baştan söylüyorum "

 

Güldü

 

"Tamam tamam bişey yapmayacağım"

 

Dolabımın kapağını açtım ve kendine kıyafetler seçip gardırobub kapağının arkasında giyindim klasik gömlek yaka pijamalar olurya onlardan birini bordo rengini giyindin dolabın kapağını kapattım

 

"Tanrım Bir insana herşeymi yakışır " dedi draco

 

Gülümsedim

 

"Yakışmışmı ? "

 

"Evet, gel saçını ben kurutayım"

 

"Ya ama önce bakım yağları falan sürmem lazım"

 

Gülümsedi

 

"Tamam getir ben süre yarar kuruturum "

 

"Eminmisin?"

 

"Afetim lafımı ikiletme baz yapama getir hadi"

 

"Tamam" dedim gülerek tarak saç bakım krem ve yağlarımı aldım ve fön makinesini üçlü prizi draco yatağın üstüne uzattı malzemeleri dracoya verdim

 

"Tamam gel bakalım kocana "

 

" Geldimm" dedim m harifini uzatarak. Sırtımı ona dönerek kucağına yakın oturdum beni iki bacağının arasına doğru çekti ellerini belime koyduktansan boynuma yaklaştı

 

" Bu öpücük alayım Bakim" boynuma sokuldu ben huylanıp boynu sakladım

 

"Ya draco!"

 

"Banane öpücem "

 

"Ya draco!" Diye ben söyelniyor kahkalar arasında ellerimi tuttu ve boynumdan öptü çok gıdıklandım

 

"Oh öptüm işte !"

 

"Ya varya küfrü basacam şimdi !"

 

Kahkaha attı

 

"Baş yavrum." Güldüm

 

" Senin ben varya neyse ..."

 

"Tamam tamam kızma hadi saçını tarayalım "

 

" İyi tara bakalım"

 

"Bu serumların bir sırası varmı?"

 

"Evet hayır sadece bu şişedeki karışık yağlar var onu dillere geri kalanı boylarına süreceksin onların sırası yok "

 

"Tamam önce yağlar herhalde ?"

 

"Evet ama hafif biraz öncesinde taraya bilirsin"

 

"Tamam " dedi Franco ve az bişey çok yormadan saçımı biraz taradı ardından saçıma yağları sürmeye başladı önce diplere saç serumu sürdü ardından elleri ile masaj yaparak yaydı okadar iyi gelmiştiki bayıldım

 

" Ay draco ellerine sağlık ay bayıldım ya..."

 

"Hoşunamı gitti "

 

"Evet... Immm enseme doğruda yaparmısın ya..."

 

"Tabiki " dedi ve enseme indi boynuma indi "

 

"Ay ellerine sağlık ya..."

 

"Rica ederim aşkım." Kısa süre sonra saçımın uçlarınada sürdü ve kurutmaya başladı saçlarım kuruduktan sonra taradı

 

"Bittimi " elleri ile saçlarımı okşuyordu

 

"Evet ..."

 

"Eline sağlık"

 

" Rica ederim , saçlarına aşık olduğumu söyledimmi?"

 

"Hayır söylemdim"

 

"Ha iyi söylemiş oldum" yanağıma öpücük bıraktı bende kalktım eşyaları yerine koydum ve draco'nun yanına geri oturdum

 

"Ee nasılsın bakalım?"

 

"Normalim ?"

 

"Yarın için soruyorum"

 

"Ha bilmem tuhafım huzursuzum sorun çıkacak hissi var ama bakalım hem iyi hem kötü"

 

"İyi geçicek bak görürsün."

 

"Sen öyle diyorsan ."

 

"Evet çünkü babanın anneni. Karşısında onların gözündeki onlara muhtaç yaramaz zengin ailenin şımarık çocuğu olmayacak çünkü kendi güçünü kendi kazanmış asker kendi işinin sahibi iş adamı koca bir adam var sana yaşattıklarını yanından bile geçemezler "

 

Gülümsedi

 

"Evet bu sefer farklı o küçük çaresiz çocuk yok artık "

 

"Evet hem bu sefer bende yanındayım" gülümsedi ve beni kendine çekip sarıldı bende ona sarıldım

 

"Canım müstakbel karıcım benim " anlımdan öptü

 

"Neyse uyuyalımmı yarın yoğun olucak "

 

"Bencede iyi uyalım benim sinirlerim sakinleşsinki katlanacak gücüm olsun yoksa... Neyse "

 

"Merak etme iyi olucak herşey "

 

"Sen varken herşey yolunda "

 

"Ya bak şimdi ."

 

Güldü

 

"Ne ? Hoşunamı gitti ?"

 

"Evet şımardım biraz "

 

"Ölürüm lan sana "

 

Güldüm

 

"Bende sana hadi yatalım artık"

 

"Tamam canım " dedi ve ikimiz yatağa girdik draco yorganı ikimizin üstüne örtü sonra beni kendine çekip sarıldı

 

"Seni seviyorum" dedim ona sarılırken

 

"Bende seni seviyorum afetim "

 

"Ne kadar?" Dedim her zamanki gibi gülümsedi

 

"Soykırım çıkaracak kadar..." Dedi herzamanki gibi

 

"Biliyorum..." Dedim gülümseyerek gülümsedi

 

"Güzel... Bil iyi geceler afetim "

 

"İyi geceler yıldızım..."

 

Dedim ve her gün olduğu gibi birbirimize sarılarak uykuya daldık yarın uzun bir gün olucaktı

 

🔥🌊

 

Sabah ışığı ince bir şerit gibi perdeden süzülüp yüzüme vurdu. Draconun kollarının ağırlığını vücudumda hissetim her zamanki gibi bana sıkı sıkı arkamdan sarılmıştı yerimde kıpırdandım ona doğru döndüm Gözlerimi araladığımda Draco hâlâ uyuyordu; saçları dağılmış, çenesi göğsüne yaslanmıştı. İçimde, onun nefesinin ritmiyle birlikte sıcak, sarsılmaz bir güven hissi vardı bugün onun için endişeliydim çünkü onun evine gidicek çok uzun zaman sonra ailevi ilişkileride mağlumun iyinin yanından bile geçemezdi altı yıl olmuştu görüşmeyeli onun içinde zor olucaktı e yalan bende gergindim ama bu zamanda ona olduğundan daha iyi ve anlayışlı davranacaktım yorucu bir gün olucaktı ne zaman uyuduğunu düşünsem uyumuyordu şuanda kesin uyanıktı hatta birazdan gülerek şaka yapabilirdi yerimde gerneştim kolu üzerimde hareket etti ama çekti yavaşça ona baktım ve uyuyosa uyanmasın diye sessizce konuştum

 

"draco uyanıkmısın ? " kısa bir süre tepkisiz kaldın sonra çok yumuşak bir ifade ile yavaş gözlerini açtı ve tebessüm etti onun güzel mavi gözlerini görünce bende tebessüm ettim

 

"sence ... ? " dedi uyku mahmurluğuyla zaten kalın olan sesi yeni uyandığı için sanırım daha fazla kalın çıkmıştı ve hoşuma gitmişti gülümsedim

 

"Doğru..., günaydın yıldızım "

 

"günaydın afetim... " elini yüzüne koydum içime gelen hisle elimi yüzüne koydum

yeni çok yeni çıkmaya başlayan sakallarını hissetim sakllarını uzamasın

 

"ne zaman uyandın ? "

 

"şimdi seninle beraber "

 

"hmm anladım saat kaç acaba"

 

"bakalım " dedi gözünü avuşturdukdan sonra başucundaki saate baktı saaat 06 :50 gösteriyordu

 

"yediye 10 dakka var " dedi draco

 

"e yavaştan kalkalım ozaman " dedim ve dikeldim yatağım ucuna geldim

 

"yok yok kalmayalım " güldüm

 

"çocukluk yapma yapmamız gereken şeyler var "

 

"neymiş onlar ?" dedi draco

 

" kahve içmek sonra kahve içmek ve sonra " lafımı kesti

 

"ve sonra yine kahve içmek " dedi ikimizde güldük

 

"aynen öyle "

 

"kafein manyağı seni ! "

 

"hiçte bikere ! "

 

"haha aynen ondan "

 

"gıçık "

 

"bana ha gıcık ha ?! gel kız buraya ! " dedi ve beni kolumdan tutup hızlıca kendine çekti ufak bi çığlık attım o ise kahkaha atarak beni kucağına çekip dört koldan sarıldı o beni bağrına basarken bende kahkha atıyordum

 

"AH DRACO ! "

 

"draco ölsün sana ! "

 

"aağğ salak ! " kahkaha attı

 

"bende seni seviyorum güzelim "

 

"manyak nefes alamıyorum !"

 

"tamam tamam kızma " beni sıkıtığı kollarını gevşetti biraz ama bırak ağzıma saçlarım girmişti

 

"eh draco ya saçlarım bir birine girdi senin yüzünden "

 

"sadece birbirine değil ağzınada girmiş " dedi gülerek

 

"seni varya eşşek ! bide söylüyo ! " ben saçlarımı toparlarken oda bi eliyle yardım etti

 

"tamam özür dilerim canım iyimisin ? "

 

"iyiyim iyiyim yok bişey "

"şaka yapayım dedim ama biraz boku kaçtı sanki ?" ikimizde güldük

 

"bişey olmaz güldük fenamı oldu ? arada nefes aldığıma dikka t et yeter ya " dedim gülerek

 

"ay sabah sabah ne güldük ya " dedi draco

 

"evet iyi geldi "

 

"seninleyken herşey iyi geliyor sen hayatıma girdiğinden beri derin uyumaya başladım uykum düzene girdim istediğim gibi uyumaya başladım "

 

"ya baksen bende de öyle yani uyurdum ama zor olurdu biraz "

 

"ben bi ara uyku hapı kullanıyordum onunla bile zor uyuyordum " anlık kısa bie sessizlik oldu başımı draconun göğsüne yaslayıp ona sarıldım oda bana sarıl bir eli sırtımı bir eli kolumu okşuyor anlık ikimizde sessizliğe gömüldük içim acımıştı öyle diyince çekinerekte olsa dayanamadan sordum

 

"ne zaman kullandın ? " derin bir nefes verdi yutkuduğunu duydum

 

"blaith öldüğü zaman..., öldüğünü sandığım zaman yani... boşuna harap etmişim kendimi ." anlık yine derin bir sessizlik kapladı sanki görünmez bir acı geldi çötü üstümüze

 

"canım benim..." yanağından öptüm bana sarılan kolları sıkılaştı oda saçlarımın arsına bir öpücük bıraktı

 

"canım benim ... "dedi benim gibi

 

"draco... "

 

"afet ? "

 

"öhöm bişey dicektim. "

 

"ben biliyorum da neyse... söyle ... "dedi nefes vererek

 

"ben sır katili timindeyken şey ımm blaith bakışlarını gördüm sen bi kelime söylesen boynuna atılcak gibi duruyordu

sen de üzlüyorsun biliyorum en azından normal mi olsanız ? düşman gibisiniz "

 

"u konu hakkında onuşmak istemiyorum ama ... zaten sana söyledim ben onu gördüğümde çatışmayı hatırlıyorum vurulduğum ölümden döndüğüm zamanı hatırlıyorum her zaman affetip yoluna devam etmenin iyi olduğunu düşünmüşümdür ama insanın içinde büyük yara kırgınlık olunca affedemiyormuş ne beyin ne kalp izin veriyor "

 

"seni anlıyorum bak yalnış anlamıyorsun değilmi ben sadece iyiliğini istiyorum bu şey artık neyse seni üzdüğünü gördüğüm için..."

 

buruk bir tebessüm etti

 

"biliyorum belkide hayatımda bukadar içten bi şekilde beni iyiliğimi önemsiyen düşünen anlayan sensindir ve bu benim için ne kadar değerli bilemezsin ama yaşadığım o zamanlar geliyor aklıma afet gözlerimin önüne onun kollarımda kanlar çindeki görüntüsü geliyor gözüme mezarı geliyor ben onu nasıl affederim..."

 

draconun sesini titrediğini uydum yutkundu

 

"haklısın üzgünüm ben aklıma geldi bian öyle söyledin özür dilerim ... "

 

" dileme problem yok senle alakalı bişey değil bu "

 

"haklısın ..."

 

"illaki bi gün konuşucaz ama ne zaman nasıl olur bilemeyeceğim "

 

"tamam canım neyse bu gün zaten senin için yeterince zor boşver "

 

"evet... annem baban diyordun bu gün onlarla tanışacaksın bakalım ne olacak ..."

 

"evet öyle heycanlıyım ." dedim gülmseyerek

 

" pişman olmada istediğin kadar heycanlana bilirsin ." dedi derin bir nefes alarak

göğsüne yaladğım başımı kaldırdım kendimi biraz dikeltim yüzüne kaşlarımı hafif çatıp baktım

 

" o ne demek şimdi ? " derin bir nefes verdi sankii bilmiyrsun der gib baktı

 

" annemle babamı tanıyınca anlayacaksın tıpkı benim seni anladığım gibi "

 

"doğru a neyse kötü düşünmeyelim iyi düşünelim iyi olsun altı yılda çok şey değişir "

 

"onlar değil altı yıl 6 asır geçse gene değişmez " kendimi tutamadım sinirden güldüm

 

"ya bak şimdi sinirden gülüorum ya "

 

"ne ben malımı biliyorum insan kendi kanını biliyo işte "

 

"deme öyle send o kandansın ve gayet iyisin "

 

"hmm anladım neyse anlatmam gereken bir kaç şey var konuşmamız gereken "

 

"ne kouşaz canım ? "

 

"şimdi bi kalkalı kahve içeken konuşalım olurmu ? "

 

"tamam hadi kalkalım hem yapmamız gereken şeyler var "

 

"bana kalsa bütün gün seninle yataktan çıkmamda neyse "

 

"velerion ! "

 

"tamam canım bişey demedim "

 

"kalk hadi mızmız bebe "

 

"tamam tamam. "ikimizde kalktık elimizi yüzümüzü yıkmak için lavoboya gittik o soldaki lavoboda ben sağdekine giriyordum hem kapı tafındakine bazı şeyler otamatik oluyordu dişimizi fırçaladık yüzümüzü yıkadık ben klasik bakımlarımı yaptım

 

"işin bittimi ? "

 

"hayır canım senin bittiyse kahveyi koy hemen geliyorum " dolaptan traş eşyalarını aldı

 

"tamam traşmı olucaksın "

 

"ı hı evet "

 

"çok çabuk traş oluyorsun cildin acımıyormu ? "

 

"o pek değil kesersem "

 

" kaç aydır birlikteyiz seni hiç sakalı görmedim hem pürüzsüz iki santim uzadımı kesiyorsun "

 

" bilmem şey sanırım kendime sakalı bek yakıştırmıyorum ondan "

 

"sakallı halini merak ediyorum "

 

"sen sakalmı seviyorsun ? " dedi merakla

 

"hayır aksie hep sakalsız severim abimede hep sakallarını kes derdim ama sadece merak işte nasıl olurdun merak ediyorum "

 

"belki bir ara uzatırım "

 

"olur senin bende merak ettiğin bişey varmı ? bunu gibi bişey mesela ? "

 

sırıtırak döndü gözleri ile bedenimi süzdü

 

"olmaz olurmu merak ettiğim çok şey var..." iki saniye durdum kaşımı çattım sonra jeton dşünce yanımda askıda duran yüz havlusunu ona fırlattım

 

"VALERİON ! "kahkaha attı

 

"ne ? yalanmı sen gördün tabi merake dicek bişey kalmadı "

 

"ya salak salak konuşma sanki"

 

"sanki ne?"

 

" sanki seni soyup tövbestafurlah her yerini gördükmü ? ona görmek mi denir ? "

 

kahkaha attı gülmesini durdurunca konuştu

 

" e sende düzgün görmemişsin sayılmaz ozaman gel içeri yatağa geçelim gösteriyim aşkım "

 

"YA DRACO SALAK SALAK KONUŞMA ! "

 

" sen evlenmeden olmaz moduna geçmişin yine "

 

"ben sana fırsat verdim hiç mızmızlanma "

 

"sen o gece koynuma almayan aklımı sikiyim ben ! "

 

" ya şimdi ağla işte beni ilgilendirmez "

 

"bu sözünü yedireceğim sana altımda olmak için çıldıracaksın "

 

" asıl sen benim altımda olmak için çıldırıyorsun " dedim imalı güldü

 

"gene arsız modun açıldı senin " dedi oda imalı

 

"ne oldu ? zorunamı gitti valeion bey ? "

 

"beyini siksinler afetim"

 

" sende bu lafını adet edin " güldü

 

"eğleniyoruz ama kabul et afet hanım "

 

" hanımı siksinler canım " kahkaha attı bende güldüm

 

"çok fenasın ya "

 

"neyse canım ben kahveyi koyuyorum traşın bitince gelirsin "

 

"tamam afetim " ben banyodan çıktım ve mutfağa yöneldim ne zamandır normal bir şekilde dan edip eğlenmediğimi düşünmüştüm en son balado eğlenmiştim bide draco ile tkiyeye gittiğimizde ilk zamanlar biraz eğlenmiştik ama sonrasında hiç sıralar sevdiğim müziklerden açtım veuygun bir yere koydum o sırada kahve makinesinin ıkanması gerekiyordu makneyi temizledim ve filitre kahve koydum mutfağın üstü biraz dağınıktı onları topladım bulaşık varı bir kaç makineye yığdım ve çalıştırdı ortalık dağınıktı draco ve benim çalışma maslarımız dağınıktı bazı kıyafetlerimiz kabanlaımızd ortadaydı onları toladım yatağımızında üstünü topladım draconun banayani bize aldığı kitaplıkta dağılmıştı onlarıda topladım hatta hızıı almadım oda dak aynaları falan sildim makyaj masamı topladım sildim e ben düzen seven bir insandım zaten dağınık kıyafetlerimizi topladım en son da temizliği bitirdikten sonra oda parfümü sıktım ve balkona çıktık dracoda isterse kahveyi balkonda içeriz diye düşünmüştüm hava soğuktu ama havalansın diye kapalı olan balknun camlarını açtım odanında pencerelerini açtım sonra kendii dralmış hissedince yatak pia

 

balkonumuzda çiçekler vardı yılbaşına alış verişi yaptıktan sonra ertesi gün aklıma balkon takıldı ozaman draco ile beraber balkona çiçekler seçtik sonra evimize geçince götürürüz demişti en güzelolur demiştim çiçek bakımından anlardım hata hep hayalimde bir ev vardı ve o evin bahçesinde bir sera olsun isterim her yerine çiçekler dikmek ama böyle sereda sadece çiçekler değil böyle sebzeler falanda yetiştirmek isterdim belki olur

 

çiçekleri suladım çiçekleri bebeğim gibi seviyordum onlaro öpüyordum elimle seviyordum bu kış ayında onlar ruhuma iyi geliyordu ha en sevdiğim evsim kıştı orası ayrı mesele telefonumu yanıma almıştım çok sevdiğim şarkılardan hatta bir dönem meşhur türk akımın popüler olan bir şarkıydı sezen aksu kusura bakma harika bir eski türk şakısıydı eskilerden dinliyordum hep ha tabiki yenilerdende dinliyordum arada keko damarım tutabiliyor biraz keko olabilirim kabul ama yabancı şarkılarda bile çoğunlukla hep eski parçalar dinliyordum

 

     

yeni çalmaya başlayan şarkıyı mırıldanırken bir koku geldi burnuma draconun ksuydu traş losyonu ve parfüm kokuysuda vardı tabii onun kokusunaa okadar çok alışmıştımi yaklaştığında hemen alıyordum draconun sesini duydum sesinden önce kokusu gelmişti burnuma

 

"afet ? " dedi balkonun kapısından geçerken ona gülümseyrek döndüm oda bana gülümsedi

 

"hayatım ? "

 

"ne yapıyorsun burda ? " çiçek sulama kabını bıraktım bırakrken belime dolanan koca kolları hissetim

 

"hiiç öyle müzik dinlerken ortalığı toparladım kahve koydum balkonumuzu temizledim şimdide çiçeklerimizi suluyordum "

 

"hmm anladım belli oda ışıldıyor benim eşyalarımıda toplamışsın "

 

"evet aşk olsun senin benim mi var ? " ona döndüm kollarımı boynuna doladım gülümsedi

 

" yormasaydın kendini beraber yapardık "

 

"yorulmadım canım çok bişey yapmadım " yanağımdan öptü

 

"peki öyle diyosan ama bak sonra gidipte draco beni çalıştırıyor deme bak ailen iyi bakmıyorsun kızımıza derler ha" güldüm

 

"yok artık daha neler beraber yaşadığımız odayı topladım altarafı "

 

"şaka yaptım canım ama yapacağın zaman söyle yardım edeyim "

 

"tamam peki" elimi yüzüne getirdim pürüzsüz yeni traş olmuş yüzünü okşadım elimi tutup öptü

 

"ölürüm eline " güldüm

 

" hmmm ,traş olmuşsun mis gibi "tebessüm etti

 

"hıhı evet oldum ve hemen karımın yanına koşayım dedim bende "

 

"biliyorum fark ettim bittiğini "

 

"nasıl fark ettim "

   

"kokunu aldım sesinden önce kokunu duydum "

 

"ya gerçektenlosyon fazlamı kokuyor ? "

 

"yo hayır bu sadece losyonluk bişey değilki şimdi her insanın kendine has kokusu varsenin o kendi teninin kokusunu alıyorum ben "

 

"bak sen "

 

"evet sen benimkini almıyormusun ? " dedim kaşlarımı çatarak

 

"hey hey tabiki alıyorun tamammı ben sadece senin okadar uzaktan almanı beklemiyordum " güldüm

 

"tamam tamam hadi bişey demedim"

 

"güzel şimdi izninle karınmı öpüceğim " daha ağzıma açmadan hızlıca kafasını boynuma gömdü ufak kahkhayla karışık bir çığlık attım oda gülüyordu güldüğü için nefesi beni daha da gıdıkladı

 

"ağğ draco !" boynumdan bi kaç kez öptü

 

"ah öptüm işte "

 

"ya draco ya! kaç kez söyliyeceğimm ya ?! "

 

"tamam tamam kızma özür ama napayım dayanamıyorum seninde boynun bu kadar güzel olmasın "

 

"bakya suçlu ben miyim şimdi ? "

 

"evet suçlu sensin bu kadar güzel olmak suç !" kahkaha attım

 

"gerçekten bu kadar güzelmiyim "

 

"evet hiç şüphen olmasın suç olsaydı müebbet yerdin " ikimizde kahkaha attık

 

"ya teşekkür ederim "

 

"etme güzelim ve bu şarkıda ne güzelmiş "

 

"ahbu çok eski türkçe şarkılardan adı kusura bakma "

 

"hmm güzelmiş " şarkıya eşlik etmeye başladım

 

"evet öyledir, bak deme bana bakamam özüne gül eme bana gülemem yüzüne kusura bakma iş işten geçti olmayız artık eskisi gibi kusura bakma iş işten geçti olamayız artık eskisi gibii" saçımı savurarak cilvel bir şekilde yerimde hfifçe dans ederek söylüyordum şarkıyı draco ise ben şarkıya eşlik ederken

benden bir adım geri gitti elimi tuttu ve hafifçe döndürdü beni

 

güldü bende güldüm beni kendine geri çekti

 

"bak güzelime bak benim aşkıma bak afetime bak "

 

"haha güzel şarkı ama değilmi ? "

 

"evet güzel yeni favorimiz belli oldu desene "

 

"haha evet bu şarı ile akım çıkmıştı ya sanki duydum ben bu şarkıy internette "

 

"evet canım bir ara uzun zaman önceama çok popüler olmuştu daha tanışmamıştık biile galiba "

 

"hmm anladım neyse her yeri açmışın içerisinin havası değişmiş "

 

"evet hava değişii olsun dedim "

 

"iyi yapmışsın "

 

"e ozaman kahve içelimmi ? "

 

"tabi ki buda sorumu bir gün bu soruya hayır dersen beni vura bilirisn " kahkaha attım

 

"olur bak vururum ha "

 

"vur dedim ya !" dedi gülerek

 

"manyak ! deli"

 

"ama sana aşkım" güldüm

 

"ben kahveleri katıcam sende camları kapat içersi soğumaya başladı buz kesmeyelim "

"tamam canım balkonda içelim mağdem "

 

"evet bende onu diyecektim "

 

"e iyi ozaman ya tatlım bişey rica edicekim senden "

 

"evet ? "

 

" şu benim bi siyah kupam var oda katarmısın benimkini ? "

 

"tabii onda katarım tamam "

 

"teşekür ettim"

 

"etme istemen yeter yavrum " güldü

 

"yavrummu ? benim lafımı bana satma "

 

"derim işte yavrum "

 

"bazen senin erkek olduğunu düşünüyorum şeyinde varmı bari ha ?" güldüm

 

"evet senden daha taş ... lıyım haberin olsun ! " anlık bir şokla baktı bana anlık bende ne söylediğim farkına varınca kitlendim iki mal birbirimize baktık o bana ben ona sonr aikimizde kahkayaı patlattık

 

"AFET ! AY ONA NE ŞÜPHE "

 

"ay ben bile kendime şoka girdim "

 

"bide bana sor deli kız , kat şu kahveleri artık" güldüm

 

"hemen geliyor " gittim kahveleri kattım draconun kahvesini istediği kupaya kattım

 

drcaoda camları geri kapatıyordu balkona kahvelerle çıktım

 

"ben geldimmm"

 

"hoş geldinnn bende camları kapttım "

 

"iyi yaptım üşüyoz ayol sonra "

 

"teşekkür ederim " dedi draco kahveyi alırken

 

"etme yavrum geç otur " güldü

 

"kucağına oturıyım istersen ? "

 

"olur yavrum daha iyi olur " dedim sırıtarak ve göz kırptım

 

"bakya biri birinin kucağına oturacaksa sen benim kucağıma oturursun "

 

"tamam ağır abi bişey demedim " kehvemi masaya koydum

 

"sen gel bakıyım şöyle " kotuğa oturdu benide kucağına doğru çekti güldüm

 

"yavaş düşüyodum "

 

"düşmezsin ben tutarım seni "

 

" baksen yalnı ben senin hep böyle kucağınamı oturacağım "

 

"evet öyle " kolumu boynuna attım

 

"ama ben normal inasanlar giibi koltukta oturnak istiyorum "

 

"ben kucağım sana yetmiyormu ? "

 

"yetiyor yetiyorda koltukta oturmak istiyorum belk olamazmı ? "

 

"olmaz böyle rahatsın işte "

 

"iyi iyi tamam " kahvemi dikatli bi şekilde aldım ve içemeye başladım

 

"sana bişey diyecektim "

 

"ha evet doğru nedir ? "

 

"örgütümü biliyorsun artık "

 

"evet sende benimkini biliyorsun ? "

 

"benim bazı işleri bazen oraya gidip halletmem gerkiyor bazen "

 

"hmm anladım ee ozaman sende işini yap "

 

"tamamda baen uzun sürebilir öyle zamanlarda okadar yalnız kalmanı istemem benimle gelmek istermisin ? "

 

"e tabi olur gelirim "

 

"güzel yazılım bilginde var arda şirkete benimle birlikte gel belki beraber çalışırız "

 

"tamam peki "

 

"hem sadece benim işim için değil kendi işin çin çalışırsın "

 

"olur aslında "

 

"birde "

 

"evet "

 

"sana bir dükkan bakalım ha sadece online satış olmaz artık okadar müşterin var bir firmasın sen "

 

"yani olabilir aslında "

 

"bak nediyorum büyük bir mağza tutalım sana iki yada üç katı bir katı online satış için olsun opretor ekibi iki katta mağza olur birde ofisin falan "

 

" haklısın güzel olur aslında tamam yapalım"

 

"ben morgan a haber vereyim ozaman sende onun bulduğu mağzalara bakar seçersin istediğini alırız "

 

"tamam olur "

 

"iyi güzel ozaman "

 

"yalnız bu morgan gece gündüz çalışıyor umarın iyi maaş veriyorsundur çocuğa " güldü

 

"onun durumu mükemmel merak etme "

 

"yani ne zaman arasamçocuğu aşaıda evin yokmu senin dedim var ama bazen burdayım diyor hem güldümhem üzüldüm çok yğun çalışıyor "

 

"ben her güvenlikçime en az morgan kadar güvenitim hepsi katı bir deneimdiler bazen ona izin veriyorum o dinleniyor onu hep önemsiyorum merak etme "

 

"ha iyi ozaman "

 

"durumuda iyi evleri arabaları var gayri menkul zengini onu hayatı güvence altında "

 

"anladım iyi ozaman "

 

"morganla baya iyi anlaşmışsınız "

 

"evet öyle "

 

"telefonda beni araken dedikodumu yaptınızmı bari? "

 

"evet yaptık varmı bi diyeceğin ? "

 

"yok tok iyi bişey demeidim "

 

"yalnız silah patlayıp onun gelesi çok komikti ya" güldük

 

"evet çok komikti nasıl açıldı o sialhın emniyeti anlmadım "

 

"neyse bundan sonra dikkat allah korusun ya birine zarar verseydin "

 

"neyseki olmadı buda bize ders olsun "

 

"aynen "

 

"neyse kahvaltıyı bizimkilelemi yapacağız ? "

 

"evet ya sonra koca buldu bizi sattı demesinler " güldü

 

"taam arda yalnız burda da yapalım ama "

 

"olur tamam peki her zamannn "

 

"e şimdi kahvemiz bitincemi hazırlayalım bavulu yoksa kahvaltıdan sonramı ? "

 

"yani vakit var değilmi vakit varsa kahvaltıdan sonra hazırlayalım "

 

" var var öğleden sonra çıkarız yola ya "

 

"ha iyi ozaman "

 

"ay ben düşününce bi geriliyorum "

 

güldü saçımı okşadı

 

"merak etme ben yanındayım bişey olamaz "

 

"yo annenle babam bişey der diye değil canım sadece heycam işte "

 

"bide annem ve babamla aram bozuk diye geriliyorsun değilmi "

 

"evet yani altıyıl olmuş oraya gitmeyeli şimdi oraya gidince sen kötü etkilnirsin diye korkuyorum bi yandanda belkide sana aksine iyi gelir diye düünüyorum birde şimdi birazda utanıyorum "

 

"yani haklısın kötüde olabilirim aksine iyide olabilir ama sen neden utnıyorsun ? "

 

"ya şimdi sen le ben evlenmem diye oratalığı yıktık kavgalar ettik e şimdi kendi isteğimiz ile veleniyorum ilk gün aynı oada kaldık ya annen yada baban bu konu ile ima yaparsa e çok utanırım ayıp olur biirde biz nişan yaptık nişanda onlar yoktu üzülmüşlerdir tek çocuklarısın sonuçta "

 

"hmm öncelik aynı oada kalma mevzusundan başlayalım bu izim hayatımız ve bizi ilgilendirir utanılca bişey yok ki anemle babamda ilk tanıştıklarında aynı gün aynı oadada kalmışlar ki bizde mecburydik normal şartlar olsa sana vurulsamd aben seninle aynı odada kalmayı teklif tmedim hızlı olurddu ayda sn yalnış anlardın ama senn tehdit alırken seni yalnız bırakamazdım değilmi ikincisi evdik birbirimiz napalım hem onalar bunu biliyormuş zaten değilmi ? onlar geleceğimizi görmüşler o gelecekte ne görmüşler bilmiyorum ama bizi korumak için bizi yıllarca ayrı tutup bizi zorla nişanlamışlar o yüzden buda sorun değil ve üçüncüsü nişan olayına gelicek olucaksak bizi nişanı türkiyede yaptık ve türk geneleklerine özeldi yalnışmıyım * annemde babamda bunu istemezdi babam gelip allahın emri peygamerin kavli ile demzdi onlar hristiyan ültür ayrımı şouna girerdik ki ailelerimizde pek iyi anlaşmıyor bence üzülmemişlerdir "

 

"hmm tamam ha bu arda seninnkilerdemi ilk gün aynı odada kalmış ? " dedim merakla

 

"evet inamazsın neden çook sonradan örendim ama babamın anlatığına göre annemle tanıştıkları gül arkdaş gurub eğleniyorlarmışım iç mişler herkes dağılmış ama annemle babam ayrılmamış babamın odasına gitmişler sabaha kadar sohbet etmişler sonra annem geç vakitte uyuya kalmış babamda sabah kadar uyumada onu izlemiş ve o gün ona aşık olmuş "

 

"vaybe e aşkmış lk görüşte ha ? "

 

"evet bizimki gibi "

 

"bu biraz rahatlatı açıkcası "

 

"ama kalımda bişey var"

 

"nedir ?"

 

"şey bizimkiler bir nişan daha yapmak isteye bilirler "

 

"nasııl ?"

 

"yani aile üyelerini avet ettikleri valerion ve elseirinle bi nişan partisi olabilir işte bişeyler içilir kadehler kaldırılır falan bid baen yüzük takılır yani yapıcaz demiyorumda benimkiler isteye biilşişr senin ailende gelir "

 

"yani olabilir hatta güzel olur arkadaşlarda gelir herhalde oblem olmaz hem senin için iyi olur bence"

 

"ani seni için sorun olmazmı ?" güldüm

 

"aa deliye bak nişan partisi yapıcan parasıda benden çıkmayacak niye sorun olsun ayol ? "

 

cümlemle birlikle kahkaha attı

 

"ay canım benim ya sen harika bir kadınsın rçekten ve tabiki parası senden çıkmayan biz neciyiz burda "

 

"konudan bağımsız sen türkçeyi fazla iyi konuşuyosun korkuyorum " güldü

 

"niye ?"

 

"türk kanı var gibi geliyor sende ? "

 

"ay yok canım daha neler çok zor imkansız gibi bişey "

 

"evet haklısın ama türk gibi konuşuyosun bazen bir ingilizle değilde türkle nişanlıymışım gibi geliyor inanılmazsın "

 

"teşekkür ederim canım herşeyde olduğu gibi bundada mükemmelim "

 

sırıttıp imalı bir şeilde gülümsedim

 

"herşeydemi ?" önce iki saniye kaşlarını kaldırdı sonra konuşuken içip itirdiğimiz kahve bardaklarını masya koydu ve beni hızlı birşekilde kucağında kendine çevirdi az önce yan şekilde oturuyordum şimdi yüzyüze olucak şekilde oturuyordum bcakları açaraj kucağına yerleştim beni kendine çekti hızlıca

 

"şüphen mi var ? "

 

"bilemiyorum artık... mağlumunuz gelin hanım nazlı çıktı " sırıttı

 

"beni kışkırtma afet ."

 

"yo kışkırtmıyorum .çocuk gibisin sadece onu söylüyorum "

 

"çocuk dediğin çocuk vemesin eline dikkkat et !"

 

"bak sen versene bakalım nasıl veriyormuşsun ? "

 

"hmm öylemi ozaman kahven bitnişken gel seni içeri götüriyim yemek yemek yerine birbirmiizi yiğelim ne dersin ? " kahkaha attım

 

"ay yok benim hevesim birkez gittimi geri gelmiyor ya "

 

"bakya beni yükselitip yerin dibine çakıyorsun "

 

"o senin suçun ne güzel ikimizde zirveye çıkacaktık hı" şansına küs der gibi baktım

 

"seni o gece koynuma almayan aklıma sıçayım ben !" kahkaha attım

 

"ay canım kıyamam "

 

"gülme komik değil "

 

"yapacak bişey yok canım "

 

"acımazsızsın ama "

 

"dedim ya yapacak bişey yok güzelm "

 

"aslında yapacak çok şey varda şimdi... "

 

"sus draco sus "

 

"çok kötüsün afet ama bunun hıncını çıkacağım senden "

 

"yapmaya naıl olacakmış o "

 

"üçüz doğurunca anlarsın" ikimizde kahkaha attık

 

"üçüzmü ?" dedim şokla

 

"evet "

 

"oha draco oha lavralarım lan ben ozman "

 

"niye canım ne olacak işte "

 

"tabi canım sen doğurmuyon tabi nerden çıktı üçüz "

 

"işte düşün artık ne yapacağım sana "

 

"düşünmek istemiyorum" dedim gülerek

 

"düşün sen düşün hiç bişey olmasa şurda düğüne ne kaldı ? "

 

"ay yok artık draco ya "

 

"ne sen ailenin önünde şevişelimm diye bağırıyorsun bende isteğini yerine getirmyi talep ediyorum güzelim "

 

"bakya onu niyte hatırlattın şimdi ? "

 

"niye sen yaparken iyi ? "

 

"sarhoştum ya ! "

 

"neyse iyi bişey demedik ama bunun bedelini ödeyeceksin"

 

"yürü git draco ! "

 

"yatak kırılınca anlarsın "

 

"yok yok hiö gerek yok "

 

"var var gerek var olmaz olurmu nasıl çocuğumuz olacak ? rahibe gibi mi gezeceksin ortada ? " ikimizde kahkaha attık

 

"ay rahibe diyor ya ?!"

 

"ne yalanmı seni bilmesem rahiie olmak istiyor diyeceğim "

 

"ay yok merak etme hiç o yola sapmam yani "

 

"allah razı olsun ya " bi şok daha geçirdimn

 

"ne ? nedein sen "

 

"allah razı olsun dedim ? " dedi gülerek

 

"sen bunu nerden öğrendin lan ! "

 

"senden ? dilime dolanıyor işte " güldüm

 

"allah allah müslüman oldunda bendenmi saklıyorsun ?" dedim gülerek güldü

 

"olsam senden niye saklayayım yavrum ? "

 

"ne bileyim olda annenle baban kalpten temelli gitsin" ikimizde kahkaha attık bayılırcaına güldük resmen

 

"yay düşünsene annemin karşısına çıkıp anneminle babamın ben müslüman oldum filan diyomuşum ? "

 

"babanla anneni hastaneye kaldırırdık bence "

 

"haha aynen sende yanımda tesettürlüsün falan" gülmekten karnım ağrımaya başlamıştı

 

"ay sen ailenin evinde namaz kılıyomuşsun falan "

 

"ay düşünsene afet ikimiz namazda niyazda " kahkaha patlattım

 

"draco dur çarpılcaz yemin olsun of "

 

"ay evet ne güldük be "

 

"ay evet ben namaz kılıyodum zaten ay senide düşünüünce kriz geldi "

 

"ya ben görmedim hiç"

 

"son zamanlarda koptum biraz ondan "

 

"e geri dön ne olacak bildiğim kadarıyla beş dakkalık bişey değilmi "

 

"evet öyle sen rahatsız olmazmısın ?

 

"yo aşkım niye rahatsız olayım aşkolsun nasıl istitorsan öyle yaşa "

 

"iyi ozaman"

 

"ay konu nerden nere geldi ya "

 

"he valla gerçekten " yüzü aniden ciddileşti

 

"ıhı..."

 

"ne oldu yıldızım ? "

 

"şey geldi aklıma sorguya çekştğimiz adam benimde doğum belgem sahteymil ya dediğine göre "

 

"ah doğru nasıl unutum ya aşkım iyimisin ? "

 

"iyiyim ama aklımda deli sorular varkafayı yiyeceğim"

 

"araştıralım ozaman öğrenelim gerçeği "

 

"evet neden yapmışlar anlamıyorum ki ? "

 

"evlatlık olmazsın değilm ? " gülümsedi

 

"hayır bu imkansız "

 

"nerden biliyorsun ben artık herşeyi bekler oldum"

 

"babamı görünce anlayacaksın "

 

"babanmı ? "

 

"evet hem öyle öz olmsam valerionların baş varisi olmam sonra elmetlerin gücünüü taşımam biliyorsun "

 

"doğru gerçi bunları anladımda babannı anlamadım "

 

"süprüizi kaçmasın görnce anlarsın"

 

"e iyi ozaman"

 

"aklıma geliş onlara gittiğimiz belli etmeden sohbet gibi yap benim doğumum hakında sorular sor bizlere bendekonuyu belli etmeden çekerim oraya "

 

"hmm tamam olur ben hllederim biliyorsun "

 

"bilmemmi seni ? beni bile kandırdın vaktinde"

 

"nyse girmeyelim bu konuya "

 

"tabi tabi değiştir hemen "

 

"neyse hadi hazırlanalımda kahvaltıya inelim "

 

"iyi peki "

 

kucağından indim ve odaya geçtik bolkondan çıktık üstümüze basit bişeyler geçirdikten sonra kahvaltıya inmek için odadan çıktık kısa süre sonra ana salona gittik ve bizimkilerin yanına gittik

 

"günaydın " dedi heylen

 

"günaydın " dedi rowen

 

herkes birbirine günaydın dedikten sonra kahvaltıya başladık

 

" ee siz bu gün şeye gidiyordunuz dimi ?" dedi hemira

 

"a evet doğru..." dedi lunaria

 

"en hala şoktayım dedi newan "

 

"arkadaşlar abartmayalım " dedi dracom

 

"ne abartbası altı yıldır o eve gitmeyceğim diyen sendin şimdi geri dönüyorsun"

 

"o eve geri dönmüyorum asla dönmem ! " dedi draco ortam buz kesti kısa süren sessizlikten sona draco konuşmaya devam etti

 

"sokakta kalsam dilenci olacak kadar düşşem o eve geri dönmem ben . " derin bir nefes verdiğindeherkes sustu yine draco tekrar konştu

 

"bu öylesine bir ziyaret bu benim belli yaraları kapatmak için yaptığım bişey ziyaret sadece ve annem için sonuçta annem değilmi ? " dedi draco ve son cümlesini söylken bana baktı bende tebessüm ettim dracobana tebessüm etti

 

"tabi canım anne bu ne olursa olsun anne ve dediğin geri dönmüyorsun bir gece sadece ve aile toplantısı okadar "

 

" senin gerçekten oraya gitmene şaşırdık okadar " dedi cayric

 

"bende bazen şaşırıyorum ama işte kan bağın olan insanla kopmak zor hele annen ve babansa "

 

"hm anladım babanla aran düzeldimi ? "

 

"hayır soğuk ama aklımda bişey var o yüzden gidiyorum ve afet annemle babamı tanımak istiyordu doğal olarak onun için "

 

"anladım" dedi cayric

 

"neyse boş verin ben başka bişey diyeceğim " dedim

 

" ne diyeceksin ? " dedi elaris

 

"biz nişan partisi yapma ihtimalimiz varmış tam kesin değil tabi "

 

"ya gerçektenmi ? ! " dedi lunaria

 

"evet ama kesin değil draconun hani ailesi isteyebilir bir ihtimal onu söyliyim dedim"

 

"iyi yaptım elbiselerimizi şimdiden ayarlayalım her ihitmale karşı "

 

"a bak ne diyecektim mira benimle bizimle dışarda buluşmak istiyordu beraber olursa alışverişe çıkalım "

 

"olur"

 

"aa kusura bakmayın kızlar sevgilim ile nişan alış verişine baş başa gideceğim "

 

"ay yemedik karını !" dedi lunaria

 

"draco..." dedim gülerek

 

"ne bırakın nişanımızı karımla baş başa yapalım alışverişini yani "

 

"aman be tamam zaten bizde online alırız " dedi elaris

 

"kusura bakyın kızlar bu oduna "

 

"bak ya "

 

"canım ne kusuru biz zateninternetten alırız ama dediğin gibi mira ile karız bir ara

 

"kız kıza " dedi imayla dracoya bakarak

 

"peki tamam bende yanına korumalar bırakır işlerlere bakarım olurmu ? "

 

"anlaştık " dedi gülerek draco gülerek konuştuk sohbet ettikten sonra biz draco ile tekrardan odaya çıktık

 

"evet bazulları hazırlamaya başlaylımmı ? "

 

"yani yavaş yavaş başlayalım " dedi draco

 

"tamam bir bavul yetermi ? "

 

"bence iki büyük bavul alalım ikisine b izim balo kıyafelerimizi koyalım benim takımı senin elbiseni diğerlerine işte iki gün için ihtayıcımız olanları koyarız "

 

"tamam " ilk büyük bavulu açtık içine benim v draconun balo kıyafetii koyduk valerion toplanısı için onu kapattık

 

"hala yeni elibise istemediğine emin misin ?"

 

"eminim draco sıfır elbise ne gerek var yenisini almaya ? "

 

"peki tamam bence sen ne istersen onu tak ama sana yeni aldığım yılbaşındaki set çok yakışır "

 

"aa evet bencede o çok güzel olur bak eminsin fazla olmaz değilmi ? "

 

"hayır bebeğim bu gidişle sen sade bile kalıcaksın "

 

" ha iyi ozaman sade kalmam merak etme benim güzeliğim yeter" dedim özgüvenle güldü

 

"tabiki sen teninin doğal ışıltışı yeter bebeğim"

 

"güzel" dedim ona imayla gülümseddi yanıma geldi elini belime koydu

 

"valerionların görüp göreceği en güzel gelin sen olacaksın " gülümsedim

 

"bak sen şımardım ama anneninyanında söyleme böyle şeyler "

 

"niye utanıyormusun ? "

 

"hayır ama onun oğlusun kıskana bilir ve oa valerion gelini sana darılabilir "

 

"yok yok hiç bişey olmaz merak etme "

 

"e iyi peki sen yinede dikkat et bence "

 

" tamam peki "

 

"bir gecemi iki gecemi ? "

 

"ben bir gece onlarla kaırsam şükür edicem ama sen yine biraz fazla ihtiyacında olur belki"

 

"tamam " dolaptan kıyafet bakmaya başladım gce yatarken giymeye evde giymeye lazımdı belki bir yere gidermiydik biliyorum draco mutağa doğru yöneldi

 

"ben kahve koyacağım benim kıyafetlerimide ayarlarsın "

 

"bu bi komutmuydu geral yok bir ricamı ?"

draco yarı tebessümle kaşını kaldırara bana baktı

 

"senin için fark eder mi ? "

 

"bazen evet bazen değil hatta her zaman " gülümsedi

 

"ben sana hiç emir verdimmi ? "

 

"hayır "

 

"cevabı kendin verdin işte bana cevabını bildiğin sorular sorma afetim " dedi sıratarak

      

"egoist! " hızlıca yanıma geldi okadar hızlı bi hareketle boyumdan öptükü hisseteyi bırakın anlayamadın bile

 

"küstah ve terbiyesiz demeyi unuttun güzelim" dedi

 

"ya draco ! "

 

"ben kahve koymaya gidiyorum "

 

"tamam." dedim imayla ama sonra geri döndüm

 

" draco? "

 

"evet?"

 

"kıyafetlerini ben mi seçeyim ?"

 

"evet ne olacak ki senin için problemse ben hallederim"

 

"hayır problem değilde benim seçtiklerimi beğenirmisin?" gülümsedi

 

"sen tarzı güzel kadınsın ki zevkelerimiz aynı zaten seç bana sen "

 

"peki tamam "

 

daloba yöneldim draco kahve koyarken bende ikimize kıyafet seçtim kot pantolon giydiğini pek görmemiştim ama vardı bi tane aldım belki giyerdi kedime yarı ispanyol siyah ve koyumavi kot aldım iki tane lare yaka buluz aldımsiyah ve kırmızı kabanları giderken giyeriz ona boğazı fermuarlı kazakları vardı bi krem bi siyah ondan aldım kendimede aynısından aldım ona iki tişörtte aldım bi siyah bi beyaz kendimede aynışekilde aldım lendime bir kaçtane kışlık elbise koydum kendime bi siyah bi kremi iki siyah kumaş pantolon aldım dracoya bi siyah bi krem pantolon aldım ve kendime gece yatmaya iki pijama aldım birde eşorfman koydum evde nasıl giyindiklerini bilmiyordum çünkü bazı insanlar evde dışarı gider igbi giyiniyor yani ailelerin yapısı öyle bazılarıda evde normal eşorfman tişort giyip göre evdeki nabıza göre bakıcaktım artık

 

eşyaları bavula koydum kendime bi topuklu daha koydum çanta koydum

sanki hiç bişey yetmiyecek gibi geliyordu draco yanıma geldi

 

" afet napıyorsun?"

 

"bavul yerleştiriyorum draco ne yapabilirim ?"

 

"niye kızdın ki şimdi?!" dedi draco kaşlarını çatarak

 

"kızmadım ki ama bavul yerleçtirdiğimi görüyorsun ki söyledim zaten "

 

"of afet lafın gelişi ağız alışkanlığı sordum sadece !" anlık durdum biraz gergin olduğum için gereksiz tepki verdiğimi düşündüm onun trip atması lazımdı şuan benim değil ama bana geliyorlardı böyle işte bende yapıyordum halbuki

ayağa kaltı ona doğru yaklaştım

 

"çok pardon draco bende yapıyorum aynısını sadece arada geliyorlar bana öyle özürdilerim "

 

derin bir nefes verdi sonra tebessüm etti

 

"tamam sorun yok olur arada "

 

"kıyafetlerini seçtim bakmak istermisin ?"

 

"tamam kaç parça aldın ?"

 

"sadece gereklileri " diye yanıt verdim bavulda kıyafetlere baktı

sonra dudağında belli belirsiz gülğmseme ile bana baktı

 

"dört elbise dört pantolan kazaklar ceketler ? sadece dört gün kaalacağız ?"

 

" ama sen fazla al dedin bak şimdi ? ya lazım olursa ? "

 

"tamam ben birazfazla al dedimde iki güme 10 günlük kıyafet al demedim üst üstemi giyeceksin"

 

"bende yedek aldım zaten bak bu pantolonlu kombinler giymek iöin elbisede elbiselik bişey olursa yada yedek gerekirsediye işte belki üstüme bişeydökülür çıplakmı kalayım ?"

 

"sen çıplak kalmazsın merak etme bu kıyafetlerle "

 

"egosu yüksek biri ile yaşamak çok zor " drao bana ima ile bakıp

 

"kesinlikle." dedi

 

"küstah terbiyesiz egoist !"

 

güldü

 

"bende seni seviyorum yavrum "

 

"gızıksın draco gıcık ! hem kenyosun hem laf söylüyorsun ihtiyaç olabilir ne kadar kalacağımızda net söylemiyorsun belki iki gün diye gidicez ama sen beş gün daha kalalım diyeceksin" güldü

 

" tamam bişeydemedim öyle düşününcede mantıklı geldi neyse düşümdüğüm gibi banada güzel kıyafetler seçmişşin sadece iki şey eksik"

 

"ay pardon ne eksik ? " draco dolaba yöneldi blazer ceket ve iki gömel aldı biri siyah biri beyaz

 

"bunlar"

 

"aa senin altın parçaların nasıl unutmuşum ya?"

 

"bişey olmaz "

 

"bak bide bana laf ediyorsun bakkendide alıyorsun daha "

 

"sana çekmişim" omzuna yalandan vurdum

 

"eşşek !" güldü beni belimden tutup kendine çekti

 

"evet öyleyim napıcaz?"

 

"zıkkım yapıcaz draco zıkkım! " kahakaha attı

 

"bayılıyorum şu sinirli hallerine !"

 

"kes uzatma "

 

"olur bebeğim keslim susalım ben varım" dedi tam ağzımı açıcaktımki draco dudaklarıma yapıştı anlık şoka uğradım draco boşta olan elini yzüme koyduğunda ona karşılık verdim ellerimi ensesine koydum öpüşmemizi bölen yine telefon oldu telefon çalmasıy durduğumuz draco gözünü devirdi

 

" yinemi telefon ? "

 

"evet senki baksana "

 

"ben ne zaman sevdiğim kadını arahat rahat öpeceğim ! "

 

"onu bende kendime soruyorum telefonuna bak " yatağın üstünde duran telefonuna baktım ona baktı ekranda bir kadın ismi yazıyordu anlık kaşlarımı çattım ?

 

"serenya mı o kim ?" dconun yüzünde gerginlik vardı kasılmıştı

 

"annem" dedi sesi kısık çıkmıştı annesimi ? annesini ismi ilemi kaydetmişti annesinin isminin serenya olduğunu biliyordum ama telefonuna ismi ile kaydemesini beklmeiyordum anlık aklıma babambaşa bir kadın geldi

 

"ee açsana ozaman " telefonu açtı ve haporlere aldı bu seninde duymanı istiyorum demekti herzaman biri ile konuşurken özellikle son zamanlarda telefonu haporlere alıyordu telfon bir ses geldi

 

"alo ?"

 

"anne...? "

 

"oğlum ? draco . " draco kendini tporladı ve herzamanki ser durgun oteriter sesi ile cevap verdi ?

 

"evet anne benim efendim ? "

 

"nasılsın oğlum ? "

 

"iyiyim sen ? "

 

"bizde iyiyiz sizi bekliyoruz . "

 

"bizde son hazırlıkları yapıyorduk "

 

"anladım çok bekledik seni draco baban bile çok mutlu ne kadar sevindi bilemezsin"

 

"tamam anne abartma"

 

"abartmak ? altı yıl sonra oğumu ilk kez canlı görüyorum

ve hayır abartmıyorum "

 

"sen öyle diyosan ..."

 

"neyse napıyorsunuz ? " dedi serenya

 

"bavul hazırlıyorduk "

 

"yani kalıcaksınız değilmi ? "

 

"evet "

 

"öhöm nişanlın maria'da geliyormu ? " serenyanın annesinin sözünde iğneleme ve ima vardı

 

"evet anne maria afette gelior çoğul konuşuyorum farkındasyan ?" draco benim adımın üstüne basarak ima ile söylemişti

 

"ya sevindim hazırlıkları ona göre yaptırmıştım gelmez diye düşünüyordum" dedi yine ima ile

 

" niye öyle düşündün ki ? "

 

"bilmem oğlum bizimle görüşmek istemiyor gibi hissetim "

 

"yalnış hissetmişsin afet hep sizinle görüşmek istedi ben izin vermedim bu tamamen benden kaynaklı bir durum "

 

"sen izin vermedin ? öylemi ? çok keskin konuşuyorsun yine"

 

"en az sizin kadar ben sizin oğlunuzum , babama söylemmiştim zaten ve ayrıca bu valerion toplantısına gelmem için beni afet ikna etti "

 

"ya gerçektenmi ? "

 

"evet gerçekten o yüzden anne baştan söylüyorum özelliklede bu konuda ve başka konularda dahil olmak üzere ne afete ne bana herhangibi bir imalı laflar istemiyorum altı yıl sonra geliyorum beni pişman etmeyin ."

 

"tamam oğlum ne ima ediceğim ki ? daha gelinmi görmedim bile "

 

"ben diyeceğimi diyeyimde "

 

"neyse bizim için önemli bi akşam olcak iki akşamda valerion toplandığında... sende bilirsin baş varis olarak gelicek sin."

 

"biliyorum anne "

 

"umarım nişanlın bize uygun davranır bize yakışır şekilde sosyal medyadaki videolarınız yeterince skandaldı zaten çok konuşlu zaten" draco bana bakıp gülümsedi

 

"merak etme anne afet bize değil bizim ona layık olamamız gerekecek" dedi draco öyle dediğinde şaşkınlık baktım ona ve stemsizce tebessüm ettim

annesi kısa süre sessiz kaldı

 

"akşam burdamısınız ? "

 

"evet akşam yemeğinde orda oluruz "

 

" sizin için senin odanı hazılattım "

 

"benim çocukluk odamımı ? "

 

"çokta çocukluk odası değildi on altı yaşındaydın oğlum ? ben bir kaç düzenlemede yaptım rahat olacaksınız "

 

"tamam anne kapatayım artık "

 

"peki tamam oğlum "

 

"görüşürüz "

 

"görüşürüz "

 

draco telefonu kapttı draco bana gülerek baktı

 

"hey serenyamı ? oda kim ? " dedi gülerek

 

"hey beni taklit etme ayrıca ben hey demedim ve anneni ismi ile kaydeteceğin aklıma gelmedi " beni belimden tutup kendine çekti

 

"konumuz annem değil konumuz ebni kıskanman güzelim içinden tahmin edeyim kim bu sürtük diye geçti değilmi ? "

 

"ya ne biçim konuşuyosun ? ne lakası var ? "

 

"ne ne alakası var ? çok alakası var kadın ismi görünce gözünün rengi döndü !"

 

"hallah hallah sende kendini benim yerime koy bilmediğim bir erkek beni aıyor aynı tepkiyi verirsin !"

 

"o admın varya yedi ceddinden geçerim ! kimse benim karımı aryamaz ! "

 

"e benim kocamı niye başka birir arıyor ozaman !"

 

" kıskandın yani kabul et "

 

"merak diyelim."

 

"kıskançlık diyelim . "

 

"draco !"

 

"afet !"

 

"ya öf kıskandım işte rahatladınmı? "

 

"ha şöyle -" bu sefer ben lafını kestim ve ben onu öptüm kısa bir şaşırsada karşılık verdi hemen kısa süre sonra ben ayrıldım

 

"sus artık "

 

"bu rüşvet miydi ? "

 

"adını nediyorsan artık "

 

"benim hareketim bu bana satamazsın "

 

"bi güzelde sattım işte "

 

"sen varya ..."

 

"neyse bırak beni anneni niye ismi ile kaydettin"

 

"yan şurda romantik bir an yaşıyoruz gerek varmı ?"

 

"yıldızım ."

 

"çünkü onu tamamen silmiş gbiydim anem yok gibiydi bende kızgınlıktan öyle kaydettim öylede kaldı "

 

"bence değiştir bi şekilde görüse üzülür "

 

"buna gerek varmı ? "

 

"var draco bu gün sabah kahvaltıda ne dedin anne işte dedin değilmi işte oda anne en azında sadece anne diye kaydet bişey kaybetmezsin "

 

"tamam peki " telefonu aldı annesinin numarasına girdi serenyaı silip yerine anne yazdı

 

"sadece anne yazdı ya "

 

"daha fazlası benden çıkmaz "

 

"peki tamam senin ailen ben karışamam "

 

"öyle deme karışbilirsin sen benin herşeyimi karışabilirsin ama içmdeki öfke nefret kırgınlık hala taze onlara karşı hem eski hem taze "

 

"tamam canım üzgünüm"

 

"tamam sorn yok bavula koycak başka bişey varsa oyalımda kapatalım bi kajve içer çıkarız "

 

"cilt temizleme malzemelerimiz var sadece "

 

"tamam onlarıda alalım" son kalan htiyaçlarımızıda koyduk

 

"üstümüze ne giyelim draco ailen evde nasıl giyinir "

 

"normal yani markete yada alışveriş merkezine gidyomuş gibi öyle düşün "

 

"tamam ozaman siyah pantolon üstüne kazak olurmu ? "

 

"olur olur ya kasma kendini güzelim onlara normal iinsan "

 

"normal insan değiller senin annen ve baban onlare biri serebya elserin valerion biri ucen valerion kulağa hiç normal insanlar gibi gelmiyorlar "

 

"sende o ailedensin onlarla eşitsin hada benim gözümde üstünsün bile "

 

"deme öyle ailen onlar senin"

 

"sende ailemsin onların yanında ezik hissetmen yada utanman çekinmem gerekmiyor "

 

"tamam ben normal olarak gerilliyorum sadece "

 

"gerilme bebeğim ben yanındayım "

 

"bende snein yanındayım yıldızım "

 

"yıldızın senin için kayar "

 

"kayarmı ? "

 

"evet hani yıldız kayması varya hani " elini yukardan aşağı kaydırdı

 

"hani piuu diye" kahkaha attı emozuna vardı

 

"ya draco nasıl bi espri bu ya ıyy" o gülmeye davö ediyordu bende gülmeye başladım

 

"iyidi bence kabul et "

 

" evet iyiydi yalan yok bencede "

 

"ben her konuda mükemmelim "

 

"neyse üstümüzü giyip lahve içelim sonra yoşa çıkarız "

 

"tamam peki" üstümüzü giyindik altıma kumaş pantolon giyindim siyah renkte üstüme krem bady giyindim hava hala soğuktu kumaş pantolon ince geldiği için anltına bir tayt giyindim kendi lendime güldüm

 

"neye gülüyorsun eskiden normal okula giderken türkiye kış çom sert geçerdi kar yağdığında falan alttan iki eşorman giyerdim içiliğin içliği olurdu ne hallerde giderdik okula " güldü

 

"Gerçektenmi?"

 

"Evet"

 

"E hazırsan kahveyi içelimmi?"

 

"Evet içelim "

 

Kahveyi burs sefer odanın içinde kanepede içtik kahveniz bitince ayağa kalktık Sustuk. Anlık ortalık buz kesti sanki Draco’nun parmakları titriyordu; ellerinin tirediğini ve zorlukla yutkunduğunu gördüm o an gözlerime baktı, içinden geçenleri hiç anlatmadan sadece orada olması yetti.

 

"Tamam mı?" dedi.

 

"Hazırım," diye fısıldadım inanılmaz gergindik drcaoyu böyle görmek beni geriyordu

 

Bavulların ucundantutup kaldırdı

 

" Tamam herşey tamam değilmi çantam telfonun tabletler ?"

 

" Evet biride ben taşıyım bak ikisini birden taşımana gerek yok"

 

"Peki tamam bu hafif al bunu"

 

"Pardon ? Bayım bu hafif bunu al derken taşıyamazmıyım sanıyorun?" Dedim gülerek

 

"Ben senin herşeyi yapabileceğini inanıyorum ama bırak ben yapayım centilmenlik ediyoruz burda" güldüm ya ağından öptüm

 

"Merak etme sadece sana şaka yapıyordum"

 

"Biliyorum hadi gidelim"

 

"Yıldızım seni seviyorum " gülümsedi

 

"Bende seni seviyorum"

 

"Nekadar? "

 

"Soykırım çıkaracak kadar afetim" ikimizde birbirimize sarıldık sonra odadan cıktık herzamanki gibi okuldan valserin Aevara'dan çıktıktan sonra Morgan bizi arabalar ve diğer korumalarla karşıladı

 

"Hadi bakalım tanrı yardımcınız olsun " dedi morgan

 

"Saol kardeşim " dedi draco

 

"Saol Morgan" draco herzamanki gibi benim için yolcu koltuğunun kapısının ve kapattı korumalar bavulları arabaya yükledi ve yola çıktık saat öğleden sonra 01:39'du ama uzun bir yol olucuktı önce şehire yaklaştık şehirin içinde yolculuk yaptık ardından Şehir yavaş yavaş arkamızda kalırken ağaçların arasından geçen yol bir film karesi gibi uzandı. Draco direksiyonda ciddi bir ciddiyetle oturuyor; ara sıra aynadan bana bakıyor, sonra tekrar yola. Ben pencereden dışarı bakıyor ama asıl baktığım onun yüzüydü bazen sertleşmiş, bazen çocukluğunun izleriyle dağılmış. arada sohbet ediyoruz bazen müzik dinliyorduk ben ise bazen telefonla oynuyordum bazense dracoya telefon geliyor işle ilgili konuşmalar yapıyordu saatler geride kaldı ve güneş batmaya başladı nereye gidiyorduk diye düşündüm

 

"yıldızım?" dedim dememle gülümsemesiyle döndü

 

"efendim afetim ?"

 

"ne kadar var ?"

 

"az kaldı 20 dakikaya ordayız"

 

"a azkalmış"

 

"evet..." 20 dakikada sessizlikte geçtiğin bir yerde durduk başım telefondaydı görmiyordum araba durduğunda draco benim kolumu dürttü

 

" efendim?"

 

"geldik"dedi ve işaret parmağıyla camdan dışarıyı gösterdi eve bakınca nutkum tutuldu böyle bir ev daha önce görmemiştim sanki bizimki gibi büyüktü tabi ama çok çok büyük bir arazi vardı etrafı duvarla çevrilmişti girişte olan büyük demir kapıdan bahçenin içini aç çok görüyordum inalmaz eski old money dediğimiz tarzada bir evdi içerde ğaçlar çiçeklerçeşme havuz ve heykel bile vardı

 

"OHA! BU NE LAN " draconun güldüğünü gördüm

 

"ev" dedi çok narmal bir tavırla

 

"ev mi ?! ev mi?! bu sadece iki kişinin yaşadığı evmi? burası saray amk!"

 

draco lahkaha attı

 

"napalım bizde böyleyiz işte ayrıca sizin evde böyle niye şaşırdınki ?"

 

"yani doğru söylüyorsunda ne biliyim bizde böyle ev de yaşarızda benim annemler istemedi"

 

"bizinkiler gösterişi sever"

 

"orası belli "

 

"işte afet hanım kocanızın çocukluğunun geçtiği yer"

 

"vay be güzelmiş ama baya güzelmiş"

 

"aklıma soru geldi şuan yerş değil ama..."

 

"evet?"

 

"evlenince böyle bir evde yaşayalımmı?"

 

"bilmemki olur ben böyle eski tarzda evleri seviyorum olur aslında"

 

"tamam ozaman"

 

"e annenleri daha fazla bekletmeyelim " derin bir nefes verdi

 

ve arabayı demir kapılara foğru sürdü iki tane görevli vardı kapıda kapıları açtık bende bahçeye bakıyordum çok güzel bir bahçeydi inanılmaz bir harikaydı küçük bir ormandı adeta draco görevliler demir kapıları adeta bir asker edasıyla açtığında büyük kapıların arasında yavaşça arabaları sürdün

arbanın camı açtı ve kapıyı açan görevlilerden draconun tarafında olan adama cama yaklaştı

 

"merhabalar efendim hoş geldiniz" dedi görevli

 

"hoş bulduk " dedi draco

 

"draco bey maria afet hanım anneniz serebya hanım ve babanız bay lucen sizi bekliyor "

 

"tamam haber edin geldim..." adam başını salladı

 

"emredersiniz efendim " dracoya arbayı sürmeye devam etti ve ardından kapılar kapandı draco bahçenin ortasına çok güzelce işlen taş yolda arabayı büyük bahçenin içinde sürmeye başladı

 

"bahçe bir şah eser küçük bir orman gibi"

 

"evet öyle " koca bahçenin ortasın adeta bir inci gibi duran malikaneye yaklaştığımızda güzeldiği dahada göz kamaştırıyorddu ve eve yaklaştığımızda artık kapısına geldiğimizde arabadan inidik

Arabadan indiğimde hava keskin bir şekilde serindi. Rüzgârın getirdiği çam kokusu burnuma doldu; sanki yıllardır buraya ait olmayan birinin geri dönüşünü selamlıyordu. Draco kapıyı kapattığında motorun sesi bile sessizliğe karıştı. Sadece kalbimin ritmini duyabiliyordum.

 

Evin önünde bir süre durduk. Loş ışık, taş duvarların arasında yankılanıyor gibiydi. Draco elini cebine soktu, diğer eliyle bavulu tuttu. Bakışları, yıllar önce terk ettiği kapıya sabitlenmişti. Omuzları dik, ama nefesi belli belirsiz titriyordu.

 

“Hazır mısın?” dedim fısıltıyla.

 

“Değilim,” dedi alçak bir sesle.

 

“Ama gelmem gerekiyordu.”

 

Gözlerindeki gölgede, o altı yılın ağırlığını gördüm. Bir an sessiz kaldık. Rüzgâr saçlarımı yüzüme savurdu, elimle geri çektim. Draco derin bir nefes aldı, sonra bana döndü.

 

“Ne olursa olsun,” dedi,

 

“yanımdan ayrılma.”

 

“Zaten ayrılamam,” dedim. Gülümsedim.

 

Kapıya doğru birlikte yürüdük. Her adımda yerin altından bir şey çatlayacakmış gibi hissediyordum — hem geçmiş, hem gelecek aynı anda çatırdıyor gibiydi.

Merdivenlerin son basamağında durduk. Draco’nun parmakları kapı zilinin üstünde bir süre kaldı. Gözlerime baktı, sanki o an içinden geçen her şeyin cevabını orada arıyordu.

 

“Afet…”

 

“Efendim?” dedim gülümseyerk

 

“Burası… çocukluğumun bittiği yer.”

 

Sözleri havada asılı kaldı.

Sonra parmağını kaldırdı ve zile bastı.

 

"biliyorum ama belkide çoçukluğunun içindeki yaralarını şifasınada acıdının geldiği yerden geliyordur ... dert nerdeyse dermanda orda"

 

"belkide... artık gerisini tanrı bilir ."

 

"ben yanındayım"

 

"bende senin yanıdayım" ve draco o zili çaldı içerden anlmadığım bazı sesler geldi

 

Evden yankılanan tiz bir “ding” sesi, o sessizliği yırtarak yayıldı. anlamadığım sesler daha net duyulmaya başladı İçeriden ayak sesleri geldi — sert, net, tanıdık bir ritimde. Draco’nun çenesi kasıldı. Ben nefesimi tuttum.

Kapının ardındaki kilit döndü.

 

Tık…

 

Kapı aralanırken, Draco’nun eli istemsizce benimkini buldu. elinş sıkaca tuttum ikimizde birbirimşze baktık ve tebessüm ettik

O an sadece kalbimin sesini duydum. draconunda dediği gibi bu saatten sonrasını tanrı bilirdi ... şuan draco sadece geri dönmüyordu bir kapıyı aralar acısınada geri dönüyordu o anladım

 

Bazen dönmek, sadece bir kapıyı değil; geçmişin acısını da aralamaktır.

 

ama biz acının kapısıda aralarkende sırt sıta omuz omuza dik suruyorduk

 

alevler içinde yanarken gülümsemek dik durmaktı bizim savaşımız ...

🔥🌊

                             

 

 

 

 

 

Bölüm : 12.10.2025 16:57 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...