Sabah gözlerimi açtığımda

Karşımda onu gördüm

Kusursuz teni ve altın sarısı saçlarıyla gözleri kapalı nefesi düzenli yanımda uyuyordu kolları ile sarmıştı sanki biri beni almaya çalışıyor yada beni korumak ister gibi sıkıca sarılmıştı bana bende ona dönüktüm ve ona sarılıyordum

Çenemi yukarı doğru kaldırmış onu izliyor ve aynı zamanda düşünüyordum dün tanıdığım bir adamla şuan aynı yatakta uyuyordum ben insanlara güvenmezdim ama ona karşı oldukça hoş görülüydüm o ise şuan bana sanki yıllardır hayatında olan bir sevgilisiymişim gibi davranıyordu dün tanıdığım adama şuan nasıl böyle davranabiliyordum aklım almıyordu birşey vardı

Kalbimi aklıma bulandıran beni düşünceler arasında boğan kalbimi aklımı etkisiz hale getiren adını veremediğim sıkıntı diyemediğim mutluluk diyemediğim birşey vardı ama

Rahatsız Da olmuyordum sanki birşey beni rahat tutuyordu sanki birşey biliyordum ama ne bildiğimi bilmiyordum içimdeki en karanlık köşeye kilitlediğim

Zindanda tuttuğum o küçük kız çocuğu yıllar sonra ışık vurmuştu yüzüme onun yanında

En karanlık köşede en derin zindanda zincirlere bağlı o kız çocuğunun bir zincirini bir gecede kırmayı başarmıştı içimdeki küçük kız çocuğu güvenmişti ona onu izliyordum

Gözlerini açtı hazırlıksız yakalandım uyuyor numarası yapamadım

" Günaydın dakikalardır yüzümü izliyorsun gururum okşandı" çapkınca yüzüme bakıp gülümsüyordu yerin dibine girmeyi yelerdim

" Ne alakası var bende yeni uyandım" gülümsemesi genişledi

" Tabi canım aynen ondan" dedi

Ama bunu türkçe söylemişti türkçe espirimi yapmıştı o

Şaşırmıştım

" Sen türkçe espiri mi yaptın?" ben dalıp ingilizce cevap veriyordum kafam iyice gitmişti dün gece içtiğim şarap viski ve biraların etkisi olabilir miydi acaba ?

" Güzelim benim." Dedi hafif baskın sesiyle hala türkçe konuşuyordu

" Evet?" Ben ise hala ingilizce cevap veriyordum

" Türk olan kim?"

" Benim "

" İngiliz olan kim?"

" Sen sin "

" Ben hangi dili konuşuyorum?"

"Türkçe"

" Sen hangi dili konuşuyorsun?"

" İngilizce "

" Peki sence bu işte bu terslik yokmu ?"

" Ne gibi?"

" Sen bir daha içme afet"

İkimizde güçlü bir kahkaha attık

Okadar çok güldükki en son gözümden yaşlar akıyordu

"Ay inanamıyorum ya iki farklı dili konuşuyoruz ama anlaşabildik"

" Haha evet hadi kahvaltıya gidelim birtanemtabi istersen"

" Tabi gidelim ama birtanem derken nerden geliyor bu samimiyet"

" Dün gece bana sarılır mısın dediğinden geliyor bu samimiyet ayrıca müstakbel karım sım unutma"

" Aman hemen başıma kalk iyiki dün gece korkmuştum hem şaka amaçlı söyledim alınma"

" Neyse ne alnıcam hadi güzel

Pijimalarını çıkarda kahvaltıya inelim ama bende gelicem ve kapïda bekliyor olucağım ve artık tek başına kalmazsın bu güvenli olmaz benimle kalmalısın"

" Tamam zaten bu saatten sonra

Tek başıma kalabileceğimi sanmıyorum neyse sen üstünü giyin sonra ben giyinirim"

" Sen banyoya gir bende o sırada giyinmiş olurum"

" Pufff çok üşeniyorum ya nesye ben banyoya gidiyorum"

" Bende seni bekliyorum "

" Tamam 10 dk'da çıkarım"

" Rahatına bak saat daha yedi

Dersler 10'da başlıyor"

" Gerçektenmi ?"

" Evet? Türkiyede fazlamı geç?"

" Evet saat yedi buçuk sekiz gibi başlıyor "

" Fazla erken değilmi ?"

" Evet erken bazen hava aydınlanmamış oluyordu biliyormusun"

" Yok artık neyse konu ne ara buraya geldi ya sen banyoya gir hadi sonra odana gidip giyinmen lazım "

" Yo odama gitmeme gerek yok akşam aldım ya yanıma "

" A tamam ozaman "

" Bak banyoda gördüm çift lavobo var ikimiz yüzümüzü yıkyalım ben banyoda giyinirim"

" Tamam ozaman kalk bakalım"

Beraber bonyoda elimizi yüzümüzü beraber yıkadık yalan söylemiyeceğim hala bana böyle davranması garib geliyordu

Beni sevmez bana kötü davranır hatta çok kötü davranır benden nefret eder beni sevmez sanıyordum ama bana çok güzel davranıyordu kalbim ağzımda aydı mutluydum onunla tanışmadan önce korkuyordum kalbim daralıyordu şimdi ise kalbimin daralması korkudan değil heyecan ve hissettiğim duygulardan kaynaklı dı

Odası diğer odalara göre oldukça büyük ve güzeldi

Tabi bu onun soy ismi ve varis olmasından kaynaklanıyordu

Ve asıl şaşırdım oldukça bakımlı ve temiz olmasıydı benden daha iyi cilt bakımı yapıyordu benden daha disiplinli temiz ve düzenli di cilt bakımı ürünleri bile vardı olmasını geçtim çok düzenli di kıyafetleri dolabında jilet gibiydi dümdüz bu hoşuma gitmişti çünkü bende disiplini severdim ben düzeni min bozulmasından

Nefret ederdim herşey istediğim gibi planlı ve düzenli olmalıydı düzensizliğe tahamülüm yoktu rutinim konusunda oldukça katıydı m düzenli disiplinli ve planlı olmak başarılı ve güçlü olmayı sağlardı

" İnanamıyorum draco bunu beklemiyordum yalan söylemiyeceğim"

" Ne oldu ki?"

" Yani bu kadar bakımlı olmana çok şaşırdım cilt bakımı rutinin bile var "

" Sağlığım için sağlık önemli ve

Bakımlı olmayı yüzümün temiz olnasını parlamasını seviyorum kirli kirli gezemem ayrıca bunlar sağlık için gerekli diğilmi güneş ışınları zararlı leke olsun istemiyorum"

" Vay be her erkek senin gibi olsa keşke benim abim temizliktir bakımdıt vasattır biraz babamda eh işte annemin zoruyla yüzüne su değdirebiliyor "

" Haha ciddimisin ?"

" Evet biz türk üz türk erkekleri genelde bakım nedir bilmezler herhalde yüzde doksan dokuzu cilt bakımı nedir bilmezler hatta ayağını sildiği havluyla yüzünü silerler "

Güçlü bir kahkaha attı

" İnanamıyorum ölürüm daha iyi

Ayrıca senin gibi güzel bir müstakbel karın varken ben nasıl olurda bakım yapmam yanına yakışmam lazım değilmi ?" Çapkınca gülümseyip göz kırpti

Güldüm

" Bak sen şımardım"

" Şımar şımarmak sana gülmek kadar çok yakışıyor hep gül ve şımar "

" Oooo sen bana yanmışsın "

Dedim türkçe çünkü türçe söyleyince komik oluyordu

Güldü

" Yok canım ne alakası var ben her kıza söylerim böyle şeyler"

Ani bir tepki verdim öyle diyince "ne diyorsun sen ya! "

Güldü ve bana yaklaştı 178 boyum vardı ama onun yanına kendimi küçük bir çocuk gibi hissediyordum yüzüme eğilerek aramızdaki boy farkını kapattı

" Şaka yaptım ama Sen beni kıskandınmı?" Bunu sırıtarak söylemişti beni oyuna getirmişti onu kıskanıp kıskanmadığımı ona karşı duygu hissettip hissetmediğimi anlamak istemişti ve şuan utandığım için yanaklarımı kızarması dan ondan etkinlendiğimi anlamıştı ve gülüyordu pislik! Ama yakışıklı ve zeki pislik hakkını yemiyim.

" Yoo ne alakası var "

" Alakası var "

" Hayır yok"

" Evet var"

" Sadece sinirle anı tepki verdim"

" Beni kıskandığın için sinirlendin" utançtan zor konuşuyordum

" Hayır sadece her kadına"

" Kadınlar umrumda değil "

" Ama sen az önce öyle söyledin"

" Az önce söylediğim kelimeler de umrumda değil"

" Şey bunu söylediğin her kadın"

" Tekrar söylüyorum kadınlar umrumda değil "

" Bende kadınım "

Yüzüme daha da yaklaştı aramızda çok az bir nefeslik mesafe kalmıştı belli etmeden yutukunmaya çalıştı ama yukarı aşağı hareket eden adem elması dan yutkunduğunu anladım yavaşca ve baskın sesiyle yüzüme fısıldayarak üstüne bastırarak tane tane konuştu

" Senin dışındaki kadınlar benim müstakbel karım sensin senin dışında hiçbir şey umrumda değil umramda olan

Tek kadın sensin" Yutkundu bişey söylemedi yüzüme bakmaya devam etti nefeslerimiz birbirine karışıyor ve ve yüzümüze çarpıyordu

Yutkundum

" Ve..."

" Ve değer verdiğim ilk ve tek kadınsın Birlikte uyuduğum ilk ve tek kadınsın beni güldüren

Mutlu eden ilk ve tek kadın hatta insansın kalbimin ritmini ve mantığımı bozan ilk ve tek kadın sensin..."

Döndüm kaldım tepki veremedim ne diyeceğimi bilemedim daha önce bir erkekle böyle bir konuşmaya girmemiş tim öyle bir ihtimalde olmamıştı

" Ben..."

" Ve bunu bu kadar kısa sürede yapmayı başardın " güldü ve geri çekil di ve banyonun kapısına doğru yöneldi

" Nereye ?"

" Üstünü giyinmen için çıkıyorum ama istersen kala bilirim tabi benim için sorun olmaz"

çapkınca göz kırptı ve gülümsedi

" Ne diyosunya tamam çık hadi ben acıktım ve kahvaltıya inmek istiyorum "

" Tamam tamam bekliyorum seni"

Banyodan çıktı kendi kendime mırıldandım

" Az önce ne yaşadım ben "

Banyoda üstümü giyindim ve dışarı çıktım ama siktir draco karşımda yarı çıplak duruyordu sadece altında kumaş pantolon vardı siktir vücudu çok güzel ne güzeli seksiymiş utanarak arkama döndün oda şaşırmıştı

" Ay çok pardon benim boşluğuma geldi "

Güldüğünü duydum

" Önemli değil sen müstakbel karım değil misin? Ne olacak görmemen gereken bir şey yok utanma gerek yok"

" Yoo ne utanması plaja gittim ben hiç olmazsa ne utancam "

Onu arkamda hissettim hala ona sırtım dönüktü elini omuzuma attı

" Ozaman bana doğru dönebilirsin "

" Tamam"

Ona doğru döndüm ama ona bakamıyordum kafan eyikti

Eliyle yüzümü kaldırdı

" Beni böyle görmek istiyorsan söylemen yeterliydi "

" Ne alakası var saçmalama "

Gülümsedi

" Yüzün öyle demiyor ama" dedi pişkin pişkin piç!

Zeki piç!

Yakışıklı piç!

Seksi piç!

" Ne diyorsun ya of üstünü giyinirmisin hadi gidelim"

" İyi tamam öyle olsun"

Üstüne beyaz bir tişört giydi altında siyah kumaş pantolon vardı bir kemer taktı ve şık yarı spor yarı klasik beyaz spor ayakkabılar Giydi çok yakışıklı görünüyordu pişti olmuştuk

Bende siyah hafif bol kumaş pantolon ve beyaz tişört giymiştim kombini kemer ve draconun ki gibi beyaz

Yarı spor yarı klasik bir ayakkabı

Giydim

"Hey draco şuna bak pişti olmuşuz"

" Hey evet şuna bak yanıma gelsene bi "

Yanına gittim

" Şuna bak çok iyi görünüyoruz "

" Evet çünkü müstakbel karım ve ben harika bir çifttiz "

Ona gülümsedim

" Diyosun "

" Dedim bile hadi yemeğe gidelim"

" Tamam"

Aşağa kahvaltıya indik

" Ooo kimler gelmiş Maria iyimisin " dedi ginny

" Ah neler oldu bir bilseniz "

Her şeyi birer bir anlatım hepsi şok olmuş ve korkmuşlardı

" Maria bizimle dalgamı geçiyorsun " dedi harry

" Bunlar doğrumu dedi " Ron

"Yok yalan şaka yapıyorum" dedim tepkiyle

" Bunu hemen dumbledore'a söylemeliyiz"

" Öyle yapıcağız ama bu yemek yiyelim saat sabahın yedisi daha kargalar uyanmadı"

" Malfoy bu sorum var " dedi fred gülerek

" Buyur paşam ne oldu"

" E Maria senin odanda kaldığına göre nerede uyudu?" Dedi fred gülerek ağzıma atığım

Lokma boğazımda kaldı

" Öğk öğk asnk-"

" Fred ben senin ananı..."

" Ya maria sen çok fenasın" dedi ginny gülerek

" Aman ya bizim derdimiz ne sizin derdiniz ne ya sinir etmeyin" dedi draco

" Tamam ya üf iki şaka yaptırmayïn" dedi harry

Kahvaltıyı yaptık direk dumbledore'a gitmek istiyordum

Aklımdaki düşüncelre beni yiyip bitiriyordu

" Hadi afet biz dumbledore gidelim bir an önce "

" Aynen çocuklar bir dumbledore'a gidiyoruz biz derste görüşürüz"

Tamam bay bay sizi bekliyoruz" dedi luna

Beraber dumbledore'un odasına gitti gergindim

" Buyurun çocuklar ne söyleyeceksiniz acil olan nedir?"

Diye sordu olan herşeyi anlatık okadar sakindikin bu sakinliği sinirimi bozmadı değil ama bişey belli etmedim

" Hmm tamam anladım tamam gelin kamera kayıtlarını inceleyelim"

Dumbledore'la birlikte kayıtlara bakıyorduk ama bir sorun vardı

" Profesör ne oldu"

" Kamera kayıtları yok"

" Ne?!" Dedim şokla

" Nasıl yok ?!"

" Profesör kayıtlar nasıl olmaz "

" Bilmiyorum ama olayın yaşandığı saate ait görüntüler yok silinmiş yada yok olmuşlar sanki" profesör dumbledore'u hayatımda ilk kez böyle görüyordum ve bu beni korkutmuştu

" Ama profesör biz ne yapacağız bu ne demek ?"

" Profesör bu ne demek ?"

"Bilimiyorum çocuklar bir büyü ile görünteri kurtamaya çalışıcağım ozamana kadar Maria afetin güvenliği için seninle kalsın"

" Peki profesör bizde öyle düşünmüştük"

" Ha bu arada besmele uzun sürecek gibi Maria afet yanlız asla yanlıs draco özellikle sen onu sen yanlız bırakmadı ve dediğim gibi uzun süre bilir

Ve bence tüm eşyalarını taşı bence ne olur ne olmaz"

" Peki profesör "

Odadan çıktık koridorda yürüyorduk draco bana birazda okulu tanıtıyor gezdiriyordu

" Hey gerginmisin "

" Yani biraz korkuyorum biri sonuçta seni öldüreceğim diye bağırdı saat gece 2'de kapımı kırarcasına vururken "

" Merak etme ben yanındayım

Kimse san bişey yapamaz" beraber yürürlen bazı insanlar özelliklede kızlar bize bakıp fısıldaşıyorlardı gıcık olmuştum tamam belki biraz draco'yu kıskanmışta olabilirim fızlı bı şekilde draconun koluna girdim

" Hey ne yapıyorsun"

" Koluna giriyorum "

"Niye?" Dedi sırıtarak anlamıştı

zeki piç

" Müstakbel kocamın koluna giremezmiyim nişalım değilmisin?

" Öyleyim öylesinde"

Elimi kolundan çektim

" İyi tamam çektim kolumu karizman bozulmasın "

Güldü elini belime atı ve hızlı ve şer bir şekilde kendine çekti

" Hey ne yapıyorsun "

" Seni belinden tutuyorum"

" Niye manyakmısın sen !"

Herkes bize bakıyordu bazı kızlar beni öldürmek istiyor gibi bakıyordu

" Evet manyağım ama sadece sana" dedi çapkınca sırıttı

" Ya herkes bize bakıyor seni öldürüceğim!"

" Birincisi herkes bize bakabilir insanlar umrumda değil ikincisi beni öldürüyorsun zaten buna varlığın yetiyor güzelim "

Bunu türkçe söylemişti kalbim son sürat hızla atıyordu alev alev yanıyordum sanki suratım domatese dönmüştü heralde

" Draco herkes bize bakıyor..."

Dedim yutkunarak gülümsedi gülümsemesi çok güzeldi

" Baksınlar bunu bugün sana üçüncü kez söylüyorum senden başka hiç bir kadın umrumda değil hiçbir insan umrumda değil karizmamda önemli değil bir tek sen önemlisin sadece sen gerisi umrumda değil bana bakan kadınlarında canı cehenneme benim harika güzel muhteşem zeki müstakbel karım sensin sen benim evleneceğim kadınsın şimdi birliklre el ele kol kola seninle birlikte derse gidicez 20 li yaşlarda genç bir çift olarak aynı sırada oturucaz "

Güldüm bu çocuk gerçekten deliydi tıpkı benim gibi işe bu benim hoşuma gitmişti

" Tamam İyi ozaman müstakbel Kocacım gidelimmi artık "

Güldü

" Gidelim müstakbel karıcım"

Yanağıma ufak bir öpücük bırakmıştı bunu bilerek yaptı çünkü benim kızlardan rahatsız olduğumu fark etti ve onlara sessiz bir cevap vermiş oldu ve bu beni çok mutlu etmiş Eli belimde yürümeye devam ettik bende elini beline attım

" Beni kıskanman çok hoşuma gitti bilmeni istiyorum"

" Ya ben " sözümü kesti

" İtiraz etme güzelim kıskandın işte ve bu benim hoşuma gitti yorma kendini ben senin sen benim müstakbel eşimsin tamammı?"

" Tamam"

Beraber derslere girdik ve herkesin gözleri üstümüzdeydi tabi tam 4 tane derse girmiştik

Beynim çorba gibi olmuştu 4 tane ders sonrasın çocuklarla toplanmış birer kahve içiyorduk

" Ee ne oldu" dedi harry

" Evet ne oldu" dedi Ron

" Profesör ne dedi" dedi hermonie

Onlara olanları anlattım korkmuş ve endişeli idiler

" Ama bu nasıl olur bu işte terslik var demekki kayıtlar silinmiş"

" Hadi ya Ron ciddimisin biz kayıtlara ne oldu soruyorduk bu zekayla yaşamak zor"

" Niye kızıyorsun aşkın ya kötü bir şey mi söyledim "

" Of gene ne oldu siz bir susun kız anlatsın" dedi ginny

" Aynen bu susun da kız konuşsun" dedi neville

"Anlatacak bişey yok beliyeceğiz o karakter sizi bulursam mafedicem göstericem ben ona" "of neyse Ron ne yaptın sen hermonie seni öldürecek gibi bakıyor"

" Hiç sorma Instagram'da kızları izlerken gördüm"

" Ya vallahi tesadüf tü

" Sus Ron seni gebertirdim"

Herkes kahlara boğuldu

" Ron malmısın sen ben kafanı"

" Hahahah çocuklar çok güldüm ya "

" Afetim hadi gidelim odayı toplamak lazım"

"Tamam gidelim " diyecektim lafımı kestile

" Afetim mi?" Dedi hermonie gülerek

" Lan ne ara" dedi cedric

" Ben en son hatırladığım siz zorla evlen miyormuydunuz AMK !" Dedi harry

" Hey bizi rahat bırakın tamamı"

" Ay tamam bişey demiyoruz "

Vedalaştık ve odaya gittik

🌊🔥

( Yazarın anlatımıyla)

" Afet sen gir ben iki dakika tuvalete gidip gelicem olurmu "

" Olur tabi bekliyorum ben

" Tamam yakışıklım"

Çapkınca göz kırptı ne yani hep o mu yapıcak tı diye düşündü Maria afet

Draco Sırıttı " Hmm senin o ağzını neyse ben gidiyorum"

Draco gitti maria afet Odaya girdi Girdim eşyaları topladı dracoyu arayacak tı bı anda odanın kapısı kilitlendi ve alevler çıkmaya başladı dracoyu aradı hemen açtı

" Afet ne oldu iyimisin?" Dedi draco korkmuştu

Duman afetin ciğerlerime dolmaya başlamıştı

" Draco öhö öho yangın dra-"

Devamını öksürükten konuşamadı yangının ortasında kaldı

" AFET AFET HEMEN GELİYORUM!" Diye bağırdı draco

Afetin Ciğerleri dumanla dolmuştu zor nefes alıyordu canı acıyordu nefesizliğe dayanamayıp yere yığıldı dumanın zehiri tüm vücudumu ciğerlerini ele geçirmişti öksürüyordu kapıda draconun sesini duydum

" Draco kapı kilitli kır şunu! " dedi harry

Herkes odanın başına toplanmıştı ama duman ve ateşten yaklaşıyordu lar

" AFET AFET !"

draco tekme atarak kapıyı kırdı

Ve afeti yerde bayılmak üzereyken gördü dünya başına yıkılmıştı kalbine hançer saplanmış gibi hissediyordu ateşlerin ortasında yanmak üzere görünce hemen alevlerin arasından kendi canı pahasına aldı onu kucakladı ve dışarı çıkardı afet yarım yamalak gözleri açılıp kapanıyordu bilinci kapanmak üzereydi

" ÇEKİLİN ÇEKİLİN ÖNÜMDEN! " diye bağırdı draco afet kucağında onu koşarak taşıyordu dumbledore'a bağırdı

" Onu revire götürün hemen !"

" Aman tanrım bu nasıl olur!" dedi profesör MC gonagall

" Yetiştim Merak etme sevgilim iyi olacaksın ..." Draco afeti kucağında taşırken canından can kopar ken Bu afetin bilincini kaybetmeden önce duyduğu anladığı son şeydi.

🌊🔥